internet günlüğü 2016/48

internet-gunlukleri

Dijital dünya nefes almadan güncellenmeye ve yenilenmeye devam ederken internet soluksuz bir şekilde büyüyor. Devletler bile e-devletleşirken, nesnelerin interneti insanlığın internetiyle yarışır hale geliyor. Hızla tükeniyor, tüketiyor, bir taraftan üretiyoruz. Dijital dünya ile gerçek dünyanın ‘zaman’ kavramı birbirinden çok farklı. 1 ay önceki bir gelişme, internet dünyası için çok eski bir gelişme sayılıyor. Bu sebeple henüz eskimeden, kaçırdığınız bir şeyler var mı diye göz atabileceğiniz internet günlüğü’nün en yenisi yayında. 28 Kasım – 4 Aralık 2016 tarihlerini kapsayan dijital dünyaya dair gelişmelerden öne çıkanları derlediğim internet günlüğü 2016/48, “Hepimiz aynı ağın altındayız.” temasıyla hazırlandı; iyi seyirler: Continue reading →

Hukuk dünyasına dijital mirasım: Türkiye Hukuk

blog_turkiye_hukuk

Büyüyünce ne olacağım sorulduğunda “hakim, savcı, avukat” diye sıralamadım; üniversiteye hazırlanırken hukuk fakültesi yazmayı hiç düşünmedim. Ama bugün Türkiye Hukuk‘u 1 yılda Türkiye’nin en aktif hukuk etkinlik sitesi haline getirenlerin* arasında olmanın gururunu yaşıyorum. Ben Evren Soyuçok; edebiyatçıyım, blog yazarıyım ve garip bir şekilde Türkiye Hukuk‘un yayın yönetmeniyim ;)   Continue reading →

internet günlüğü 2016/10

KUTUPHANE AFIS

İnternet günlükleri bölüm 2016/10’ya son şeklini verdiğim sıralarda Ankara Kızılay’dan korkunç haberler gelmeye başladı. Hayatını kaybedenlere rahmet, yaralananlara acil şifalar diliyorum. Ülke olarak hepimize geçmiş olsun temennime terörü lanetleyen cümlelerimi de ekliyorum. İnternet günlüğü’nün bu haftaki alt başlığını Cemali Karaca’nın sakinblog.com’daki yazısı belirledi. İyi okumalar: Continue reading →

internet günlüğü 2016/3

internetgunlugu

18 – 24 Ocak 2016 tarihlerini kapsayan 1.800’e yakın içeriğin okunmasıyla oluşturulan internet günlüğü 2016/3 için iyi okumalar diliyorum. Gördüğünüz yazım yanlışlarını, bozuk bağlantıları ve içerikle ilgili yorumlarınızı benimle paylaşırsanız çok sevinirim. ‘Daha fazla blog’ içeren internet günlüğü’nün yeni bölümü için sizi şöyle alayım: Continue reading →

İnternet Günlüğü 2015/50

google_internet_gunlugu

Bir süredir aklımda olan İnternet Günlükleri serisinin ilk örneğini geç de olsa yayımlamanın yorgunluğu ve keyfi içindeyim. ‘Pazartesi’den ‘Pazar’a (sosyal ağlar, bloglar ve mobil uygulamalar da dahil) internetin geneliyle ilgili gelişmelere dair notlarımı listeleyeceğim İnternet Günlüklerini her pazartesi sabah 09.00’da yayında olacak şekilde hazır etmeyi planlıyorum. İlerleyen günlerde listede, asıl alanım edebiyat ve büyük tutkum fotoğrafla ilgili daha fazla not paylaşmaya çalışacağım. İnternet Günlüğü 2015/50, 07 – 13 Aralık 2015 arasını kapsamaktadır. Continue reading →

Gazeteciler İçin Blog Teknikleri

Alir Arslan / arslania.com / Blog Yazarı

Ali ARSLAN / arslania.com

Medya Derneği ve Bahçeşehir Üniversitesinin ortaklaşa düzenledikleri Dijital Medya Okulu‘nun ikinci haftasında ilk konuşmacı Blog yazarı Ali Arslan’dı. Gazeteciler İçin Blog Teknikleri bağlığı altında WordPress’in teknik detaylarından ve inceliklerinden bahsetti.

Tabletler bile hâlâ tatmin etmiyor; masaüstü bilgisayarların tadı başka.  diyor Ali. Neden bilmiyorum ama gerçekten de öyle. İnsan fizyolojisi masaüstü bilgisayarı kullanmaya daha mı elverişli anlamadım ama Ali’nin bahsettiği WordPress Android uygulaması ile cep telefonundan da bloga yazı ekleme olayını {şurada} denediğimde de her zaman ki blog yazma zevki kadar tatmin olmadım ;)

Blog tutmaya ve wordpress kullanmaya yeni başlayacaklar için Ali Arslan’ın tavsiyesi ilk üç ay wordpress.com’u sonrasında da wordpress.org’a geçilmesi oldu. Burada da ikisi arasındaki teknik detaylar ve kullanıcıya sunulan hizmet farklarından bahsedildi.

Ali, wordpress.com – wordpress.org arasındaki farkı ortadan kaldıran “jetpack” eklentisini ve faydalı içeriklerinden dolayı da seozeo.com, yoast.com, videobu.com ve kendi blogu arslania.com adreslerini tavsiye etti.

facebook’evreni ] facebook sayfası ] twitter’evreni ] RSS abonelik

Blog Yazarlığı Bir Meslek midir?

