İnternet Günlüğü 2015/51

internet_gunlugu

İnternet Günlükleri serisinin ilkine gösterilen ilgiden dolayı teşekkür ederim. İkincisini biraz daha düzene sokmaya çalıştıysam da bu çalışma için koca bir pazar gününü ayırmak gerekiyormuş, onu anladım. “Evren, bize bilmediğimiz bir şey söyle” derseniz sizi, hafta boyunca denk geldiklerinizle birlikte ilk defa duyacaklarınızın da olduğu şöyle bir yolculuğa çıkarayım: Continue reading →

İnternet Günlüğü 2015/50

google_internet_gunlugu

Bir süredir aklımda olan İnternet Günlükleri serisinin ilk örneğini geç de olsa yayımlamanın yorgunluğu ve keyfi içindeyim. ‘Pazartesi’den ‘Pazar’a (sosyal ağlar, bloglar ve mobil uygulamalar da dahil) internetin geneliyle ilgili gelişmelere dair notlarımı listeleyeceğim İnternet Günlüklerini her pazartesi sabah 09.00’da yayında olacak şekilde hazır etmeyi planlıyorum. İlerleyen günlerde listede, asıl alanım edebiyat ve büyük tutkum fotoğrafla ilgili daha fazla not paylaşmaya çalışacağım. İnternet Günlüğü 2015/50, 07 – 13 Aralık 2015 arasını kapsamaktadır. Continue reading →

Sosyal Medyada Her Gördüğünüze İnanmayın!

sosyal medya

Periscope’un IOS’dan sonra Android işletim sistemlerinde de kullanılmaya başlamasıyla ‘vatandaş gazeteciliği’ne soyunanların sayısında bir patlama olacağı kesin ancak büyük çoğunluğumuz zaten uzun zamandır (Facebook’un hayatımıza girdiği yıllardan bu yana) birer gönüllü habercilik (daha doğrusu yayıncılık) yapıyoruz. Continue reading →

Sosyal Medya mı Sosyal Ağ mı?

Takip ettiğim blog yazarları listesine bir süre önce eklediğim iki genç arkadaş var; Burak ve Ufuk. Etkileşimleri de oldukça iyi. Ayrıca onların blog yazmaya uzun yıllar devam etmelerini de çok istiyorum.

Konu buraya gelmişken, bir sonraki yazımda Türkiye’de blog dünyasına yön veren isimleri ve onların bloglarını listeleyeceğim. e-vren günlüğü var olduğu sürece sürekli güncellenecek olan o listeyle ilgili detayları söz konusu yazımda detaylandırırım.

Continue reading →

Sen Mark Zuckerberg’den Daha mı İyi Patronsun?

Mark Zuckerberg

Mark Zuckerberg

Facebook‘un kurucusu Mark Zuckerberg bir kişiyi işe ama sürecinde söz konusu kişinin iyi bir patron olup olmayacağını dikkate alarak karar verdiğini “Eğer o kişi benim patronum olabilecek kapasitede biriyse onu işe alırım” sözleriyle açıklıyor. {Kaynak}

Sonra dönüp kendi ülkeme bakıyorum; özel sektör patronlarının, o patronların sağ kolu olan genel müdürlerin, müdürlerin veya ikinci adamların işe alım sürecindeki tavırlarını sorguluyorum. Türkiye’de hâlâ işe başvuran adayın kendisinden çok daha iyi olduğunu anlayıp ‘koltuğunu, mevkisini, makamını kaybetme riskini ortadan kaldırmak endişesiyle’ onu işe almayan bir zihniyet hakim. Continue reading →

Facebook’suz Bir Yaşam Mümkün mü?

facebook

“Seni terk ediyorum Facebook, çünkü seni terk ettiğimden beri ailemle ve arkadaşlarımla yeni keşfettiğim gizliliğimden keyif aldım. Benim için gerçekten önemli insanlarla bağlantıda kalmak için daha aktif bir rol üstlendim.”

Bu cümleler kendisini ‘eski bir Facebook bağımlısı’ olarak tanımlayan 2 çocuk annesi 38 yaşındaki Lauryn Tuchman‘a ait. Sosyal hizmet görevlisi olan ve aynı zamanda blog yazarlığı yapan Lauryn, ‘Facebook Defterini Kapatıyorum’ başlıklı yazısında söz konusu sosyal ağın aslında hepimizin hayatında kendisini farklı şekillerde gösteren olumsuz tesirini samimiyetle kaleme almış. Continue reading →

Yoksa Ben de mi FOMO’yum?

fomo, sosyal medya

Akıllı cep telefonlarını ellerinden düşürmeyenlerin ve sosyal medyayı çok sık kullanan herkesin ‘Yoksa ben de FOMO muyum?’ sorusunu kendisine mutlaka sorması gerekiyor. Sabah uyanır uyanmaz eliniz tablet bilgisayarınız veya cep telefonunuza gidiyor; elinizi yüzünüzü yıkamadan gece boyunca sosyal medyada paylaşılanlara hızlıca göz atıyor; yatmadan önce yaptığınız sosyal ağ paylaşımlarınızın ne kadar beğeni aldığına bakıyor ve beğeni sayısının azlığına üzülüyorsanız büyük ihtimalle FOMO’nun pençesindesiniz. Continue reading →