On yıl önce bugündü; beni uğurlayan aileme, geri geri giden otobüsün en ön koltuğunda el sallıyordum. Bugün artık olmayan Aydın’ın eski garajından İstanbul’a yola çıkarken yeni hayatımda neler yaşayacağımı, çalışmaya başlayacağım işin ne kadar süreceğini, hep korkarak baktığım o devasa şehre uyum sağlayıp sağlamayacağımı bilmiyordum. İstanbul’da on yılı devireceğimi, zaten asla hesap edemezdim. Yaklaşık 10-11 saat sonra Esenler Terminaline indiğimde iki valizim ve beni karşılamaya gelen biri yeğenim biri eski sınıf arkadaşım iki kişi vardı. Aradan geçen on yıllık süreçte yeğenim Ali Rıza da arkadaşım Ahmet de İstanbul’dan farklı şehirlere taşındılar. Esenler Terminaliyse, yıkılan Aydın Otogarının aksine son birkaç yılda âdeta küllerinden yeniden doğdu.
Continue reading →