Marketing Meetup için 30 Nisan 2016 Cumartesi günü Doğuş Üniversitesi Acıbadem yerleşkesindeydim. Alanında uzman isimlerin saat 09.40’tan 17.10’a kadar dijital pazarlama ve dijital medya üzerine peş peşe konuşmalarını dinledim. 2 panelden ve 15 konuşmacıdan oluşan Marketing Meetup sayesinde Nisan ayını en verimli şekilde noktaladım. Ufkumu (ve eminim bütün salonu dolduran 900’e yakın davetlinin de) genişleten bu organizasyon için pazarlamasyon.com ekibine teşekkür ederim. Özellikle Beykent Üniversitesi’nde Dijital Medya Zirvesi’nde ilk kez dinlediğim ve tanıdığım Haydar Özkömürcü‘yü ikinci defa dinleyeceğim için heyecanlıydım. Ancak etkinlik afişinde yer almasına rağmen son panele de çıkmadığını görünce keyfim biraz da olsa kaçtı. Bu durumun etkinlik düzenleyicileri arasında yer almasından ve ev sahipliği yapmasından kaynaklandığını düşünüyorum. 

Sahne alma sıralarına göre Marketing Meetup konuşmacıları:

• Güven BORÇA – Marka Danışmanı, Markam Kurucusu
• Deniz GÜVEN – Şubesiz Bankacılık Birim Müdürü, Garanti Bankası
• 1. Panel: Yeni Dünya Üzerine Yeni Düşünceler
  • Hakan AKBEN (Pazarlama Profesyoneli, Köşe Yazarı, Blog yazarı)
  • Hasan BAŞUSTA (Dijital Pazarlama Danışmanı, Blog yazarı)
  • Cem SÜNBÜL – Teknolojik Sunucusu, Haberturk TV & Yayın Koordinatörü, Fintechtime)
• Serra YILMAZ – Kurumsal Pazarlama Bölüm Müdürü, Samsung Türkiye
• Kına DEMİREL BESKINAZI – Pazarlama İletişimi & CRM Direktörü, Migros
• Mustafa KABAKÇI – Türkiye Pazarlama Müdürü, NIVEA Beiersdorf
• Akan ABDULA – Yönetici Ortak, Future Bright Group
• Bora IŞIK – Pazarlama Direktörü, n11.com
• 2. Panel: Tüketici Krallığında Beyin Bilim ve Karar Vermeye Dair Her Şey
  • Doç. Dr. Orhan ERDEM – Öğretim Üyesi, Bilgi Üniversitesi
  • Uğur BATI – Kurumsal İletişim Direktörü, Borsa İstanbul
  • Kılıç Orhan ERDEMİR – Kurucu Ortak, Neuro Discover

Pazarlamasyon.com’un kurucularından Necip Murat‘ın açılış konuşmasından sonra sahneye ilk çıkan isim, kendisini “Bembeyaz Türk” olarak tanımlayan Güven Borça, “Neden Dünya Markamız Yok?” sorusunun cevabını kesin bir şekilde verebildiğimiz bir sunum yaptı. Başta kendi girişimlerinden ve bu girişimlerin hangilerinde başarısızlığa uğradığını hangilerinde başarıya ulaştığını samimi bir şekilde dile getirdi. Bana göre Marketing Meetup sahnesinin en tecrübeli ismiydi:

• Bizde dünya markası yok çünkü eleştiri kültürümüz yok. Çuvalladık diyemiyoruz. Oysa bir girişimimizde çuvalladıysak ‘çuvalladık’ diyebilmeliyiz.
• “Bu Topraklardan Dünya Markası Çıkar mı?” kitabımı 2002 yılında yayımladım ama hâlâ bir dünya markamız çıkmadı.
• Benim dünya markası olmaya aday markalarım: THY, Efes, Beko, BİM, LC Waikiki, Simit Sarayı, Çilek, Mavi, Koton, Pegasus
• New York’un 5. Caddesi’nde veya Londra’nın merkezinde mağaza açmakla dünya markası olunmaz.
• Asıl sorun şirketlerde. Hiçbiri gidip “Markalaşayım” demiyor; buna odaklanmıyor.
• Markalaşma, milli bir meseledir.
• Ticarette ve girişimcilikte hatır – gönül işleri olmaz.
• Biberon girişimimizde e-ticaret olayını kaçırmıştık. Bunu hâlâ affedemem.
• Arkadaşlarla ortak iş kurmak aslında çok iyi bir fikir değil. Ortak yapısının çok iyi kurulması gerekiyor.
• Çok kısa vadeli ve taktik düşünüyoruz; bizim eksiğimiz bu.
• Eleştiriye tahammülümüz yok. Eleştire tahammülsüz kültürle işimiz zor. Eleştiriye açık olmalı, kendimizi de eleştirebilmeliyiz.
• Türkiye’de pazarlama stratejileri sürekli üst sosyeteye, AB grubuna yönelik yapılıyor; bu yanlış.
• İstanbul kartınız yoksa burada bir sorun var demektir. Plazalardan çıkıp insanların, hayatın içine karışabilmelisiniz.

