internet günlüğü podcastlerini yaparken konuk ettiğim herkese “olanı değil olması gerekeni” konuşalım dememe rağmen ilginç şekilde durum tespiti yapmanın ötesine geçemiyorduk. Bu, bizim milletimize özgü bir durum mu bilmiyorum ama bu konuda uzun süredir “kendimi” sorguluyorum. Henüz pek beceremiyorsam da “miş’li, di’li geçmiş zaman kipinde cümleler kurmamaya çalışıyorum. Çünkü fazlasıyla geçmişe takılıp kalan, deyim yerindeyse gözü sürekli dikiz aynasında yol almaya çalışan biriyim. Hayallerim, hedeflerim, yazmaya çalıştıklarım, gerçekleştirmeyi planladığım fikirler ve hayata geçirdiğim projelerle ancak yüzümü geleceğe dönük tutabiliyorum. Fakat şu di’li geçmiş zamanlardan tam anlamıyla sıyrılabilsem daha fazlasını yapabileceğimi, daha çok üretebileceğimi ve verimli olabileceğimi biliyorum.
Continue reading →