35. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarına Gideceklere Öneriler

35_uluslararasi_istanbul_kitap_fuari

İstanbul’da 1 yıl boyunca heyecanla beklediğim belki de tek organizasyon 35. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı nihayet 12 Kasım’da kapılarını açıyor. Fuar programı açıklanır açıklanmaz her zamanki gibi hangi söyleşilere katılacağımı belirledim. Yazının devamında hem bunları paylaşacağım hem de kitap fuarına gittiğinizde size yardımcı olacağını düşündüğüm birkaç öneride bulunacağım. Ayrıca yazının sonunda ’35. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’na dair birkaç sayısal veriyi bulabilirsiniz. Continue reading →

Kaçın! ‘Demokrasi’ Geliyor!

Iraklı askerler Kuveyt'te bebek katliamı

Ülkemizde son zamanlarda yaşanan olaylar karşısında son derece üzüntü içerisindeyim; özellikle de şehitlerimiz ve onların aileleri için. Televizyon kanallarından internet sitelerine kadar terör olaylarıyla ilgili bütün haberleri detaylı bir şekilde okuyor, dinliyor, seyrediyoruz. Bir de ben blogumda yazmak istemiyorum. Sosyal ağlarda da rahatsızlıklarımı, hüznümü dile getirmek yerine şehitlerimizin ardından yapılması gerekeni kendimce yapıyorum; Rabbim mekanlarını cennet eylesin, ailelerine sabır versin. Continue reading →

Sen “Yalnız” Türk’sün; Aklını Kullan Oyuna Gelme Türkiyem!

[important color=red title=”30 Ağustos Zafer Bayramı Vesilesiyle:”]Din Özgürlüğü, Dil Özerkliği, Demokratik Açılım söylemleriyle köşeye sıkıştırılan Türkiyem’in Türk insanı! Bütün bunları bizim hayrımıza istemeyen Batı’nın iki yüzlülüğünü anlayabilmek adına Banu AVAR’dan birkaç düşündürücü alıntı…[/important]

Banu AVAR kitaplarını okumayı, programlarını seyretmeyi seven biri olarak bir süre önce bitirdiğim Hangi Avrupa? adlı kitabından çarpıcı notları paylaşmak istedim. Köklerini unutmayıp özüne sahip çıkan, Türklüğünden asla gocunmayan Banu Avar,  Asya’yı da Avrupa’yı da bilmediğimiz yönleriyle programlarına, kitaplarına konu eden muhteşem bir kalem.

Özellikle Avrupalı bürokrat, yazar ve basın mensuplarıyla görüşmeleri sırasında kaba tavırlara, birden öfkelenip ayaklanan tuhaf kişikliklere ve zehir gibi sorulara katlanamayıp röportajı yarıda bırakıp giden kompleks sahibi üst kimliklere şahit olur yazar.

Medeniyetinden, teknolojik gelişmişliğinden, modern şehirlerinden gıptayla dem vurduğumuz, kapısından içeri girebilmek için kırk takla attığımız Avrupa’nın bize bakış açısı, Türklere uyguladığı çifte standartlardan kitaba düşen notlar: Continue reading →

Çin; Bize İkinci Seddi Çekdirtme!

Çin'in Uygur Katliamını Kınıyorum!

Çin‘in artarak devam eden Uygur katliamı sabrımızı taşma noktasına getirmek üzere. Banu AVAR‘ın Sınırlar Arasındaadlı kitabını yeniden elime alıp Çin ve Çin’de yaşayan Türklerle ilgili kısımları yeniden okudum.

Banu Avar’ın TRT’deki programından kitaba düştüğü notlara göre bugün Uygurların maruz kaldıkları zulüm Çin’in ilk marifeti değil.

Çin’de 1966 yılında Kültür Devrimi ile dine karşı acımasız bir savaş başlatılır. Budistler, Müslümanlar saldırıya Continue reading →

DEMOKRASİ PROJELERİ

Mustafa Kemal‘in savaştığı iki batılı ülke olan İngiltere ve Fransa ile İsmet İnönü, Ata’nın ölümünden 144 gün sonra aynı masaya oturur; onlarla üçlü anlaşmaya imza atar. 1940’lardan sonra Türkiye’deki bütün eğitim ve kültür Batı’nın etkisi altına girer. Gazi Mustafa Kemal’in oturttuğu Türk kimlik, kültür ve tarihini anlatan kitaplar ortadan kaldırılır. Yerine Yunan ve Latin eğitimini, duygu, düşüncesini pompalayan Yunan-Latin edebiyatını öne çıkaran bir eğitim planı yapılır. Ve bunu, bunun gibi pek çok “acı gerçeği” Banu AVAR dile getirir Demokrasi Projeleri adlı kitapta.

