Kalbime Her Mevsim Sen

Günün kaçıncı gecesi bilinmez. Sokaktan kış akşamlarının aynı simitçisi, farklı simitlerle ama aynı kokularıyla geçer. Sen ömrümün bilmem kaçıncı kışında çıkarsın yağan yağmurun altında, simitçinin sesi arasında. Her şey sana benzedi. Aldığım nefes değil sade, baktığım yer “sen” oldu. Aynı gözler, aynı saçlar, aynı ten, aynı duygular baktım hep ben’di; ben, sen… Nerede yürüdük bunca zaman da ömrümüzün çeyreğinde hiç umulmadık bir köşe başında rastladık aynı yüreklerimize. Ben aradım bulamadım, sen koşturdun yakalayamadın. Gecenin kalabalığında, dünyanın karmaşasında tanıdık bir yüz olarak belirdik ruhlarımızda.

Ağladın karşımda ilk gün. Kutsal bir günün üzerine gözyaşlarınla açtın yüreğinin kapılarını bana. Biri ilk defa ağlıyordu gözlerimin önünde, gözümün içine baka baka. Dokunduğum her şeyde hem seni hem kendimi buldum. Kör kuyuların karanlığında yan yana, baş başa el ele çıktık gündüzün sabahına..

Aynı şarkıyla başladık, aynı şarkıyı söylüyoruz. Yaprak Dökümü dedi mi yüreklerimiz, birlikte ağlıyor gözlerimiz… Sonbahar kışa döndüğünde de, ruhum bedenimi terk ettiğinde de bu yürek senin yüreğin, biliyorsun.

facebook’evreni facebook sayfası twitter’evreni RSS abonelik


e-vren günlüğü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bu yazıya katkı sunun