HOŞÇAKAL ADÜ!

Ziya, ben ilkokul üçüncü sınıftayken yetişti bana okul sıralarında. Ayşe öğretmeni kayıt sırasında renk farkımızdan dolayı kardeş olduğumuza inanamayıp dosyalarımızı bile karıştırmıştı. Sonra ben ortaokuldan mezun oldum, Ziya benim ortaokuluma başladı. Liseden mezun oldum benim liseme kayıt yaptırdı. İlkokuldaki aynı okul kardeşliği yıllar sonra Adnan Menderes Üniversitesi‘nde tekrar yaşanır oldu. Yine aynı kampüste, yine aynı binada.

Ziya da sonunda kepi havaya fırlattı, yeni bir dünyaya doğru yelken açtı. Böylece üç kardeşi aynı anda bünyesinde taşıyan ADÜ, benim de ağustosta yüksek lisansımın sona ermesiyle Soyuçok Kardeşler’i yolcu edecek, biz de ona veda edeceğiz. Son derece renkli, eğlenceli bir o kadar da hoplamalı zıplamalı geçen mezuniyet töreninde yüzlerce fotoğraf çeker-çekilirken aklımın bir kenarında hep aynı cümleler döndü döndü durdu: Eylül’de ben, Ziya, İbrahim nerede olacağız. Neşeyle fotoğraf çekildiğimiz bu insanları bir daha görebilme şansımız olacak mı…


O, Türkiye’nin En Sempatik, En Bizden Rektörü!

Huyum kurusun, olaya yine duygusal bir pencereden baktım :) Duygusal penceremi kapatıp, bambaşka bir konudan bahsetmek istiyorum. Aydın Life‘ın Mayıs sayısının kapağı hem Aydınlı hem de Türkiye’nin en genç rektörü olma özelliğiyle Süleyman Demirel Üniversitesi‘nin rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar olmuştu ama göreve geldiğinden bu yana göz dolduran bizim rektörümüz Prof. Dr. Şükrü Boylu kesinlikle Türkiye’nin en sempatik rektörüydü :) Kampüste ne zaman görsek güleç yüzü, komplekslerinden sıyrılmış mahçupvari tavırlarıyla bizim ilgimizi çekiyor kendileri. İnsanın gidip sohbet edesi geliyor. Öyle ki bugün o da mezuniyet törenindeydi ve gülünce gülen gözleriyle herkese pozitif enerji dağıttı. Neyseki bu sefer ne kadar sempatik ve tatlı bir insan olduğunu kendisine söyleme şansımız oldu. Biz müziğin ritmine kendimizi kaptırmışken rektörümüzün bütün dans edenleri tek tek dolaşıp onlara eşlik etmesi gecenin en güzel sürprizi ve dikkat çekici görüntüsüydü.