– Oğlum nasıl geçti sınavın?
– Anne yapma! İlk defa bu soru bir sınavımdan sonra bana bu kadar komik geliyor :)
Üniversite Dil Sınavına az sonra değineceğim ama dün akşam İzmir‘e giderken yan koltuğumda oturan arkadaştan bahsetmeden edemeyeceğim. Koridor tarafında oturan -malesef ki aynı zamanda benim de yanımda…- bu arkadaş, yol boyunca fotoğraf albümündeki bütün fotoğrafları yırtıp yırtıp çantasının içine doldurdu. 1 saat 15 dakikalık Aydın – İzmir yolu bitti; arkadaşın yırtması gereken fotoğraflar bitmedi. Okuduğum 100sayfalık kitabın 90 sayfasını anlayamadım cırt cırtlardan. Çocuk sağ tarafımda oturuyordu; sağlam bir dirsek iyi olurdu. Ama ne var ki pencere kenarındaydım :)
ÜDS‘ye Ege Ziraat Fakültesi’nde girdim. Duvar kenarında oturuyordum. Duvarlar kopyalarla doluydu. “Hımmm” dedim; “demek sadece bizim bölüme has bir özellik değilmiş duvarlara kopya yazmak” :)
Muhteşem ingilizcem sayesinde 80 soruluk sınavı 150 dakikada bitirdim. [Bu başarımı bir gece önce çözdüğüm Nedim’in Gazellerine bağlıyorum. ÜDS’nin hemen ertesi günü Eski Türk Edebiyatı vizesi var da :( ] Sonuçların açıklanmasını dört gözle bekliyorum. Sorular bana, ben sorulara… Meğer ne harika bir ingilizcem varmış :) Puanlar açıklanınca eminim ODTÜ, BİLKENT vs kapımda kuyruk olacaklar :) [Bunu yazdım ya, mezun olunca işsiz kalmam kaçınılmaz bir gerçek :) ]
Şimdi Aydın‘da evimdeyim. Hemen yatağa girip uyuyacağım. Bu vize arasıydı, Cuma’ya kadar yokum ! Cuma da Oğuz bebeği görmeye gideceğim…
e-vren günlüğü sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.