“Blog yazmaya ben nereden başlamalıyım?” sorusunun cevabı “ben”de, sizin “kendiniz”de gizli. Niçin blog yazmak istiyorsunuz, ihtiyacınız ne? Sizi var eden, sizi tanımlayan, gerçekten iyi olduğunuzu düşündüğünüz şey ne? Bütün bu soruların cevapları üzerine, blog açmalı ve yazmaya başlamalısınız. Bu, yemekten modaya futboldan hobilerinize kadar hemen her şey olabilir. Ancak, bunu istikrarlı şekilde yapacaksanız, bu konular üzerine gerçekten araştırmada bulunacaksanız, o konularda uzmanlaşmayı, o konuları daha çok öğrenmeyi istiyorsanız blog açın.
Blog açıp yazmaya, “kendiniz”den başlayın, bunun için de -bir kişisel blog sahibi olarak- kişisel blogla yola çıkmanızı öneririm. Kişisel bloğun rahatlığı alışverişten modaya, spordan teknolojiye ilgi duyduğunuz her konuda size yazma alanı tanımasıdır.
Otobiyografik blog inşa edin
“Blog yazmaya nereden başlamalıyım?” sorusuna tekrar döneyim. Altını ısrarla çiziyorum: Kendinizden başlamalısınız. Kendinizi anlattığınız; gün içinde neler yaşadığınızı, öğrendiğinizi, hissettiğinizi yazdığınız; öğrenmek istediğiniz şeyi çok iyi öğrenebileceğiniz bir blog inşa edin. Otobiyografik bir blog ortaya koyun ama yeter ki faydalı içerikler üretmiş olun.
Blog yazarlığı ölüyor mu?
Blog yazarlığı ölüyor, sözü sürekli gündemdedir. Bloglar, internet dünyasından bir türlü silinip gönderilemedi ;) Ben hâlâ 2005’ten beri yazıyorsam, on yıllardır diğer blog yazarları Facebook, Instagram, Twitter gibi sayısız sosyal ağın tüm cazibesine rağmen bloglarında yazmaya devam ediyorsa demek ki bloglar ölmedi, ölmeyecek de. Çünkü yazı, medeniyetin üzerine inşa edildi ve yazı hep var olacak.
Eskisi kadar sık yazmasa da istikrarlı şekilde bloglarını güncel tutmaya çalışanların en büyük motivasyonu, bloğun hayatlarına hem akademik hem mesleki hem de kişisel anlamda kattığı değerlerin farkında olmalarıdır.
Ayrımına varmamız gereken konu şu: Vaktimizi, içeriklerimizi, hayatımızı ve daha birçok bilgimizi paylaştığımız sosyal ağlarda kiracıyız. Bugün Facebook kullananların sayısı hızla azalıyor. Yarın Instagram’ı terk edeceğiz ve bambaşka bir dijital platformda zamanımızı harcamaya devam edeceğiz. Ve biz her seferinde en popüler dijital mecraya taşınacak, onun kendine has kurallarına uyum sağlamaya çalışacağız. Dijital yorgunluğu da unutmamak gerek. Blog, bu anlamda internetin dalgalı sularında bizim için güvenli bir liman. Bizim gibiler bu bilinçe yazmaya devam ettiği sürece, bloglar var olmaya, İnterneti yaşatmaya devam edecek.
Blogdan para kazanılır mı?
Blogla ilgili bana soru soran üç kişiden biri mutlaka mevzuyu bir şekilde blogdan nasıl para kazanılacağına getirir. Çünkü blog açmak isteyenlerin bir kısmı – kendilerince haklı sebeplerle – reklam vs yoluyla gelir etmeyi amaçlar. Benim, blogdan para kazanılır mı sorusuna cevabım net: Hayır. Peki hiç mi? Elbette ki hayır ;)
Tabii ki blogdan az veya çok – eğer uğraşılırsa – para kazanmak mümkün. Daha doğrusu, dijitalde üretilen (yazılı, sesli veya görüntülü) her içerikten gelir elde edilebilir, hele ki söz konusu içerik özgünse, faydalıysa ve emek harcanmışsa.
Ama benim takıldığım nokta, blogla ilgili ilk sorunun “para kazanmak” ya da bu yola çıkmak isteyenlerin asıl motivasyonunun “para” olması. İlk amaç buysa, dijitalde daha hızlı gelir getiren kanallar belli: Instagram, YouTube, Twitch, TikTok vb. Anlatmak istediğim aslında tam olarak şu: Para kazanmak için blogda yıllarınızı harcamayın, bakın daha kolay yolları var. Bloğundan elde ettiği gelirle kendisine ev alan blog yazarı duymadım ama reklam gelirleriyle kendisine malikane satın alan epey bir YouTuber var diye biliyorum ;)
Yazmak uzun, yorucu, zahmetli ve son derece zihinsel çaba gerektiren bir uğraş. Amacı kısa sürede para kazanmak olanlar için blog çok uzun vadede küçük gelirler getiren bir mecra. Bu durum da halihazırda zahmetli olan yazma eylemini, insanın gözünde daha da büyütecek ve sabır seviyesini düşürecektir.
Blogdan nasıl para kazanırım sorusunun yerine bloğun, dolaylı yollardan getireceği gelire odaklanmak, belki amacı bu olanları biraz olsun rahatlatabilir. Blog, uzmanlık ve iş açısından kişiye prestij sağlamakta. Hatta çoğu blog yazarı, şu an çalıştıkları işi de blog yazarlığına borçlu. Tıpkı ben gibi. Bu açıdan bakınca alınan maaş, dolaylı da olsa blog yazarlığı, bloğun araladığı kapılar sayesinde oluyor.
e-vren günlüğü sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
Mesela en çok neresi açıklayıcı ve bilgilendirici olmuş? ;)
Çok güze, çok açıklayıcı ve bilgilendirici bir yazı olmuş, teşekkürler :)