İnternet Günlüğü 2015/51

internet_gunlugu

İnternet Günlükleri serisinin ilkine gösterilen ilgiden dolayı teşekkür ederim. İkincisini biraz daha düzene sokmaya çalıştıysam da bu çalışma için koca bir pazar gününü ayırmak gerekiyormuş, onu anladım. “Evren, bize bilmediğimiz bir şey söyle” derseniz sizi, hafta boyunca denk geldiklerinizle birlikte ilk defa duyacaklarınızın da olduğu şöyle bir yolculuğa çıkarayım: Continue reading →

Yazarların İstanbul’u – Neşe Mesutoğlu

.

Benim okuyacağım kitaplar bellidir, hepsi de sırasını bekler. İstanbul’a gelirken bütün okunmuş kitaplarımı Aydın’da bırakmak zorunda kalıp okunmamış tek bir kitapla yola çıkmıştım. Sonra Sevil imdadıma yetişmiş, beş tane kitabı koltuğumun altına sıkıştırmıştı. Kitap tanıtımları yapmak için yeni çıkanları incelerken Yazarların İstanbul’u ile karşılaştım ve sipariş edip hemen okumaya başladım. Henüz yeni geldiğim İstanbul’da edebiyatın ve sanatın büyük isimlerinden İstanbul’u okumak benim için kıymetliydi. Neşe Mesutoğlu, İlber Ortaylı‘dan Ara Güler‘e kadar 12 isimle İstanbul üzerine konuşmuş. 164 sayfalık bu zevkli kitaptan paylaşmak istediğim satırlar şöyle:

Fatih Sultan, İstanbul’u Fethedince 3 Gün Yağmalanmasına İzin Verdi!

Ahmet Ümit‘e göre “İstanbul’un şairane bir havası var.” Yazar, neredeyse Continue reading →

Mevlana Romanlarını İlk Ben Başlattım!

Bugün 31. TÜYAP Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı‘nın son günüydü. Fuar salonunda dolaşırken “Can Yayınları, İletişim Yayınları, Yapı Kredi Kültür Yayınları vs.” gibi “nitelikli eserleri” yayımlayan yayınevlerinden çok edebi değeri düşük üçüncü sınıf kitapları yayımlayan yayınevlerinin standlarının tıklım tıklım dolu olduğunu görünce üzüldüm. Kitap okuyoruz ama bunu bilinçsiz bir şekilde yapıyoruz.

Ahmet Ümit / 31. TÜYAP Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı

Saat 15.45’te iki önemli söyleşi vardı ve bir tercih yapmak durumundaydım. Ahmet ÜMİT, “Ülkem ve Romanım” konulu bir söyleşi yapacaktı. Aynı saatte Can Dündar‘ın kaleme aldığı Mehmet Ali Birand‘ın hayatıyla ilgili kitabı için iki büyük ismin söyleşisi de vardı. Çok kalabalık olacağını ve yeni çıkan bir kitabın üzerine iki saat konuşmanın çok da faydalı olmayacağını düşünerek Ahmet Ümit’ten yana tercih kullandım. Ahmet Ümit, çok doğal ve esprili bir yazar. Bu ülkedeki olayların, kültürün, yanlışlıkların kendisini zorla yazar yaptığını dile getiriyor. Ahmet Ümit’in konuşmalarından not edebildiklerim şunlar: Continue reading →