İnternet evli bireyler arasında iletişime engel olur mu? Kamuran Yazgan’ın bu sorudan yola çıkarak hazırladığı Evli Bireylerin İnternet Kullanımının Birbirleriyle Olan İletişimlerine Etkisi başlıklı yüksek lisans tezi Google Alerts sayesinde e-postama düşünce ilgimi çekip okudum ve bununla ilgili blogda yazmak istedim. (Tezde Yazgan’ın e-posta bilgisine ulaşamadım, umarım blog yazımdan bir şekilde haberdar olur. Çalışmasından dolayı kendisini tebrik ederim.) Evli çiftlerin birbirleriyle olan iletişimlerinde internetin etkisine odaklanılan tezde, uzun saatleri aşan internet kullanımının çiftlerin iletişimini nasıl etkilediği analiz edilirken evlilik üzerindeki sonuçları ortaya koyulmaya çalışılıyor.
Malum, internet yoksa sosyal medya da olamaz. Sosyal medya bağımlılığı ya da ekran bağımlılığı, dijital yorgunluk gibi birçok duruma internet açısından bakmak daha kapsayıcı olacaktır. İnternetin bilinçsiz ve yoğun kullanımı ebeveyn – çocuk arasında, sosyal ilişkilerde ve birçok iletişimde / ilişkide sorunlara yol açıyor. Bir zamanlar mutfaktaki televizyonda kendi dizisini, salondaki televizyonda maçını seyreden, gece yatağa girene kadar iki çift laf etmeden aynı evin içinde koca akşamı bitiren çiftler vardı, ki hâlâ vardır. Ama artık çoğu televizyona değil cep telefonlarının ya da tabletlerinin ekranına gömülmüş durumda. Bu tezde de evli çiftlere odaklanılmış. Evlilikte aşırı internet kullanımının yol açacağı sorunlar şöyle özetleniyor:
- İnternetin yoğun kullanımı çiftlerin birbirlerini etkili dinlemelerini, empati kurmalarını, saygı duymalarını engelleyebilir.
- Sosyal medya bağımlılığı, çiftlerin birbirine vakit ayırmasını zorlaştırır ve ilişkilerdeki özel zamanların azalmasına neden olabilir.
- İnternet üzerinden geçirilen uzun süre, eşler arasında çatışma riskini artırabilir.
Aslında bunların hiçbiri, öngöremeyeceğimiz sonuçlar değil. Yaşanan sıkıntının, yaşattığımız sıkıntılar ve içinde bulunduğumuz sorunun farkındayız. Maalesef farkındayız ve daha da acısı herhangi bir önlem almayı, dijital arınmaya gitmeyi düşünmüyoruz; belki de istemiyoruz. Çalışmada da bilinçli internet kullanımı ve iletişim eğitimleri önerisinde bulunuluyor. Çiftlerin internet kullanımına sınır koymaları ve özel zamanlarını internetten bağımsız geçirme bilincine ulaşmaları; iletişim becerilerini güçlendirmek amacıyla dijital okuryazarlığının geliştirilmesi ve psikoeğitim programlarına katılınması öneriliyor.
Bekâr bir blog yazarı olarak bunları yazması kolay olabilir. Evliliğin bambaşka dinamikleri, kuralları, dengeleri var. Ancak dijital okuryazarlığın hayati anlamdaki gerekliliği evli, bekâr, yetişkin, çocuk, öğretmen, öğrenci hemen herkes için geçerli. Dijital bağımlılık ilişkilerimiz, insanlarla iletişimimizde ciddi sorunlara yol açıyor. Yukarıdaki çalışmada da altı çizildiği üzere evli çiftler için internet, ilişkinin sağlamlığını sınayan bir test hâline dönüşebiliyor. Peki, internetin modern evliliklerde yarattığı bu “sınav” nedir, çiftlerin ilişkilerine nasıl yansır ve bu dijital dünyada sağlıklı bir iletişimi nasıl sürdürebiliriz?
