Bir ziyaretçim, facebook’ta anlık mesajlaşma kısmından bana “kendinden biraz bahseder misin?“ diye sorduğunda bir an duraksadım. Oysa az önce “seni uzun süredir takip ediyorum“ diye yazmıştı. “evrengunlugu.net haricinde“ ziyaretçilerle {sosyal hayatta, facebook ya da messenger’da} karşılaştığımızda onlara kendimden bahsetmeyi gerçekten hiç düşünmemiştim. O arkadaşa cevap veremedim; çünkü önce bunu sorgulamam gerekiyordu: Sahi, bir blog yazarının hayatının [de]şifresi takip edilirken, insan o kişiyi sanal bir varlık gibi mi algılıyordu? Takip ettiklerinden yetinmeyip, daha “gerçek“ bir yaşantının bilgilerini mi merak ediyordu? Belki de “takip ediyor” şeklinde yanlış ifade ediyorduk; doğrusu “yazılanları sürekli okumak“ olmalıydı. Kim bilir…
e-vren günlüğü sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
Benim bir blogum olsa , birisi bana gelip ”seni uzun süreden beri takip ediyorum” sonrada ”biraz kendinden bahset”dese,bak peşin peşin söylüyeyim, ben ona çok pis konuşurum :D Sonra da direk silerim, engellerim yani bir sosyal ağda bir insana en kötü neler yapılabiliyorsa onların hepiisiinii yaparım.Ayrıca o cümleden nefret ederim, insan kendinden nasıl bahseder ya:s zaten 7/24 kendiyle, azıcık başkasıyla olmak başkasından bahsetmek derdinde.Heralde kendini yeni tanıyan birine tutup kötü yönlerini anlatacak değil? Kendi olmayan birini anlatacak işte, niye(?) çünkü insanın en objektif olamadığı kişi kendisidir. Ben hiç birine ”bana biraz kendinden bahseder misin ”demedim , ben de bir tuhaflık mı var :s Allah ömür verirse herkesi tanıyorsun işte, çokta matah bişeymiş gibi.
Evet evet ben kötü biriyim.