Basit Bir Kız Meselesi

e-vren günlüğü'nün ilk gönüllü misafir kalemi

{Ekim ’09 Gönüllü MisAfiR KaLeM Yazısıdır.}

[important color=red title=”evrengunlugu.net’in notu:”]Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği‘nin Akülü Tekerlekli Sandalye Kampanyasına destek amacıyla evrengunlugu.net olarak başlatılan Misafir Kalem Olmanın Yolu 3430’dan Geçiyor projesine ilk bağış yapan dostum Eray Akın oldu. Kampanyanın e-vren günlüğü’nde başlatılmasının üzerinden henüz birkaç dakika geçe girişimde bulunan Eray’a gönüllüğünden, duyarlılığından ve yazısından dolayı teşekkür ediyorum. Gönüllü MisAfir KaLeM olma sırası 3430’a mesaj atma sırasına göre belirlenmiştir.[/important]

Kimse bu yazılan yazıdan bir ders çıkarmasın; kimse de bu yazılan yazının diline, öznesine, tümlecine, süzgecine bakmasın. Hayata dair hiçbir şey de yazmayacağım bu satırlarda. Herkesin bildiği ama her zaman söylemediği şeyler benimkisi; basit bir kız meselesi…

Hani insanlar konuşurken cümleleri bağlamak amaçlı kullanırlar ya (bak sana bir şey söyleyeceğim ama sakın gülme) her insanın hayatında yer almış anlamlarıyla kaybolmuş gibi görünüp ama komik ve anlamsız şeylerden bahsediyorum ben. İnsanlar koskoca ve kapkaranlık dünyalarına bir küçücük Continue reading →

Cumhuriyet Açılımı

cumhuriyet 86. yaşındaBugün 86. yılını kutladığımız Cumhuriyet,  sadece bir gazete isminden ibaret değil. 75 milyon Türk vatandaşının hayatını derinden etkileyen, şekillendiren bu yönetim şeklinin ismi Arapça cumhur kelimesinden gelmekte. Halk, ahali, büyük kalabalık anlamlarına gelen bu sözcüğe zarf eki olan -iyet eklenerek halka ait olan yönetim açılımında yeni bir sözcük türetiliyor: Cumhuriyet.

TDK Türkçe Sözlükte Cumhuriyet: Milletin, egemenliği kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı yönetim biçimi olarak tanımlanıyor.

Cumhuriyet, Türkiye’de her ne kadar demokrasi sözcüğüyle eş değerde ve eş anlamlı olarak algılansa da ikisi birbirinden bağımsız kavramlar. Örneğin İran, Suriye, Azerbaycan birer cumhuriyet devleti olmasına rağmen İran, antidemokratik cumhuriyet örneği teşkil edebiliyor; Suriye ve Azerbaycan’da iktidar “babadan oğula” geçebiliyor. Bu tuhaflık, o ülkelerin halkın egemenliğine imkan tanıyan demokrasiden yoksun olmalarından kaynaklanıyor. Bunun yanında rejimleri cumhuriyet olmadığı halde demokrasinin hakim olduğu monarşiyle idare edilen devletler de var: Birleşik Krallık, Danimarka, Hollanda, İsveç, Japonya gibi.

Cumhuriyet rejimi, en çok demokrasiyle yakışıyor; demokrasiyle beslenmeyince pek de bir anlam ifade etmiyor. Cumhuriyet’i en güzel “demokrasi”nin taçlandıracağını bilen Mustafa Kemal de boşunademokrasi ilkesinin en çağdaş ve en akılcı uygulamasını sağlayan yönetim şekli cumhuriyettir. demiyor.