İnternetin Evlilikte Yarattığı Sınavlar
Biliyorum, çevrim içi dünyada geçirdiğimiz süre ilişkilerimize çeşitli şekillerde zarar veriyor. Bunu bizzat kendim de deneyimliyorum. Bu durumun evliliklerde yol açabileceği etkileri öngörmek de zor olmasa gerek:
- Empati ve dinleme eksikliği: İnternette fazla vakit geçirmek, çiftlerin birbirlerini anlamaya yönelik empati becerilerini zayıflatabilir. Çünkü telefon veya bilgisayar ekranına dalmışken, eşinin söylediklerini dikkatle dinlemek zorlaşacaktır ;)
- Özel zamanların erişilmezliği: Eskiden tek televizyonlu dönemlerde eşler televizyon başında birlikte vakit geçirirken, şimdi farklı odalarda hatta aynı odanın içinde farklı siber mekânlarda kendi cihazlarına gömülüp vakit geçiriyor. Bu durum, çiftlerin birlikte geçirebileceği kaliteli zamandan çalıyor.
- Sosyal medya bağımlılığı ve güvensizlik: Sosyal ağlardaki paylaşımlar, bireylerin hayatlarına dair sürekli bir “ideal” sunuyor. Eşlerden birinin bu dünyaya fazla kapılması, karşılıklı kıskançlık ve güvensizlik duygularını körükleyebiliyor.
- Çatışma ve anlayış eksikliği: Çiftler arasında, internet kullanımı nedeniyle daha sık çatışma yaşandığı bilimsel araştırmalarla da sabit. Özellikle sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlar, evliliklerde kıskançlık veya ihmal hissini artırabiliyor.
Bu sınavdan geçmenin anahtarı ne?
Bekâr biri olarak akıl vermek, öneride bulunmak haddim değil elbette ama internetin yol açtığı bu sınavdan geçmenin anahtarını, ilham olması adına birkaç maddeyle sıralamadan edemeyeceğim. Biliyorum, aşağıdakilerin birçoğunu hiçbiriniz / hiçbirimiz uygulamayacağız ;) Hepimiz yine dijital ekranlara gömülüp mutlu mesut yaşamaya devam edeceğiz :/
- İnternet kullanımına sınır koyun: Eşinizle birlikte internet kullanımı konusunda sınırlar belirleyin. Örneğin, akşam yemeklerinde telefonları bir kenara bırakmak, yatmadan önce sosyal medya yerine sohbet etmeyi tercih etmek gibi küçük adımlar, ilişkinizi sağlam tutmanıza yardımcı olabilir.
- Özel zaman ayırın: Haftada en az bir gün veya birkaç saat sadece eşinizle vakit geçirebileceğiniz bir zaman dilimi belirleyin. Bu özel anlarda sadece birbirinize odaklanın. Bu, ilişkinizdeki bağı güçlendirmeye yardımcı olabilir.
- Açık iletişimi sürdürün: İnternette geçirilen zaman veya sosyal medyada yapılan paylaşımlar konusunda açık ve samimi bir iletişim geliştirin. Eşinizin hislerini anlamaya çalışın ve kendi duygularınızı da aynı şekilde ifade edin.
- Dijital detoks yapın: Belirli aralıklarla telefon veya bilgisayarı tamamen kapatıp “dijital detoks” yapın. Bu, çiftlerin birbirlerine daha fazla odaklanmalarına yardımcı olur. Tatil dönemlerinde veya haftanın belirli günlerinde dijital detoks yapmayı deneyebilirsiniz.
- Sosyal medyayı ilişkiyi güçlendirecek şekilde kullanın: İnternetin ilişkilere zarar verme potansiyeli kadar, ilişkinizi geliştirme fırsatları da sunduğu gerçeğini göz ardı etmemek gerek. Yeter ki interneti, evlilik bağınıza katkı sağlayacak şekilde bilinçli olarak kullanmayı seçin. Sosyal medya hesaplarınızı evlilik bağınızı göstermek ve sevdiğiniz kişiye olan değerinizi ifade etmek için kullanabilirsiniz. Ortak ilgi alanlarınıza dair içerikleri paylaşmak veya birlikte güzel vakit geçirdiğiniz anları hatırlamak ilişkinize olumlu yansıyabilir.