Düğün Fotoğraflarının Sihri

Düğün fotoğrafları son zamanlarda dikkatimi çekmeye başlar oldu. Bunda en büyük pay Ziya‘nın en yakın arkadaşının düğünü için benden fotoğraflarını çekmemi rica etmesiydi. Teklif bana gelene kadar, Ziya’nın arkadaşı İstanbul’dan Ankara’dan birkaç profesyonel düğün fotoğrafçısına ulaşmış; uçak parası, konaklama, yeme içme giderleri vs derken 2 Bin TL’ye yakın fiyatlarla karşılaşmıştı. Bense şu ana kadar sadece asker arkadaşım Evren‘in birkaç düğün fotoğrafını çekmiştim. Zaten o da düğün esnasında ve standart 18-55 mm objektifle çekilmişti.

Ama ancakoyuncak, çekilmezsin çek beni hayat gibi aklımda her zaman fotoğraf projeleri vardı, çok yakın arkadaşlarımın düğün fotoğraflarını çekmek de planlarımın arasında yer alıyordu. Geçen yıllarda evlenen ama bir aksilikle düğününe katılamadığım sınıf arkadaşım Müberra‘nın sabahtan akşama kadar ki tüm fotoğraflarını çekmeyi planlıyordum. Sonra da fotoğraflarını ona düğün hediyesi olarak verecektim. Böylece Mübo, koleksiyonumdaki ilk gelin fotoğrafının modeli olacaktı ;) En yakın dostlarımdan Eray ise tepeden tırnağa fotoğraflamanın hayalini kurduğum ilk damat modelim olacaktı. Düğününü KPSS’nin hemen ertesi günü yapınca Burdur’daki düğününe katılamamıştım. İlk kez Eray’da gerçekleştirmeyi planladığım “hazırlık aşaması çekimleri”nin çok da programlanmamış benzerini kardeşim Ziya’nın akşamki nişanına hazırlığında birkaç poz çekerek denemeye çalıştım.

Tekrar en baştaki konuya dönecek olursam, Ziya’nın arkadaşının teklifini biraz naza aldığımı itiraf etmeliyim. Kendisine “objektifime güvenmediğimi” söylemiştim, evet bu konuda dürüsttüm. Yıllarca 18-55mm kit objektif kullanırken büyük bir heyecanla aldığım Canon 50mm f:1.8 gelin-damat çekimleri için -bana göre- yeterli değildi. 85mm bir objektif düğün çekimlerinde bu tarz bir endişeyi en aza indirebilecek en ideal lens; ancak şimdilik benim için alınması biraz beklemesi gereken de bir lens ;) Hayatta 1 kez yaşanan böylesi bir günün fotoğraf çekimlerini profesyonel anlamda üstelik para karşılığında yapacak olmak benim için riskliydi. Ortaya çıkacak fotoğraflar sonucu öncelikle kardeşimi en yakın arkadaşına karşı mahcup etmek istemezdim. Onu, düğün fotoğraflarını çekmesi için Haydar‘a yönlendirdim ama Haydar’ın vizeleriyle düğün tarihi çakışınca Ziya’nın arkadaşı için yapabileceğim hiçbir şey kalmamıştı. Neyse, İzmir’den ayrı bir bayan fotoğrafçı bulunmuş, 1500 TL’ye anlaşılmış ve düğün fotoğrafları çekilmiş. Çekimi gerçekleştiren bayan, profesyonel anlamda düğün fotoğrafçılığıyla ilgileniyor ve göz alıcı bir web siteye de sahip. Portfolyosu dudak uçuklatan cinsten. Mesele bu da değil. Mesele, düğün fotoğraflarını gördükten sonra ortaya çıkıyor. Zaten bu yazıyı yazma amacım da o 1500 TL’lik düğün fotoğraflarını görünce şekillendi.

