Çok satan kitapları alıp okumak gibi bir alışkanlığım genellikle yoktur. Ancak Héctor Garcia ve Francesc Miralles’in imzasını taşıyan Indigo Kitap’tan çıkan Ikigai kitabı, uzun süredir okunmayı bekleyenler arasındaydı. Serinin ikinci kitabı Ikigai Uygulama Rehberi’ni ileride okumak üzere sıraya koydum ama bu yazıda birinci kitap Ikigai’den notlarımı paylaşacağım.
Aslında kitap, ilk kez duyduğumuz şeyler söylemiyor. Açıkçası hayatıma sihirli değnek gibi dokunan ya da “hayatımı değiştiren kitap” diyebileceğim bir eser değil. Fakat yoğun edebiyat okumalarım arasında arada bir unuttuğum bazı şeyleri bana hatırlatan bu tarz kitaplar eklemeye çalışıyorum. Japonların uzun ve mutlu yaşam sırrını özetleyen Ikigai da bu anlamda bana iyi geldi. Zaten eskiden beri Japonlara ve Japon kültürüne saygı duyarım. Onları biraz olsun anlamak, kendi hayatımı da sorgulamak adına hep meşgul kalarak mutlu olma yöntemi ikigai hakkında az çok fikir edinmekten mutlu oldum.

IKIGAI’yi okurken öğrendiklerimi ya da daha doğru bir ifadeyle aldığım notları şu şekilde özetleyebilirim:
- Doymaya başladığını hissettiğin an yemeyi bırak, midenin yüzde 20’sini boş bırak
- İşte ve evde hareketsiz saatlerini azalt, daha çok hareket et
- Korku ve rahatsızlıklarından kurtulmak için acılarına saplanıp kalma
- Duyguları bizim yaratmadığımızı kabul ederek onları hoş karşıla ve kabullen. Duygularını inkar etme
- Yapman gereken neyse onu yap, bulunduğun an’a odaklan
- Kendine her gün “bugün neye ihtiyacın olduğunu” ve “hangi eyleme geçmen gerektiğini” sor
- Duygularımızı kontrol edemeyiz ama eylemlerimiz bizim sorumluluğumuzdadır
- Ne yaparken her türlü kaygını unuttuğunu ve mutlu olduğunu keşfedip bu eylemlere yönel
- Kendine sürekli güvende hissettiren bölgeden, konfor alanından çıkmaya çalış
- Hedeflerini somutlaştır. Bu hedefler için haritan değil pusulan olsun
- Belirlediğin hedef büyükse, onu parçalara bölerek her bir parçayı tamamlamaya çalış
- Hedefinde ilerlerken o hedefi takıntı yapmak yerine bu yolculukta onu arkanda bırak
- Çevrim içi hayatı azaltmaya çalış. Telefonsuz, internetsiz ve çevrim içi iletişimsiz günler, saatler oluştur
- Yumurtaları tek sepete koymaktan vazgeç. Tek bir yerden para kazanmak yerine yedek gelirler oluştur. Yedek gelirleri hobilerin, yeteneklerin üzerine kurgula, kendi işini kur
- Para, güç, başarı gibi teşvikler yaşamımızı ele geçirir ve dikkatimizi dağıtır. Modern yaşamın bu tutkuları bizi doğamızdan uzaklaştırır. Seni yönlendiren “merakın” olsun ve sana amaç kazandıracak, kendini mutlu hissettirecek uğraşlarla meşgul ol
- Hayata çözülmesi gereken bir sorun gözüyle bakmaktan vazgeç. Etrafını sevdiğin insanlar ve zevk aldığın uğraşlarla doldur
- Bütün telaşlarını arkanda bırak. Yavaş yürü, çok ilerle
- Geçmişten pişmanlık duyup gelecekten endişelenmeyi bırakarak sahip oldun tek şeyin “şu an” olduğunun bilince var
güzel içerik teşekkürler
Aynı kitabı okumuş ve aynı beğeniye sahip olmamıza çok sevindim Semi, çok teşekkür ederim ;)
Japonya ve Japon kültürünü seven biri olarak iki kitabı da okudum tabii ki. Senin de değindiğin gibi ilk kez duyduğumuz şeyler değil ancak günlük rutinde hep unuttuğumuz incelikler. Çıkardığın notları çerçeveletip duvara asmalı. Sevgiler Evren`cim…
“Doymaya başladığını hissettiğin an yemeyi bırak, midenin yüzde 20’sini boş bırak sözü” gözü aç arkadaşlara gelsin.
Ellerinize sağlık güzel yazı.
Ah ne değişikmiş. :))