Önce Sağlık, Gerisi Yalan

Dün biraz iyiydim de bugün yeniden ağırlaştım. Yorumları onayladım zar zor, iyileşince her birine ayrı ayrı teşekkür için yazacağım. Çok fazla bilgisayar başında kalamıyorum.

Beni uzun süredir okuyan bir tıp öğrencisi arkadaş, doktorlarla ilgili yazdıklarıma hep veryansın ediyor. Buradan şikayet etmekle olmuyor, senin de yazdığın gibi. Hayatımda ilk defa muayene edilmeden teşhis koyulduğunu gördüm. Üstelik bu ilk “acil servis” deneyimimde. Ayağa kalkar kalkmaz, acil servisteki o doktorla bir telefon görüşmesi farz oldu.

Lösev‘le ortak yapılacak “Yaratıcı Masal” projesini merak edenler için kısa bir not: Projeyi kısıtladığını düşündüğüm bazı maddeler içeren bir protokol yolladılar, imzalamam için. Gücümü kuvvetimi toplayıp bazı itirazlarımın yer aldığı yeni bir protokol önerisi sunacağım kendilerine. Yoksa her şey hazır projeye başlamak için.

Siz siz olun hastaneye düşecek olursanız kameranız, fotoğraf makineniz ya da bir “dayınız” devrede olsun. Kim ne derse desin sağlık camiasının büyük bölümü “afişe edilmedikçe” görevini yapmıyor.


e-vren günlüğü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

0 Comments

  1. Aslında bu durum maalesef sorumluluk duygusu olmayan sağlık personeli arkadaşlardan kaynaklanıyor. Hasta olarak bir hastahaneye gittiğinizde halliyle hasta kişi nazlı bir yapıda olur bu hasta olan birinin tuh hali yapısıdır burada sağlık personelleri anlayışlı ve yardımcı olmaları gerekir ki maalesef bir kısmı bu görevleri yerine getirsede bir çoğunluk kısmı yerine getirmiyor.

    “Hastanın, sorduğu soruların yanıtlanmasını bekleme hakkına karşılık hekimin de hastasına yardımcı olma ödevi vardır. Hastasının sorularını dinleyen bir hekim hastasının beklentilerine uygun cevaplar verebilecektir ve hastayı memnun edecektir. Böylece hastanın hastalığına uyumu da daha kolay sağlanmış olur. Hasta, kendisine uygulanan tetkiklerin sonuçlarını; kendisine sunulan tıbbi işlemden başka seçeneklerinin olup olmadığını çok merak eder; dolayısıyla kendisine neyin niçin yapılacağını bilmeli, muayene ve tetkiklerden elde edilen bulguların sonuçlarını anlamalıdır. Verilen tedavinin şekli, süresi, olası bedeli, risk ve komplikasyonları hastaya açıklanmalıdır. Hastanın, tanı ve tedavi seçeneklerini, bunların olası iyi ve kötü sonuçlarını ve olabilme sıklığını öğrenme ve sağlık durumuyla ilgili en yeni tıbbi bilgileri alma hakkı vardır.

    Hasta, anlayacağı bir dil ile, sosyal ve kültür özellikleri ve tepkileri göz önüne alınarak aydınlatılmalıdır. Eğer hasta, neyi, niçin, nasıl ve ne sürede yapması gerektiğini bilmezse tedavisi aksar, çünkü doğru uygulama yapamaz. Bu bakımdan hekim aynı zamanda bir eğiticidir. Tedaviyi doğru ve tam uygulaması için hasta teşvik edilmelidir, çünkü sadece bilgi hastanın tedaviye güvenmesi için yetmez. Hastanın bilgi edinme hakkı ile tedavi olma ümidini, özgüvenini yitirmemesi arasında bir denge sağlanmalıdır.”

    Durum yukarıda bahsedildiği gibi iken ve bunlar sağlık personelleri tarafında hastaya nasıl davranılmalı ve ne şekilde iletişimlerinin devam ettiği gerçeği eğitim dönemlerinin başında almışda olsalar maalesef ki mesleklerini ellerine aldıklarında uygulama yönünde çok zayıf kalıyorlar.

    Bende bir web sektöründen biriyim ve http://www.faydalari.com/ blogumda sağlığa faydalı olan konulardan bahsediyorum ve elimden geldiğince doğru ve insanların yararına olan bilgiler paylaşmaya özen gösteriyorum. İşimiz gereğince bilgisayar karşısında çok fazla zaman geçiriyoruz bu yüzden bazen halsizlik ve bazı zamanlarda en çok yaşadığımız şikayetlerden biride sırt ve boyun ağrıları oluyor fakat ne zaman doktora gitsem ilaç yazıp gönderiyor bilgilendirmeden doktordan çıkıyoruz ama asılında hastaya verilmesi gereken ilgi sadece ilaç yaz gönder olmamalıdır diyerek bende sayfanız aracılığı ile bu şikayetimi dile getirmek istedim. Bencede hastaneye giderken bazı çürükleri oralardan elemek adına video kayıt makinası ile gidilmeli yada bir dayın olması gerektiği gerçeğine katılıyorum.

Bu yazıya katkı sunun