“Banka Şubeme Yaptığım Uzun ve Romantik Yürüyüşleri Özlüyorum”

Konuşma başlığı bu olsa da Garanti Bankası’ndan Deniz Güven, bankalar için  internet ve mobil bankacılığın çok önemli olduğunun altını çizdi. Bir zamanlar para yatırmaktan fatura ödemeye kadar her işlem için kalabalık banka şubelerinde saatlerce sıra bekleyen biri olarak şubeye gitmeyi hiç özlemediğimi söyleyebilirim. Hatta bütün işlemlerimi internet bankacılığı üzerinden yaptığım halde eksik belgeler için ısrarla şubeye çağırıldığım için kredi kartımı hiç kullanmadan kapattırmışlığım vardır. Öyle ki telefon bankacılığın da bile “sıradaki 3. müşteri” olmak bile bana sıkıcı geliyor ;)

• Garanti Bankası, Türkiye’de ilk internet servis sağlayıcı hizmeti alan bankadır.
• İnternet bankacılığını yaygınlaştırmaya çalışırken 1.7 milyon kişi internet bankacılığını bıraktı. Çünkü artık mobil bankacılığı kullanıyorlar.
• Sadece kendi platformunuz üzerinde sınırlı kalmamalısınız. Gittiğiniz yere servislerinizi de götürmelisin.

“Dijital Çağda Hayatta Kalma Sanatı” – Hakan Akben 

• Apollo 13 filmini seyrettiğimde herkes gibi ben de astronot olmaya karar vermiştim. Sonra fark ettim ki Türklerden astronot çıkmıyor.
• Dünyada bireysel kurumsallaşma dönemi başladı.
• Artık pozisyonlar yok, projeler var.
• Fei Fei Li’nin TED konuşmasını mutlaka seyredin. 
• “Türeticiler – Tüketen üreticiler” dönemindeyiz. 3D yazıcılar sayesinde artık evde herkes üretici oldu.
• Endüstri 4.0 ile üretim fabrikaların dışına taştı.
• Bizler web’in sadece %4’ünüteşkil eden Cici Web kısmını biliyoruz. Çok daha büyük bir alan Deep Web ve Dark Web’den habersiziz.
• Dünya nüfusunun sadece %46’sı internete erişebiliyor.
• İngiltere’de her 11 kişiye 1 güvenlik kamerası düşüyor.
• İnternet ve bağlantı ekonomisini anlayan kurumların sırtı yere gelmez. 
• Yeni dünya düzeninde ayakta duracak kurumlar ve bireyler şu iki konuya odaklanacak:
  • Teknolojiyi kullanarak veriden anlamlı bilgi oluşturmak
  • Anlamlı bağlantılar oluşturmak
• İnsanın en büyük gücü zekası değil bir araya gelebilme ve birlikte çalışma becerisidir.

“Başka Bir Hayat Mümkün”

Marketing Meetup’taki 15 konuşmacı arasında hayata bakış açısı ve görüşleri bakımından kendine en yakın hissettiğin isim kimdi diye sorulsa cevabım kesinlikle Hasan Başusta olurdu. Hasan, karşı koyamadığı girişimcilik ruhu ile elde ettiği bütün başarılara rağmen anneannesi tarafından hâlâ işsiz bir adam olarak görüldüğünü; motorcu pantolonuyla Marketing Meetup sahnesine çıkacağını söylediğinde eşinin tepkisini esprili bir dille anlattı. Çok fazla kitap okuduğunu ve sadece 10 kişiyle sınırlı bir kitap kulübü kurduğunu aktardı.

• Elimizdeki bilgisayarla yaşamımızı biraz sadeleştirerek kurumsal bir şirkette çalışmadan hayatımızı geçindirebiliriz. Piyasaya bir kez girdiğinizde devamı gelir.
• Kendi sevdiğin işi bul. Hayatını idame ettirecek kadar kazan.
• Kariyer hedefinizi şu şekilde kurabilirsiniz: Ben çocuğumla daha fazla vakit geçireceğim. O zaman bütün sorunlar çözülüyor.
• Kurumsal şirketlerde yaptığımız hep bu: Aynı işi kopyala yapıştır.
• Girişimcilik aslında çok kolay bir şey değil. Çok fazla şey bilmeniz gerekiyor. 
• Kendi işinizi yaparken kurumsal hayatın çok üstünde performans sergilemek zorundasınız.
• Hızlı kariyerden yavaş kariyere geçme tercihi yanlış bir tercih değil.

