Blog yazarlarına kitap önerileri

“Yazarın işi yazmayı öğrenmektir.” der Jukes Renard. Susan Sontag da “Genellikle okumak yazmaktan önce gelir. Nitekim, yazma dürtüsü neredeyse her zaman okumakla alevlenir.” diyerek okumanın, yazma üzerindeki önemli etkisine vurgu yapar.

Continue reading →

Hikâye mi Öykü mü

Kelimeleri, bazen bilinçli bazen bilinçsiz şekilde kullanırız. Bu, bizim kültürel birikimimizle ilgili ipuçları verir. Eş anlamlı kelimelerden hangisini kullandığımızın da çoğu zaman farkına varmayız ama hangisini tercih ettiğimiz de bizim hakkımızda fikir verebilmekte. “Bütün” mü diyorsun “tüm” mü? “Ayrıntı’yı mı kullanıyorsun “detay”ı mı? “Kelime”yi mi yoksa “sözcük”ü mü daha çok kullanıyorsun? “Mesela”yı mı “örneğin”i mi tercih ediyorsun? diye sorduğum arkadaşlarım olmuştur, kısa bir şaşkınlık yaşayıp bunun üzerine daha önce hiç düşünmediklerini söylerler, eş anlamlı kelimelerden hangisini kullandıklarını sorgularlar. Bu kez de “hikâye mi öykü mü?” bunun üzerine düşündüm. İlk bakışta eş anlamlı gibi görünen bu iki sözcük aslında tam olarak aynı anlama gelmiyor. Örneğin Doğan Aksan da dilde eş anlamlı sözcük olamayacağını savunuyor. Hikâye nedir, öykü nedir, biraz daha yakından bakalım:

Continue reading →

Çok okumak mı az ama nitelikli okumak mı?

Benim için zor bir yılı geride bırakıyorum. Yaşadığım sağlık sorunlarını saymazsam, 2018 kültürel anlamda oldukça verimli geçti. Yılın neredeyse her haftasını devlet ve şehir tiyatrolarının oyunlarını seyrederek geçirdim. Okuma deneyimi açısından da verimli bir yıl geçirdiğimi zannediyordum ancak her yıl olduğu gibi bu yıl da okuduğum kitap sayısı ile toplam sayfa sayısını hesaplayınca 2017’nin gerisinde kaldığımı görüp şaşırdım.  Continue reading →

Türkiye’nin en eski blogları

en_eski_bloglar

Merhaba;

Bizler bundan 5-10 yıl önce farklı amaçlarla ama özünde ‘karşılıksız paylaşma’ duygusuyla blog yazmaya başladık. Etrafımızdaki insanlar -bunca yıldır blog yazıyor olmamıza rağmen- hâlâ blogun ne olduğunu bilmiyor olabilir. Her biri sosyal ağların patlamasıyla birlikte sosyal medyada bizden daha çok arz-ı endam etmeye başlamış da olabilir. Ama biz blog yazarları, Facebook’la başlayan sosyal medya fırtınasının büyüsüne kapılıp evlerimizi hiç terk etmedik. 140 karakterden daha fazlasına ihtiyacımız vardı çünkü biz blog yazarları, kendi dijital medyamızı inşa ediyorduk. Continue reading →