Dünya açlıkla, savaşlarla, susuzlukla sınanırken, Instagram sanki başka bir dünyadan peri masalı anlatırken, video dışındaki içerikler o kadar da ilgi görmezken üç — beş kişi belki okur diyerek ısrarla yazmaya niçin devam ediyoruz? Öyle ki internetin, vakit öldürmek için yazılan blog yazısına da ihtiyacı yok. En azından biz, bunun farkındayız. Yazının devamını Medium’daki sayfamdan okuyabilirsiniz.
e-vren günlüğü sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Merhaba Nizamettin, öncelikle hem yorumun hem yazdığın iki yazı için çok teşekkür ederim. Türkçe bloglar adına senin gibi arkadaşlarla tanışmaktan çok mutlu oluyorum. Yazı, zannettiğin gibi karamsar bir yerden başlamıyor aslında. Bloglar adına karamsar, umutsuz bir yazı yazmam zaten mümkün değil. Oradaki soru, doğrudan benim sorduğum bir soru veya inandığım bir görüş değil. Aksine sorgulatma amacı taşıyan yapıdaki cümleler. Hani dünyada bunlar bunlar oluyor ama biz oturmuş blog yazıyor. Niçin? Demek ki yazmamızın bir amacı, bir işlevi, bir yararı var anlamına geliyor alt metinde.
Blog yazarı sayısının azaldığını değil aksine arttığını düşünüyorum. Zaman zaman bununla ilgili resmî veriler de yayımlanıyor. Gerçi bu veriler, daha çok açılan blog sayısıyla ilgili.
Ve blog yazmak, bence dünyayı değiştirir. Bizi zaten değiştirir, bizle birlikte dünyayı da değiştirir. Katkın ve varlığın için tekrar çok teşekkür ederim.
Selamlar Evren Hocam,
Blog yazarı kimdir sorusunun altını o kadar güzel dolduruyorsun ki, bize anca yorum yapmak kalıyor. 😂
Bu yazıyı okurken hem içim burkuldu hem de bir nebze umutlandım. Blog yazarlığının hâlâ bir anlamı olup olmadığını sorgulamak, bence hepimizin içinden geçen o gizli soruyu sesli söylemek gibi olmuş.
“Kimin umurunda ki yazdıklarımız?” derken bile satır aralarında yazmanın kendisinin bir direnç biçimi olduğunu hissettim.
Yine de eleştireceğim bir nokta var: Yazı biraz fazla karamsar bir yerden başlamış. Oysa blog yazmak sadece geçmişin nostaljisi değil; hâlâ kendi sesini, ritmini, düşünce biçimini bulmak isteyenler için çok güçlü bir alan. İnsan sayısı azalmış olabilir ama yazının değeri azalmadı.
Kısacası, yazı beni düşündürdü: Belki blog yazmak dünyayı değiştirmez ama bizi biraz daha “insan” kılar.
[…] Gaz veren, motive edenler. […]