Yedi Yıl Aradan Sonra İlk Kez

Ramazan bayramının üçüncü günü, görüşmeyişimizin yedinci yılı.

Belki son on gündür, belki yedi yıldır yaşadıklarım, belki de bayramın da etkisiyle onca zamandan sonra ilk kez konuştuk.

Sesimi ve ismimi duyunca sesinde beliren şaşkınlık ifadesi hoşuma gitti. Sanki yedi yıllık bir ara vermemişiz de en son ben İstanbul’a giderken konuşmuşuz gibiydi sohbetin.

İçimde bunca zamandır görüşmememize sebep olan sorular varken başka sorularla başka meraklarımızı giderdik. İkimiz de birbirimizin hayatlarına dair duyduğumuz haberlerden memnun olduk.

Sesindeki samimiyet, yedi yıldır hayatında, aklının bir köşesinde zaten hep var olduğum mesajını veren üslubun telefonu şaşkın ama mutlu bir şekilde kapatmamı sağladı.

Yine ilk etapta anlaşılması güç cümleler kurdun ve İstanbul’a dair edebi ifadeler kullandın. Beni öğretmenlik yapıyor zannediyor olmansa kafama takılan tek detaydı. Oysa ben gözünün önündeyim ve attığım her adımdan haberdarsın sanıyordum.

Bunu buraya açık açık yazmak isterdim. Çünkü yedi yıl sonraki bu telefon görüşmesi birçok insanı mutlu ederdi. Bir daha ne zaman görüşürüz bilmiyorum. Ama o gün arkanı dönüp gidişinin hayatımın da gidişatını nasıl değiştirdiğini sana anlatmak ve o gün yaşananların niçin yaşandığını sormak istiyorum.

Belki İstanbul sana minnettardır belki de Aydın kırgın.

facebook’evreni ] facebook sayfası ] twitter’evreni ] RSS abonelik


e-vren günlüğü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

One Comment

  1. Bazen gözümüzün önünde olmasa da, gözümüz üstünde olur birinin.
    Ve eger fark edilirse bu, yakalanmış hissederiz. Yalan bir detay buluruz karşımızdaki öyle sanmasın diye. Hiç bir yerde bulamazsa insan sevdiğini, google da bile arar bence.

Bu yazıya katkı sunun