“Dijital Değişimin Ayak Sesleri” – Serra Yılmaz

• İnternet kullanım oranlarına bakıldığında %88’lik bir oran internete mobilden erişiyor.
• Nesnelerin İnterneti hızla yayılıyor. 2015 yılında 4.9 milyar cihaz birbiriyle konuşabiliyorken bu sayının 2020’de 25 milyar cihaza ulaşması tahmin ediliyor. Ben hayatımda bu kadar hızlı büyüyen bir sektör görmedim.
• Önce strateji ve teknoloji merkezde olmalı. Bu kültürleştirilebilmeli.
• Girişimci de öğrenci de olsak odaklanmamız gereken nokta bu: Dijital değişim ve gelişim

“Sadakat Programlarında Yeni Dönem: Dijitalleşme” – Kına Demirel Beskınazı

• Nerede olursanız olun önemli olan “hayaliniz”dir.
• Migros Money sadakat kart kullanan 9 milyon aktif müşterimiz sayesinde 6.5 milyon hanenin datasını inceliyoruz.
• Sadakatin özü: Tüketicinin ilgisini sürekli çekebilmek.
• Sadakatte tüketicinin dikkat seviyesini canlı tutmak lazım ama tüketici dikkat seviyesi sürekli düşüyor. Son araştırmalara göre tüketici dikkat seviyesi 6 saniyeye geriledi. Oysa bir Japon balığının dikkat seviyesi bile 9 saniye.
• Televizyon reklamları hâlâ çok etkili ve bu hep böyle devam edecek. Müşterilerin %25’i televizyon %22’si mobil  üzerinden reklamlarımızı görüyor.
• Mobil’e yatırım yapmazsanız tren kaçar.
• Kişiselleştirmeye yatırım yapan markalar bir adım öne geçer. 

“Nişantaşı Marketingin Sonu” – Mustafa Kabakçı

• Markalar da insanlar gibidir. Bir misyonlarının olması gerekiyor.
• Marka, insanların hayatına sızmaya çalışan bir troldür.
• Reklamları keyifle seyreden seyirci çok azdır.
• Var oluş amacı olmayan markanın reklamında seyirci 35-40 saniye güler eğlenir ama sonrası olmaz.
• Güçlü markanın amacı vardır; popülerdir; etki yaratır; kaynağı insandır.

“Tutumlar ve Davranışlar” – Akan Abdula

Konuşma sonrası etrafı en kalabalık isim Kına Demirel’di ve dağıtmaktan elinde kartviziti kalmamıştı. Akan Abdula da en eğlendiğim konuşmacı oldu. Soluk soluğa yetiştiği konuşmasını bitirip alelacele gidecekti ki etrafını saran onlarca kişiden dolayı salondan epey bir süre ayrılamadı.

• Gönüllü bilgi paylaşımı arttı. Böylece Big Data kavramı da büyüdü.
• Big Data’ya rağmen pazarlamacıların yatırımlarının geri dönüşü %7. %93’ü çöp!
• Kaynaklar geliştikçe ve Big Data büyüdükçe sığlaştık. Çünkü tutum=duygu arasındaki ilişkiyi anlamıyoruz.
• İnsanlar kelimelerle değil imgelerle düşünür.
• Hayatta bazı şeyleri düşünerek yapamazsınız. Bazı şeyleri de oto pilotta yaparsınız. Örneğin araba kullanmak.
• Türk’ün kodunda “Nerede hareket orada bereket” anlayışı var. Pazarlama stratejilerinde buna dikkat etmek gerekiyor.

İnternet parmaklarımızın ucunda ve binlerce insan çevrim içi dünyamızın bir parçası olsa da böylesi etkinlikler sayesinde yeni insanlar, yeni dünyalar keşfediyoruz. Bu anlamda bu tür organizasyonları önemsiyorum. Doğrudan pazarlamayla ilgili biri olmasam da dijital dünyayla çok yakından olduğunu düşündüğüm Marketing Meetup’tan birçok yeni fikirle ayrıldım. Zaten bir sorgulama dönemindeyken mevcut hayatımın gidişatına dair sorgulamalarım daha da arttı; bundan dolayı da mutluyum. Her pazartesi “internet günlükleri” serisini yayımlamaya devam edebilirsem dijital dünyaya ve edebiyata dair düzenlenecek etkinlikleri orada duyurmaya çalışacağım.

Evren’i Sosyal Ağlarda Takip E+