İçinde “sanal aylaklık” ile ilgili ayrıntıların da yer aldığı Prof. Dr. Süleyman Sadi Seferoğlu ile Arş. Gör. Ömer Demir‘in ECER 2016’ya gönderdikleri bildirinin genişletilmiş halini okudum. Açıkçası “sanal aylaklık” kavramını ilk defa duyunca makaleyi daha bir merakla inceledim. Sonuç: Sanırım ben de bir sanal aylağım ;) Peki sanal aylaklık nedir?
Sanal aylaklık, makalede “öğrencilerin ders saatlerinde interneti ders dışı işler için kullanma eğilimi”; “internette üretken olmayan zaman kullanımı” örnekleriyle açıklanıyor. Bir davranışın sanal aylaklık olarak kabul edilmesi için “iş yeri, okul gibi resmî ortamlarda gerçekleşen bir eylem” olması gerekiyor.
Sanal aylaklık belirtilerini ucundan kıyısından taşıdığınız için endişeleniyorsanız bazı davranışların “önemsiz sanal aylaklık” sınıfında yer aldığını belirteyim. Örneğin e-posta gönderip almak gibi. Bu tür davranışların önemsiz sanal aylaklık sınıfına dahil edilmesinin en önemli sebebi söz konusu eylemlerin kısa sürmesi ve kurumlara yasal sorumluluklar yüklememesi. Fakat önemsiz sanal aylaklık davranışlarının uzun sürmesi, kurumlara üretkenlik açısından zarar verebiliyor. Makaleden anladığım kadarıyla sanırım iş yerindeyken sosyal medya hesaplarını sürekli kontrol etmek; Facebook messenger, Whatsapp gibi çevrim içi mesajlaşmaları sık kullanmak; gün boyu internet haber sitelerinin altını üstüne getirmek de bir sanal aylaklık göstergesi.
Sanal aylaklık konusunda asıl endişelenilmesi gereken nokta “önemli sanal aylaklık” davranışları. Bunlara örnek olarak “çevrim içi kumar oynama, yetişkin içerikli sitelere girme” gösteriliyor. Benzer sanal aylaklık davranışları hem zaman tükettiği hem de kuruma yasal sorumluluklar yüklediği için “zararlı” olarak kabul ediliyor. İnternet kullanıcılarının bu tür davranışlara kısa bir süre bile ayırmaları hem ahlaki hem de yasal açıdan sorun teşkil ediyor.
Özetlemek gerekirse sanal aylaklık; resmî ortamlarda internet üzerinden gerçekleştirilen, üretkenliği engelleyen ve etik olmayan davranışlar olarak tanımlanabilir. İnternet bağımlılığı ile mücadele ederken, sanal aylaklık gerçeğini de göz ardı etmemek gerekiyor.
Konuyla ilgili daha ayrıntılı bilgi edinmek isteyenler “Bilgi Okuryazarlığı, İnternet Bağımlılığı, Sanal Aylaklık ve Çeşitli Diğer Değişkenlerin Sanal Zorbalık ile İlişkisinin İncelenmesi” başlıklı makaleyi buradan PDF olarak indirerek okuyabilir.
En çok buralardayım: Instagram | Facebook | Twitter
e-vren günlüğü sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
11 aylik bebegim var ve bir nevi evimde benim resmi dairem gibi.Rutin islerim var yani ve full mesai yapiyorum.Bende sanal aylak olabilirim bence 😃