Bazı şarkıların benim için bestelendiğini, bazı kitapların benim için yazıldığını, bazı filmlerin ve fotoğrafların benim için çekildiğini düşünür; onları yüzlerce kez dinlerim, okurum, seyrederim. Mesela insanoğlunun yer yüzüne armağan ettiği en muhteşem iki şeyin “dondurma” ve “kestane şekeri”nin ve Blog denen bu acayip dijital mecranın benim için icat edildiğini varsayarım ;)
Peki ya uçurtma? ipinden en son 20 yıl önce tuttuğum o harikulâde oyuncak da benim için icat edilmiş olabilir mi? Gayet tabi, tıpkı frizby gibi ;) Ben, bana çocukluğumu tepeden tırnağa hissettiren uçurtma mucizesini bugün Hüss‘le yeniden yaşadım. Şahnalı‘nın buğday tarlalarında rüzgarla dans eden uçurtmamızın peşinden ben de uçup gidecektim ve bu blogu bir uçurtma blogu yapacaktım.
—
evrengunlugu.net
2010-2011 dönemindeki yayın süresince Acil İhtiyaç Projesi Vakfı‘nı, AİP Vakfı’nın proje ve çalışmalarını gönüllü olarak desteklemektedir.