Aslında kitap, Banu AVAR’ın kaleminden çıkmış bir kitap değil. Bu kitabı önemli kılan, programcı Cem KÜÇÜK‘ün  AVAR’la Kasım 2007’de televizyonda yaptığı söyleşinin yazıya dökülmüş şekli olması. Nobel Edebiyat Ödülü’nün perde arkasını, Avrupa Birliği’nin gerçek yüzünü ve Türk milletine yutturulmaya çalışılan pek çok yalanı, hazırladığı televizyon programlarında ve yazdığı 3 kitapta cesurca gözler önüne seren Banu Avar; Demokrasi Projeleri kitabının sayfaları arasında öyle acı gerçeklere işaret ediyor ki kayıtsız kalmak mümkün değil.

Örneğin milyonları ekrana kilitleyen televizyon programlarının asıl yapılış amacıyla ilgili Yugoslavya’dan bir örnek veriyor Banu AVAR: Continue reading →

Zehra Ebemin Çantasındaki Hürriyet Küpürleri

Çaysız yapamam. Ben de! Ama öyle böyle değil, ince belliymiş, kupadaymış fark etmez, çay olsun yeterki. Aynen ben de! Kitap okuyunca her şeyi unutuyorum. Ben de! Çantamda mutlaka kitap bulundururum, yolculukta filan okumadan edemem. Ya ben de! Gazetelerin köşe yazarlarının yazılarındaki önemli yerleri çizer, saklarım. Ben de! Sarışın kızları beğeniyorum. Hadi ya.. Bense esmerlerden hoşlanıyorum :)

Evren’in göbeğini senin kestiğin nasıl belli dedi Safiye Sultan, 27 yıllık ebem Zehra teyzeme :) Benim doğumumu annemin sağlık kolejinden sınıf arkadaşı, meslektaşı, dostu Zehra teyzem yaptırmış. {Bu cümleyi nasıl kuracağımı bilemedim. Sanki doğumu yapan benmişim gibi de bir anlam veriyor :) }

Hürriyet gazetesinin beğendiği köşe yazarlarının küpürleri çantasında. “Benim hitabet yanım eksik, anlatamıyorum en iyisi çıkarıp okuyayım” dedi Zehra ebem :) Ve çıkarıp okudu Ahmet Turan‘dan Yılmaz Özdil‘den bazı yazıları. Emin Çölaşan‘ı kovduktan sonra Hürriyet’i bir süre almamış, protesto etmiş. Başka gazeteleri de okudum ama Hürriyet’e alışmışız bir kere. Hem oradaki köşe yazarlarını daha çok seviyorum dedi. Tekrar alıp okumaya devam etmiş Hürriyet gazetesini.

Banu AVAR‘dan, onun TRT‘den kovuluşundan, kitaplarından vs bol bol konuştuk. Banu Aavar’ın bir kitabını verdim kendisine. {İnşallah en geç 1 hafta içinde geri alırım} Çünkü bu kitap gitti mi gelmek bilmiyor nedense :P

Bugün bir kere daha anladımki, bizim insanımız internetten hala korkuyor. Eğitim seviyesi, kültürel donanımı bile fark yaratmıyor bu bakış açısında. Gerçi yazılarımı kopyalayıp kendi blogunda yayınlayanları, fotoğraflarımı arkadaşlık sitelerinde kendisiymiş gibi kullananları, hatta benim fotoğrafımla, benim soyadımla facebook’ta Enes Soyuçok adıyla profil açanı bile görmüşken internet dünyasından korkanlara hak vermiyor da değilim :) Aslında 4 yıllık blog serüvenim boyunca karşılaştığım bütün bu kopyala yapıştır hırsızlıklarına ve sahtekarlıklara karşı açacağım maddi-manevi tazminat davalarından kazanacağım paralarla epey zengin olabilirdim.

Sınırlar Arasında / Banu AVAR

Türkiye’deki STK’ların işleyişini yakından takip edenler ve Soros’un bazı Türk STK’lar üzerindeki etkisinden az çok haberdar olanlarda, Banu Avar’ın aşağıdaki yazısı “ora’yla bura” arasında bir benzerlik duygusu uyandıracaktır:

Yugoslavya’da demokrasi projesinin uygulanmasında OTPOR yani “direniş” adlı sivil toplum örgütü başı çekti.

Amerikalı işadamı George Soros tarafından finanse ediliyordu ve Yugoslavya’nın dağılarak “demokrasiye geçişi”nde aktif rol oynadı. [s.14]

Türkiye’de seyredilme rekorları kıran dizilerin, milyonlar dağıtan, ucuza şöhret sunan yarışmaların Continue reading →