Kitap okuma önceliklerim ve yöntemlerim

2016’nın ilk yazısında yeni yıla dair hedeflerimden biri ‘En az 10 bin sayfa kitap okumak‘tı. Oysa 2015 yılında 6.831 sayfa kitap okurken bu sayı 2016‘da -maalesef- 4.991 sayfaya gerilemiş. Neredeyse iki bin sayfalık bu düşüş ve on bin sayfa hedefime ulaşamamamın ne büyük sebeplerinden biri aslında dijital anlamda daha çok şey okuyor olmam. Nasıl mı? Bunun ayrıntıları -aynı zamanda ne okusam? derdinize de son verecek- kitap okuma önceliklerim ve yöntemlerimi anlattığım yazının devamında. Continue reading →

internet günlüğü 2016/24

internet_gunlugu

Bir süredir ara verdiğim internet günlükleri serisini tekrar hazırlamaktan büyük keyif aldım. Öyle ki son dönem en sevdiğim kategori bu olmuştu. Yüzlerce kaynaktan binlerce içeriği incelerken buraya aktardığım / aktaramadığım birçok yeni gelişmeyi, heyecan verici yenilikleri okumak çok güzel. internet günlüğü 2016/24 serisinden itibaren bir önceki hafta yıl dönümü olan blogları da konu edinmeye başladım. Bu, rehavete kapılan blog yazarları üzerinde belki de tetikleyici bir etkiye sahip olabilir. 13 – 19 Haziran 2016 tarihlerini kapsayan internet günlüğü’nün yeni bölümünde iyi okumalar diliyorum: Continue reading →

30’lu yaş sendromu: Fazlalıklardan kurtul

otuz_yas_sendromu

Daha fazla zamana ihtiyaç duyduğum, daha üretken olduğum(u zannediyor olabilirim) ve fazlalıklardan kurtulma isteğimin arttığı bir dönemdeyim. Doğum günüme az bir süre kala ömrümün 35 yılını geride bırakacak olmanın getirisi mi bütün bunlar bilmiyorum. 35’li yaşlarda insanlar böyle bir ruh dünyasına bürünüyorsa sorun yok, kısa sürerse asıl sorun o zaman. (Bu arada yukarıdaki fotoğrafı aslında Yaratıcılığın 33 Kuralı yazısında kullanmak üzere hazırlamıştım, sonradan vazgeçmiştim. Bu yazıya kısmetmiş.) Continue reading →

Biz Neredeysek Herkes de Orada Sanıyoruz

TELEVİZYON

Sosyal ağların kendi hesaplarınız üzerinden size sunduğu kişisel ayarları bir düşünün. Facebook arkadaş listenizde yer almaya devam etse de bir kişinin canınızı sıkan paylaşımlarını (yayınlarını) zaman tünelinizde görmeme hakkınızı kullanabiliyorsunuz. Neden hoşlanmadığınız bir siyasi parti lideri televizyon ekranına çıktığında kanalınızı değiştirip kaçmak yerine aynı kanalda kalıp konuşan kişiyi, desteklediğiniz siyasi parti lideriyle değiştiremeyesiniz ki? İşte değiştiremediğimiz / geleneksel televizyon yayınlarının içeriklerini kişiselleştiremediğimiz için ‘daha çok’ sosyal medyadayız. Continue reading →