edebî podcastin 20. bölümünün konuğu Yazar Jale Sancak. Bu bölümde Behçet Çelik, Nurullah Ataç ve Burhan Sönmez’in edebiyata dair görüşleri masaya yatırılırken Semih Gümüş’ün bir sorusuna cevap aranıyor.
Continue reading →Tag / Nurullah Ataç
edebî Podcast 18. Bölüm – Hayriye Ünal
edebî podcastin 18. bölümünün konuğu Şair ve Eleştirmen Hayriye Ünal. Bu bölümde Harold Bloom, Nurullah Ataç ve Walter Benjamin’in edebiyata dair görüşleri masaya yatırılırken Oğuz Demiralp’in bir sorusuna cevap aranıyor.
Continue reading →edebî Podcast 15. Bölüm – Şafak Çelik
edebî podcastin 15. bölümünün konuğu Şair Şafak Çelik. Bu bölümde İlhan Berk, Nurullah Ataç ve Tuğrul Tanyol’un edebiyata dair görüşleri masaya yatırılırken Faruk Duman’ın bir sorusuna cevap aranıyor.
Continue reading →edebî Podcast 7. Bölüm – Cengizhan Genç
edebî podcastin 7. bölümünün konuğu Şair Cengizhan Genç. Bu bölümde Nuri Demirci, Nurullah Ataç ve Seyhan Erözçelik’in edebiyata dair görüşleri masaya yatırılırken Mehmet Ragıp Karcı’nın sorusuna cevap aranıyor.
Continue reading →edebî Podcast 1. Bölüm – Fatih Baha Aydın
edebî podcastin 1. bölümüne konuk olan isim, Yazar Fatih Baha Aydın oldu. Bu bölümde İnci Aral, Vladimir Nabokov ve Nurullah Ataç’ın edebiyata dair görüşleri ele alınırken, Mario Levi’nin edebiyatla ilgili bir sorusuna cevap aranıyor.
Continue reading →Nurullah Ataç’tan 9 Özlü Söz
Nurullah Ataç‘ın Günlerin Getirdiği (1946) ve Sözden Söze (1952) eserlerinin Yapı Kredi Yayınları tarafından 1998 yılında tek kitap olarak yayımlanmış halinin 6. baskısını okudum. Kurgusal yapıtları haricinde anı, günlük veya mektupları sayesinde doğrudan edebiyatçıları kendilerinden dinlemek bana ayrı bir haz veriyor. Ataç, başta kendisi olmak üzere diğer edebiyatçılarla ilgili görüşlerini ve zaman zaman da Türkçe hassasiyetini kendine has üslubuyla yazıyor. Ben Günlerin Getirdiği – Sözden Söze‘yi okurken büyük zevk aldım. İki eserin birleşimi olan kitap, başlı başına bir hazine ancak ben özellikle Günlerin Getirdiği bölümünden Nurullah Ataç’a ait dokuz cümleyi burada nakletmek istedim.
Continue reading →Hikâye mi Öykü mü
Kelimeleri, bazen bilinçli bazen bilinçsiz şekilde kullanırız. Bu, bizim kültürel birikimimizle ilgili ipuçları verir. Eş anlamlı kelimelerden hangisini kullandığımızın da çoğu zaman farkına varmayız ama hangisini tercih ettiğimiz de bizim hakkımızda fikir verebilmekte. “Bütün” mü diyorsun “tüm” mü? “Ayrıntı’yı mı kullanıyorsun “detay”ı mı? “Kelime”yi mi yoksa “sözcük”ü mü daha çok kullanıyorsun? “Mesela”yı mı “örneğin”i mi tercih ediyorsun? diye sorduğum arkadaşlarım olmuştur, kısa bir şaşkınlık yaşayıp bunun üzerine daha önce hiç düşünmediklerini söylerler, eş anlamlı kelimelerden hangisini kullandıklarını sorgularlar. Bu kez de “hikâye mi öykü mü?” bunun üzerine düşündüm. İlk bakışta eş anlamlı gibi görünen bu iki sözcük aslında tam olarak aynı anlama gelmiyor. Örneğin Doğan Aksan da dilde eş anlamlı sözcük olamayacağını savunuyor. Hikâye nedir, öykü nedir, biraz daha yakından bakalım:
Continue reading →