Ziya’yla en yakın arkadaşının düğün fotoğraflarını değerlendirirken şunu anladım ki hayatımız için nadir anları, böylesi özel organizasyonları ölümsüzleştirmeyi gerçekten profesyonel ellere bırakmak gerekiyor ama profesyonel eller bazen binlerce TL ödediğimiz kişiler olmayabiliyor ;) Ortaya çıkan fotoğrafları ben pek beğenmemiştim. Ticari kaygılarla yapılan, gelin ve damatla ruhsal ilişki kurulmadan deklanşöre basılarak çekilen fotoğraflar nedense amatörce duruyordu. Düğün fotoğraflarının ne geleneksel stüdyo fotoğrafçılarına ne de düğün salonundaki şipşakçılara emanet edilemeyecek kadar özel olduğunu düşünen tek ben değilim biliyorum. Bu yüzden o fotoğrafları çekecek kişinin, gelin veya damadın hatta her ikisinin de yakın arkadaşı olması gerektiğini düşünüyorum. Onların o özel gecesinin önemini kavrayan, genç çiftlerin ruh dünyalarıyla samimi bir iletişime geçebilen bir fotoğrfaçının ancak harikalar yaratabileceğine inanıyorum. Ben, bu olaylar silsilesinden böyle bir sonuca vardım.

Yukarıdaki fotoğraf Ziya ve Deniz‘in nişan günü herhangi bir ayarlanma yapılmadan hatta nişan sahibi biri olarak büyük bir stres altında özen(e)meden çektiğim bir kare. Buradan çıkardığım sonuç da ev sahibi olduğun bir organizasyonda özene bezene fotoğraf çekimi yapmak en son yapacağın iş olmalı. Bu sonuca varınca Ziya’nın düğün fotoğrafları için şimdiden Haydar’dan söz almak gerektiğine karar verdim.

Düğün fotoğrafçılığında özellikle “belgesel”  tadında kendimce fikirlerim var, ileri zaman projelerimden biri bu. Ama bu hiçbir zaman “aman Evren çeksin, ne olur o çeksin, kaç paraysa verelim” tarzında yaklaşan gelin ve damatlar üzerinde gerçekleştireceğim bir proje değil. En yakın arkadaşlarımdan başlayarak bu projeyi hayata geçirmeyi, arşivimde içime sinmeyen çalışmaların olmamasını istiyorum. 

Ayrıca fotoğraf üzerine böyle bir yazı yazmışken son olarak iki kişiden de bahsetmek istiyorum. Fotoğraf bilgisine hayran olduğum Murat EREN‘in blogunu size tavsiye edebilirim. Eklediği her fotoğrafı heyecanla tıkladığım bir isim var ki gerçekten amatör ama profesyonel olmaması için hiçbir bahanesi yok. Cep telefonu kamerasıyla bile fotoğraf çekse harikalar yaratır dediğim Servet TETİK‘in flickr’daki porfolyosunu da zevkle inceleyeceğinize eminim ;) Özellikle Servet, iyi fotoğraf için çok pahalı veya kocaman objektifli havalı fotoğraf makineleri kullanmaya gerek olmadığını anlamamı sağladı. İşin sırrı kesinlikle “görsel zeka”da. Öyle ki fotoğrafın nerede olduğunu görmek, hangi açıdan çekileceğini bilmek ve fotoşop sayesinde fotoğrafta inanılmaz renk ışık ahengi sağlamak tamamen yaratıcı görsel zekayla alakalı.

evrengunlugu.net

2010-2011 dönemindeki yayın süresince Acil İhtiyaç Projesi Vakfı‘nı, AİP Vakfı’nın proje ve çalışmalarını gönüllü olarak desteklemektedir.

e-vren günlüğü, 2010 Blog Ödülleri’nde

Geçen pazar Eray‘ın sürpriz ziyareti; ücretli öğretmenlik-KPSS hazırlık karmaşası, e-vren günlüğü MisAfir KaLeM{LeR}inden sevgili İsmail Emre’nin dünkü ziyareti, öğrencim Mehmet’in YGS için bizde misafir olması, babamın ölüm yıl dönümü, Safiye Sultan’ın doğum günü, Aydın Lisesi bahçesinde YGS, bizim evin bahçesinde aşure heyecanı derken… e-vren günlüğü’nün 2010 Blog Ödülleri En İyi Kişisel Blog Adaylığını yaklaşık 36 saat sonra yazabiliyorum ;)

İlki 2009’da gerçekleştirilen Blog Ödülleri organizasyonu bütün eleştirilere rağmen binlerce karmaşık blog adayı yelpazesiyle bu yılki yarışmanın startını 10 Nisan pazar günü verdi. Geçen yıl oylama sürecinde internet başında heyecanlı dakikalar yaşarken ve tanıtımlar için kendimizden geçerken bu yıl işi ağırdan almam pek de hayra alamet değil ;)

evrengunlugu.net, 5. yılında sosyal sorumluluk gereği Türkiye Omurilik Felçlileri Derneğinin kampanya ve projelerini destekleme kararı almıştır. Ziyaretçilerini de TOFD’a destek olmaya davet etmektedir. TOFD’a ulaşın; gönüllü olun; 3430‘a boş bir sms atarak Akülü Tekerlekli Sandalye Kampanyasına 5 TL’lik bağışta bulunun.

