internet günlüğü 2016/4

internet_gunlugu

25-31 Ocak 2016 tarihlerini kapsayan internet seçkilerinden oluşan internet günlüğü 2016/4 geçmiş bölümlere göre daha çok blog ve ilk kez birçok video içerikten oluşuyor.  İşinize yarar en az 1 içerikle buradan ayrılmanız dileğiyle; kaynağını internetin, içeriğini e-vren günlüğü’nün oluşturduğu internet günlüklerinin yedincisinde iyi yolculuklar! Continue reading →

Dijital Ekranlar Ardında Hayatın Gerçeğini Kaçırıyoruz!

Bunu fark edeli uzun zaman oldu; dijital ekranlar ardında hayatın gerçeğini kaçırıyoruz!

An’ı yaşayamadığımız anlardan biri; 29 Ekim’deki Cumhuriyetimizin 90. Kuruluş Yıl Dönümü kutlamaları sırasında Beşiktaş’ta bir nokta. Bu karedeki herkes gibi ben de Boğaz’daki muhteşem havai fişek gösterisini çekmeye çalışıyorum? Niye? Anadolu Ajansı’da çalışıyorum ya tüm dünyaya servis edeceğim sanki! Oysa internette birkaç saat sonra profesyonel ellerden çekilmiş o görüntülere ulaşmak mümkün, biz gösterinin tadını çıkarmaya bakalım!

Ama hayır, o anı ölümsüzleştireceğiz, hatıra kalsın diye çekeceğiz derken körleşiyor, tanıklık ve yaşanmışlıktan uzaklaşıyoruz. Arkamda genç bir arkadaş ‘şu telefonları indirseler de gösteriyi seyredebilsem!’ dedi. Çok da haklıydı. Dijital hafızamız için insanların gerçek hafızalarını engelliyoruz. Oysa o gösteriler biz insanoğlu için yapılırken o insanoğlu en arkada kalıyor; en ön makinelerin oluyor!

Hüss Mekdanıls’ı Fethetti

Önce müjdeli haber: Hüss, bu sabah tekrar Galatasaraylı oldu. Kulağıma gelen dedikodulara göre dün akşam dedemlerde Beşiktaşlı olmuş. Nereden estiyse bugün de özüne döndü. Üç amcası Galatasaraylı olan birinin yanlış takımı tutması çok da mümkün değil zaten. 

Bir haftayı aşkın süredir Dedemin yanındayız. Cenaze evinde dura dura haklı olarak sıkıldı bizim civciv. Bu sabah kahvaltıyı yaptıktan sonra “Eeven ağça, hadi gezelim be, sıkıldım artık” deyince teyze oğlum Haktan‘la beraber tuttuk Hüss’ün ellerinden dolaştık biraz. Hüss, -onun tabiriyle- mekdanılsa gidip patates yemeyi, ayran içmeyi ve parkında oynamayı çok seviyor.

İçeri girdiğimizde çalışanların hepsi “Hüseyin hoşgeldin” diye bağırınca şaşırdım kaldım. Meğer dün akşam da kardeşim Ziya‘yla gelmiş. Çocuk üç alternatifli, çoktan seçmeli amcalara sahip olunca her istediğini yaptırıp, her yere gidebiliyor. Baktım pek bir kaynaşmış mekdanılstaki ablalarıyla. Kendisine bir ilgi alaka, bir hürmet… Hüss’ün pek çok güzel pozu varı da, “ben de çekmek istiyorum” deyip elimden makineyi alınca bazı kareleri silmiş! Onlarca bilgisayar önünde öyle güzel pozlar vermişti ki, yazık oldu hepsine :) Bu yüzden Haktan’la çektiğim fotoğrafını da koyamadım.