Öğretmen olarak bir 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resmi programı içerisinde ilk kez yer aldığım bu günde Hüss de bayramı benim yanımda kutladı.  Cumhuriyet’e sahip çıkarken diğer taraftan da demokrasiyi canlı tutabilmek,  86 yıl önceki emaneti asırlar sonrasına bile layıkıyla teslim edebilmek ümidiyle…

evrengunlugu.net, 5. yılında sosyal sorumluluk gereği Türkiye Omurilik Felçlileri Derneğinin kampanya ve projelerini destekleme kararı almıştır. Ziyaretçilerini de TOFD’a destek olmaya davet etmektedir.TOFD’aulaşın; gönüllü olun; 3430‘a boş bir sms atarak “Akülü Tekerlekli Sandalye Kampanyası”na 5 TL’lik bağışta bulunun.

Sosyal Ağlara Dolanmak

fri.end.fe.ed-twit.ter-face.bookBaşlarda sadece amatör bir bloga sahip olmak yetiyorken profesyonelleşmek için sanki onlarca sosyal ağa dahil olmak gerekiyormuş gibi (zorunlu bir hava) peyda oluyor insanın üzerinde. Eski arkadaşları (!) bulma gibi can alıcı ve de masumane bir işlevle milyonları sistemine dahil eden facebook bile “daha çok okunma, takip edilme” adına blogların imdanına yetişen bir hal alırken twitter ve friendfeed‘ler bayar noktaya geldi. Bu kadar çok farklı paylaşım sitelerinden “aynı kişiler” ile “aynı şeyi” defalarca paylaşmaya gerek var mı?

Facebook, friendfeed, twitter, sosyomat vs gibi sosyal paylaşım ağları çevre (!) edinme adına iyi gibi gözükse de aslında blogların “canlı” okunma ve “capcanlı” ziyaretçi trafiğini alaşağı ediyor. Bir yazı ekliyorsunuz ve insanlar o yazıyı facebook’tan “beğen”ince, friendfeed’den “yorumla”yınca sizin öz be öz blogunuzdaki yazının orijinali yetim kalıyor :) Blogunun çok okunduğunu, yazılarının fazlaca yorumlandığını görmek, göstermek isteyen blog yazarları için bu son derece can sıkıcı bir durum olmaya başlıyor.

Sosyal paylaşım ağları, ziyaretçilerle birebir Continue reading →

Bu Aralar Havalar Bulutlu

Sevmeye, sevilmeye, sevişmeye vaktimiz yok; bol bol nefret ve şiddetle meşgulüz uzun yıllardır. Durup düşünmeden hayatı (sözde) yaşayıp gidiyoruz.

Cumartesi günü öğrencilerim Ayşe ve Betül‘le buluşmaya giderken bir giyim mağazasından ellerinde poşetlerle neşe içinde çıkan genç çifte gözlerim takıldı. Bayan hamileydi ve tek umurunda olan az önce çıktığı dükkanın vitrinindeki mankenlerin üzerindeki kıyafetlerle karnındaki bebeğiydi; yüzünde bir huzur vardı. Öğrencilerimle buluşup onlara kitap aldıktan sonra çay içmek için oturduğumuz parka -tahminimce- ilköğretim çağlarındaki kızını bebek arabasıyla taşıyan bir anne geldi. Yorgun ama gururlu bir ifadeye sahip olan anne, bir ara durup Continue reading →

ATAÇ

Nurullah Ataç’ı okurken aklıma geldi, ilkokul öğrencisiyken “ataçları” çok sevdiğim… Hâlâ seviyorum ataçları; kullanmasam da renk renk plastik, metal ataçlarım var :)

İlkokuldayken defterlerimin yaprakları kocaman kocaman kıvrılırdı. Sahi; o yapraklar o zaman niçin kıvrılırdı da şimdi hiç kıvrılmazlar…

evrengunlugu.net, 5. yılında sosyal sorumluluk gereği Türkiye Omurilik Felçlileri Derneğinin kampanya ve projelerini destekleme kararı almıştır. Ziyaretçilerini de TOFD’a destek olmaya davet etmektedir.TOFD’aulaşın; gönüllü olun; 3430‘a boş bir sms atarak “Akülü Tekerlekli Sandalye Kampanyası”na 5 TL’lik bağışta bulunun.