internet günlüğü 2016/10

KUTUPHANE AFIS

İnternet günlükleri bölüm 2016/10’ya son şeklini verdiğim sıralarda Ankara Kızılay’dan korkunç haberler gelmeye başladı. Hayatını kaybedenlere rahmet, yaralananlara acil şifalar diliyorum. Ülke olarak hepimize geçmiş olsun temennime terörü lanetleyen cümlelerimi de ekliyorum. İnternet günlüğü’nün bu haftaki alt başlığını Cemali Karaca’nın sakinblog.com’daki yazısı belirledi. İyi okumalar: Continue reading →

İnternet Günlüğü 2016/1

internet_gunlugu

Hastalıkla savaştığım üç günün ardından İnternet Günlükleri serisinin dördüncüsü için bilgisayarımın başındayım. Zannetmeyin ki bütün bu içerik, bilgisayarın başına tek oturuşta tamamlanıyor; aksine hafta boyunca elimde telefon içerik avındayım. Üstelik pazar günümün neredeyse tamamını internet günlüklerini ertesi güne hazır edebilmek için kullanıyorum. Hal böyle olunca önümüzdeki haftadan itibaren internet günlüğünün yeni bölümlerini cumartesi sabahları yayına sokacağım; bir de böyle deneyelim. Aşağıdaki içerikler 04 – 10 Ocak arasında yayımlanan binlerce paylaşımdan sadece birkaçı. Siz keyifli bir yolculuğa çıkarken ben de yeni bölüm için kolları sıvayayım. İnternet günlüklerini geliştirebilmem için görüş ve önerilerinizi paylaşmayı lütfen ihmal etmeyin. Continue reading →

İnternet Günlüğü 2015/51

internet_gunlugu

İnternet Günlükleri serisinin ilkine gösterilen ilgiden dolayı teşekkür ederim. İkincisini biraz daha düzene sokmaya çalıştıysam da bu çalışma için koca bir pazar gününü ayırmak gerekiyormuş, onu anladım. “Evren, bize bilmediğimiz bir şey söyle” derseniz sizi, hafta boyunca denk geldiklerinizle birlikte ilk defa duyacaklarınızın da olduğu şöyle bir yolculuğa çıkarayım: Continue reading →

Yaratıcı Olmanın Şartı: Dur, Bak, Dinle!

Olcayto Cengiz

Olcayto Cengiz

“İnsanlar siz göstermeden ne istediklerini bilmezler.” Steve Jobs’un bu sözlerini hatırlatarak başladı Manajans Yaratıcı Yönetmeni Olcayto Cengiz; Dijital Medya Zirvesi 2015’teki sunumuna. Ona göre bu ukalalığı ile Jobs, markalar dünyasında ürün tarafını değiştiren isim oldu.

Öyle ki 1984 Macintosh reklamı, yayımlandığı yıl yer yerinden oynadı ve televizyon reklamcılığında yeni bir döneme girildi: Hikaye anlatıcılığı. Bu reklam, bambaşka bir pazarlama taktiğinin ve bambaşka bir hikayenin ilk örneğiydi. Böylece hayatımıza hikaye anlatıcılığını soktu: Continue reading →