Kitap okuma önceliklerim ve yöntemlerim

2016’nın ilk yazısında yeni yıla dair hedeflerimden biri ‘En az 10 bin sayfa kitap okumak‘tı. Oysa 2015 yılında 6.831 sayfa kitap okurken bu sayı 2016‘da -maalesef- 4.991 sayfaya gerilemiş. Neredeyse iki bin sayfalık bu düşüş ve on bin sayfa hedefime ulaşamamamın ne büyük sebeplerinden biri aslında dijital anlamda daha çok şey okuyor olmam. Nasıl mı? Bunun ayrıntıları -aynı zamanda ne okusam? derdinize de son verecek- kitap okuma önceliklerim ve yöntemlerimi anlattığım yazının devamında. Continue reading →

Sosyal medyada doğru yer almak için birkaç öneri

Büyük çoğunluğumuz (en azından şu an bu yazıyı okuyanlar) günün büyük bölümünde sosyal medyadayız. Onun bir parçası olmak için de Facebook, Twitter, Instagram veya diğerlerini mutlaka kullanmak gerekmiyor. E-posta bültenleri aboneliğiyle bile sosyal medyanın içine dahil oluyoruz.  Tabi sosyal medyada kimimiz üreten kimimiz tüketen; bazılarımız okuyan bazılarımızsa okutan taraftayız. Bu ayrım da tamamen dijital medyayı kullanım amacımıza göre değişiyor. Continue reading →

Harika bir insan, tek cümledir

guy_kawasaki_buyuleme

Son okuduğum kitaplardan ‘Büyüleme’yi çok beğendim. Neredeyse her sayfasında birçok satırı ‘önemli’ diye işaretlemişim. Guy Kawasaki’nin (Guy Kawasaki kimdir?) imzasını taşıyan Büyüleme; kalbi, zihni ve davranışları değiştirme sanatının inceliklerini anlatıyor. Bu cümle çok havalı veya karmaşık geldiyse aldırmayın; kitap gerçekten çok anlaşılır ve zihin açıcı. İsme aldanıp da 218 sayfa boyunca insanları nasıl büyüleyebileceğimizin anlatıldığını da sanmayın; çoğunluk bu konuya ayrılmış olsa da tek konu bu değil. Continue reading →