Podcast #19 Blog yazarlığının mayası: Tutku – Ayşe Çınar

Gerçek bir tutukuyla blog yazmaya başladıktan sonra bırakanların uzun ya da kısa bir aradan sonra tekrar blog yazmaya başlamalarına defalarca şahit oldum. Ama altını çiziyorum, “bir hevesle” değil “tutkuyla” blog yazanlar için blog, bir türlü vazgeçilemeyen kürkçü dükkanı, nefes alma alanı.

Continue reading →
PlayPlay

Podcast #8: Kaliteli blog yazısının sırrı – Hazal Çağla

Podcast yapmaya başladığım 2019 yılını 7 yayınla geride bıraktım. 2020’nin ilk podcastini blog yazarı ve aynı zamanda serbest metin yazarlığı yapan Hazal Çağla ile paylaştım. Bundan böyle her ayın ilk podcastini, bir blog yazarıyla yapacağım çünkü blog yazarlığı çok önemsediğim ve fırsat buldukça üzerine konuşmaya özen gösterdiğim bir uğraş. Hazal’la da Başarılı Bir Blog Yazısı Yazmanın 5 Sırrı başlıklı yazısı üzerinden bloğun önemi ve bloglarımız üzerine konuştuk. Kişinin kendisi için “blog yazarı” unvanını kullanabilmesinin hangi kriterlere bağlı olduğunu

Continue reading →
PlayPlay

Blog yazmaya yeni başlayacaklara önerilerim

E-günlük olarak tanımladığım blog yazmaya başlayalı tam 13 yıl 6 ay oldu. Gerçek anlamda günlük tutmaya ise 25 Ekim 1995 tarihinde başlamışım. Geçen gün, eski günlüklerimi tekrar elime alıp karıştırırken hatırladım. Defterde başlayıp internet ortamındaki bloğa uzanan günlük tutma maceramın ilk ateşini Çocuk Kalbi adlı eseriyle Edmondo De Amicis ateşlemiş. Bunu, yirmi dört yıl önce şu cümlelerle anlatmışım: “Böyle günlük yazmaya nasıl başladım, nerden ilham aldım biliyor musun? Çocuk Kalbi adlı kitaptan. Edmondo De Amicis yazarıydı. Bir çocuğun günlüğünde yazanları bir kitapta toplayıp anlatmış. Çok güzeldi ve bunun bana yararı çok oldu. Gerçekten kitap okumak çok yararlı ve insanlara bazı konularda çok yardımcı oluyor.”

Continue reading →

“Kendine Müslüman” blog yazarı olamadım

Sevgili Fatma Erdem, 3. Blog Yazarları Çalıştayı hızla yaklaşırken benimle hem çalıştay hakkında hem de blog yazarlığı üzerine bir söyleşi gerçekleştirdi. Kendisi de Ankara’dan gelerek Blog Yazarları Çalıştayına destek verecek Fatma’nın sorularına verdiğim cevaplardan bazı cümleleri paylaşmak istiyorum:

Continue reading →

Gökhan Konaş: Blog, benim kalem

İçinde “dahi” anlamına gelen “da” bağlacını çok güzel taşıyan bir blog “Tek Başına da Olur” ve bu anlamı derin isim için yazarı Gökhan Konaş, “Tek başına olur demiyorum ‘Tek başına da olur.’ diyorum. Sen yine tek başına olma ama yapmak istiyorsan da bunu tek başına yapabilirsin, bir yandan kimseyi de bekleme. Oradaki da’nın önemi büyük. Bütün  fikir onun altında gizli.” diyor. Bloğuyla geçen hafta Gelecek Vadeden Bloglar arasına giren Gökhan, uzun zamandır hayal ettiği kamp kurup doğa ile baş başa kalma ihtiyacı ile bir blog açma merakını eş zamanlı olarak karşılamış. Bloğunda paylaştığı o herkese nasip olmayan doğadaki deneyimlerini de YouTube canlı yayınında harika özetledi: Continue reading →

Plazadan Dünyaya ekibi: “Alt tarafı iş hayatı” demeyi öğrenmeliyiz

Değerini bilenler için internette içerik üretmenin, üstüne üstlük bunu kendi bloğunuz merkezinde yapmanın verdiği hazzın tarifi mümkün değil. Size kattıklarının yanında harika insanlarla da tanışmanızı sağlayan muazzam bir araç. Blog yazarlığımın 13. yılında yolumun ilk defa kesiştiği İrem Devseren, Selin Güneş ve Zeynep Erdoğan‘la ortak blogları Plazadan Dünyaya‘nın geçen haftalarda Gelecek Vadeden Bloglar arasına girmesinin vesilesiyle YouTube’da canlı blog sohbetlerini gerçekleştirdik. Muhabbetimizin ana amacı blog yazarlığıydı ama yaklaşık iki saatlik yayında yemek tariflerinden, hayatımızı sadeleştirmekten, fotoğrafçılıktan hatta çocuk yetiştirmekten bahsettik. Continue reading →

Blog yazarlığında 12 yıl

Bugün 27 Temmuz 2017; kişisel bloğum e-vren günlüğü, internet dünyasında 12 yılı geride bıraktı. Hep iki doğum günüm var derim; biri biyolojik doğum günüm diğeri de dijital dünyadaki doğum günüm. Bütün bir ömrüme dönüp baktığımda istikrarlı olduğum tek konunun blog olduğunu görüyorum. 12 yıllık süreçte blog yazmaktan hiç sıkılmadım; bloğu kapatmayı, blog yazmayı bırakmayı hiç düşünmedim. Herkes farklı şekillerde kendini ifade etme veya rahatlatma yolu seçerken ben, bütün bunların hepsini blog sayesinde yaşayabildiğimi keşfettim ve ona dört elle sarıldım. Continue reading →