Basit Bir Kız Meselesi

e-vren günlüğü'nün ilk gönüllü misafir kalemi

{Ekim ’09 Gönüllü MisAfiR KaLeM Yazısıdır.}

[important color=red title=”evrengunlugu.net’in notu:”]Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği‘nin Akülü Tekerlekli Sandalye Kampanyasına destek amacıyla evrengunlugu.net olarak başlatılan Misafir Kalem Olmanın Yolu 3430’dan Geçiyor projesine ilk bağış yapan dostum Eray Akın oldu. Kampanyanın e-vren günlüğü’nde başlatılmasının üzerinden henüz birkaç dakika geçe girişimde bulunan Eray’a gönüllüğünden, duyarlılığından ve yazısından dolayı teşekkür ediyorum. Gönüllü MisAfir KaLeM olma sırası 3430’a mesaj atma sırasına göre belirlenmiştir.[/important]

Kimse bu yazılan yazıdan bir ders çıkarmasın; kimse de bu yazılan yazının diline, öznesine, tümlecine, süzgecine bakmasın. Hayata dair hiçbir şey de yazmayacağım bu satırlarda. Herkesin bildiği ama her zaman söylemediği şeyler benimkisi; basit bir kız meselesi…

Hani insanlar konuşurken cümleleri bağlamak amaçlı kullanırlar ya (bak sana bir şey söyleyeceğim ama sakın gülme) her insanın hayatında yer almış anlamlarıyla kaybolmuş gibi görünüp ama komik ve anlamsız şeylerden bahsediyorum ben. İnsanlar koskoca ve kapkaranlık dünyalarına bir küçücük Continue reading →

Yunanistan’da da İmam Hatipler Açılsın

Dün, Hüss ve Ziya‘yla Cuma namazındaydık. Merkez vaazda müftü, Evliya Çelebi ve Adnan Menderes camiilerinde cuma namazı kılabilmeleri için bayanlara yer ayırıldığından bahsetti. Cuma namazları kadınlara farz değildi ama vaazlardan, hutbelerden ve namazın sevabından faydalanmak isteyen bayanlara iki camide de olsa böyle bir imkan sunulmak istenmişti. Ramazan’dan Ramazan’a sadece teravih namazlarında camiye girebilen bayanlara cuma namazlarında da kapıların açılacağı haberi çok hoşuma gitti.

Çin’in soydaşlarımıza uyguladığı katliam son derece sinir bozucu ve kabul edilemez bir vahşet. Üstüne de Ruhban okulunun açılacağına dair olumlu sinyaller dönemine girdik. Lionslar gibi Atatürk’ün kapattığı Continue reading →

e-vren Yıllığı 2008

2008’in ilk 6 ayında asker ocağında oluşuma sık sık TTNET kesintileri ve aniden öğretmen olmanın getirdiği yoğun çalışma temposu eklenince e-vren günlüğü, geçmiş yıllara göre durgun bir yıl geçirdi. Ancak, askerlik sonrası hayalimdeki fotoğraf makinesi Canon 450 D’ye sahip olmamla beraber en renkli e-vren günlükleri de ortaya çıkmaya başladı.

2008 yılında 44 kişisel fotoğrafla desteklenen 146 e-günlüğün yayınlandığı ve 7 MisAfiR KaLeM’in renklendirdiği e-vren günlüğü toplam 93.100 kişi tarafından 146.840 defa ziyaret edildi.

Mayıs 2008‘de suskunluğuna son veren e-lektronik yaşam serüvenimde yer alan ve notu tutulamayan pek çok gelişmeyi daha önce yazılarda kullanılmamış sembol fotoğraflarla e-vren yıllığı 2008‘de sıralamaya çalıştım.

e-yaşam serüvenini yakından takip edip de acaba arada ne kaçırdım diyenleri ve belki benim adım da geçmiştirdiye merak edenleri şöyle ağırlayalım: Continue reading →