Elektronik Günlük Yazarlığı

[ Blogger’lık ]

Bir Meslek midir?

 

Kendi alanında başarılı e-günlüklere imza atan arkadaşlarla bu sorunun cevabını aradık. Ortaya farklı cevaplar çıktı:

Bir uğraşın meslek sayılabilmesi için o işten ille de para kazanılması gerekiyorsa kişisel e-günlük yazarlığı bir meslek kabul edilmeyebilir. Ancak blogları sayesinde {google vs reklamları ile} oturduğu yerden iyi kötü para kazanan bloggerlar da yok değil. Bugün dünyada milyonlarca, Türkiye’de yüzbinlerce insan çok çeşitli konularda, o konu hakkında porfesyonel bilgiye sahip olmasa bile bloglarında yazı yazabiliyor ve hal böyle olunca çoğu blogger’ın yazılarının ciddiye alınma oranı da düşük oluyor. Gerçi çoğu blog sahibi, okunmaktan öte kimliğini saklayarak yaşadıklarını yazıya dökmekle meşgul oluyor. Bir de blogger’lığın herhangi bir okulu yok, malum. Yerel bir gazetede yazı yazsanız ya da herhangi bir dergide bir yazınız yayınlansa 1 gün içinde sizi yüzlerce insanın okuması mümkün değilse de, çok iddialı olmayan sıradan bir blogta binlerce kişi tarafından okunmanız hiç de sıradışı değil. Ancak şu da var: Kişisel fotoğraflarını yayınlayarak, yediğini içtiğini, gezdiğini gördüğünü, rüyasını, sıkıntısını anlatarak tamamen kişisel bir e-günlük tutan blogger, ne kadar yazardır ve bu nasıl olur da bir meslek kabul edilebilir… Kafalar karışık bu konuda. Ancak e-günlük yazarlığının ileride bir meslek olarak kartvizitlere yazılabilceğine inanıyorum. Bakalım projeye katılan ve “Blogger’lık bir meslek midir?” sorusunu yorumlayan diğer arkadaşlar neler söylemişler:

katiLkurbaa: Blogger’lık, meslek olabilir, tabii ki işini ciddiye alanlar için, wp (wordpress) bu konuda yeterli alt yapıyı sunmakta. Bu yolla makalelerini milyonlarla paylaşmak, düşüncelerini satmak ya da en basiti küçük çapta e-ticaret yapmak mümkün. Ancak şu da varki, wp ya da blogger’lık bunu yapmak için – meslek edinmek için – en iyi yol değil, bunu ciddi olarak düşünen arkadaşlarımız daha gelişmiş content management systems adı altında geçen sistemlerden yararlanmalılar. Ama başta da dediğim gibi bloggerlık, uğraşmak istemeyenler, aylarını bir site hazırlamak istemeyenler ve meslek edinmek isteyenler için en kolay yol.

Bay Hayalet: Blogger olamak yazar olmakla aynı anlamı zaman zaman taşısa da onunla bir yerlere gitmeyi hedeflemez. Yanına alır ama sorumluluğunu almaz. Bu yüzden yazar ama yazdıklarıyla eleştirilemez. Günlükten sonra yazarlıktan önce bir hadisedir blogger’lık :) Faydalıdır ya da değildir, bunu çok düşünmez. Çünkü yazan önce kendini hikaye eder. Satın alan alır, almayan başka dükkana gibi bir ukalalıkla da karşılaşabilirsiniz. Sohbetin yazılı dilidir. Konuşurken kitap gibi konuşabilirsiniz ya da bloglarda da yazar gibi yazabilirsiniz iki şekilde. Bir yazar disiplinine aykırıdır çünkü canınız sıkıldımı mızıkıp bırakma hakkına sahipsiniz.

Çilekli Pasta: e-günlük bence bir meslekten öte bir zevk, hani insanlar mecbur oldukları için maddi bir gelir getirisi düşündükleri için iş yaparlar ancak burada muhteşem bir paylaşım söz konusu. Günlük yaşadıklarımız, hayata bakışımız, beğendiklerimiz, kızdıklarımız ve daha bir çok düşüncenin paylaşım alanı. Ayrıca güzel dostlukların kurulmasını sağlayan bir ortam. Uzun zamandır bloguma yazıyorum; zamanla kapatsam da aslında bir buçuk yıldır e-günlük tarzı yazılarımla ve edindiğim bilgilerle kendimi geliştiriyorum, hayata daha da sorgulayarak, meraklı ve anı yakalayarak bakmaya başladım. İyi ki başlamışı iyi ki…

skykhan: Elektronik günlük meslekten öte, daha çok paylaşma isteğini karşılayan bir araç. Son zamanlarda herkes benimde bir sitem olsun zihniyetinde olsada, hatta bu bir modaya dönüşsede özellikle türk internetinin aptal saptal siteler, birbirinin aynısı forumlar phpnuke’lar dan kurtulmasına yol açtı. Kesinlikle bir meslek değildir ama güzel bir hobidir benim için. Özellikle okurlarınız varsa ne güzel bir şeydir ki yalnız değilsiniz. Size katılan veya katılmayan, seven yada sevmeyen ama ne olursa olsun fikirlerini paylaşan insanlar var ve bu insanlar sizi tanımıyor bile. Meslek değilde, e-günlük yazarlığını meslek gibi görüp yararlı şeyler yazılırsa ne mutlu az gelişmiş Türkiye internetine diyorum…