Geçen haftadan itibaren farklı bir içeriğe evrilen internet günlüklerinin bu yeni bölümünde 20 – 27 Mayıs 2017 haftasında bloglarda yazılan yazılardan 8 seçki yer alıyor. Videolarda bu yazılardan seslendirmeye müsait beş tanesinden alıntılara yer verdim. Yayımlama gününü pazartesiden pazar gününe çektiğim internet günlüğü‘nün bu bölümünün de size keyifli bir okuma listesi sunmuş olmasını diliyorum. Bu yazıya daha sonra tekrar dönerseniz, en altta bugüne kadar yayımladığım 19 adet internet günlüğü’nde hangi bloglara kaç defa yer verdiğimin bir istatistiğini de bulabilirsiniz. Henüz tamamlayamadığım için şu an o listeyi eklemedim. Çoğunluğunu sosyal / dijital medyaya dair yazıların oluşturduğu aşağıdaki paylaşımları keyifle okumanızı dilerim. Continue reading →
Tag / Ramazan Bedük
Ramazan Bedük: Her şey küçük bir blogla başladı
2010 yılı ve öncesinde açılan Türkçe içerikli blogların İlk Türkçe Bloglar listesiyle derlenmesinin ardından listede yer alan blog yazarlarıyla söyleşiler yapmaya başladım. Bu isimlerin dördüncüsü “Bir İstanbul Hayali” adlı blogun yazarı Ramazan Bedük oldu. Onun öncesindeki isimler Atıf Ünaldı, Ayça Oğuş ve Banu Tozluyurt ile söyleşi vesilesiyle yüz yüze tanışmıştım. Ramazan’la da İlk Türkçe Bloglar listesini hazırladığımda internet üzerinden tanıştık; sonrasında da birkaç defa buluşarak arkadaş olduk. İlk üç söyleşinin aksine bu defa bir video röportaj denemesi yapmak istedim. Video çekiminin daha rahat olması adına çekimi evimde yaptık. Yaklaşık iki saati bulan toplam dört parçadan oluşan videoyu aradaki sohbetleri, tekrar edilenleri, benim konuştuğum bölümleri ve bazı boşlukları çıkartarak 20 dakikanın altına indirmeye çalıştım. Ramazan’ın blog, blogu ve blog yazarlığı hakkında söylediklerine odaklı bir video ortaya koymayı amaçladığım için soru sorduğum bölümlere yer vermedim. Ramazan, hem 2010 yılından beri elde ettiği blog yazarlığı tecrübesiyle hem de öğretmenliğinin verdiği kabiliyetle çok önemli şeyler söyledi. Bu anlamda ilk üç söyleşi gibi Ramazan Bedük’le yapılan video röportajın da “Blog yazarlığını merak edenler veya blog yazmaya başlayacaklar” için çok aydınlatıcı bir içerik olduğunu düşünüyorum. Continue reading →
Türkçe öğretmeni adaylarıyla blog yazarlığını konuştuk
“Blog yazarlığı”nın birkaç yıl önce lise ders müfredatına girdiğini biliyordum ama üniversitelerin Türkçe öğretmenliği bölümünün de müfredatında blog yazarlığına yer verildiğini yeni öğrendim. Blog yazarları çalıştayı 2‘nin İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesinde (İZÜ) düzenlenmesinde kilit rol oynayan Yrd. Doç. Dr. Nil Didem Şimşek Hocamın daveti üzerine bugün ikinci kez İZÜ’deydim. Türkçe öğretmenliği 2. sınıf öğrencilerine blog yazarlığının ne olduğunu ve önemini dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım. Continue reading →
Değiştiremiyorsan bazen vazgeçmeli
Hayatımda var olan hemen hemen (neredeyse) hiçbir şeyi canımın istediği an değiştirebilme gibi bir imkânım yok. Bunu artık kabulleniyorum. Beni rahatsız eden bazı durumları değiştiremiyorsam onlara tahammül etmem gerektiğine karar verdim. “Bunu 35 yaşında mı anladın?” diyebilirsiniz; aslında bildiğimiz, bilinçaltımızda da olsa farkında olduğumuz bazı şeyleri kabullenmemiz 35’ini bulabiliyor; hatta 36’sını. Continue reading →
Gelecek Vadeden Bloglar
Yeni açılmış bir blog olmak önemli değil; önemli olan ortalama üç ay sonra güncellenmemeye başlayıp terk edilmiş bir bloga dönüşmemek. İnternetteki sayısız blogla aynı kaderi paylaşmayarak güncel kalmaya devam eden yeni bloglarla ilgili liste hazırlama fikri, “İlk Türkçe Bloglar“ listesini oluştururken ortaya çıktı. Zaman zaman ‘internet günlükleri‘nde de yer verdiğim yeni boglar için Gelecek Vadeden Bloglar listesi oluşturmaya karar verdim. Continue reading →
Doğru zamanda doğru yerde olmak
29 Ekim Cumartesi günü bir koşu kardeşim Ziya‘nın yanına gidip geldim ;) (‘Bir koşu gidip geldim’ diyorum çünkü sabah 10.30’da indiğim şehirden saat 15.00’te ayrıldım.) 29 Ekim, en büyük milli bayramımız olduğu gibi Ziya’nın da doğum günü. Kardeşimin yeni yaşamaya başladığı yerde geçireceği ilk doğum gününde yanında olmak istedim. 3,5 saatlik de olsa değişik bir doğum günü buluşması oldu. Sabah arayıp ‘doğum gününü kutlamak için İstanbul’dan az önce geldim.’ dediğimde Ziya’nın telefondaki şaşkınlığını ve cümle kuramayışını unutamam. Ziya öğrenene kadar ailemden kimseye bu yolculuktan bahsetmedim; sürpriz ziyaretime en çok şaşıran ve sevinense şüphesiz annem oldu. Continue reading →
Ağustos biterken benden birkaç havadis
Bir iş haftasını daha geride bıraktık. Haftaya iki önemli kişiyle tanışarak başlamıştım. Uzun süredir internet üzerinden tanışıklığımın olduğu fotoğrafçı Mürsel Yağcıoğlu ile blog yazarı Ramazan Bedük‘le (Kimdir?) Pazartesi günü ilk defa bir araya geldim. Mürsel, Karaköy’de Art-İstannbul Fotoğraf Kafe‘yi açtı; hem hayırlı olsuna hem de Mürsel’le yüz yüze tanışmaya gittim. Ramazan‘la da bloglarımız sayesinde bir iletişimimiz vardı ama artık onu gerçek hayata da taşıma vakti gelmişti. Ramazan’ı da oraya davet ederek fotoğraf ve blog dünyasından iki önemli isimle aynı gün tanışmış oldum. Continue reading →