Çalıp kapıyı girsem ansızın yanına… Hatta çalmadan açıp girsem içeri, dikilsem karşına… “Özledim seni” desem, susup kalsak sonra… Yine o mezarlığa gitsek… Dalından gülü koparıp uzatsan yine bana, “sevgiline ver” desen… Yine kızsan bana…
Bilardo topu gibi savruluyorum, oradan oraya vuruyorum. “Ey hayat dur!” diyorum, duruyor hayat. Durup durup sarsılıyorum, savuruyor beni hayat oradan oraya.
Hayat değil suçlu. Biliyorsun değil mi, sensin sarsıntılarımın sebebi. Oysa ben, kendime asılsız bahaneler uyduruyorum. Biliyorum, bir daha oturmayacağız aynı sofraya, omuz omuza vermeyeceğiz bir daha. Sırtımı dönüp gittim, yalamayacağım tükürdüğümü. Yürüdüğüm bu yollarda hep senin günahların var, attığım her adımın vebali senin boynuna. Sen başkalarına anlatmaya devam ederken beni; ben, anlattıklarıma unutturmaya çalışıyorum seni…
—
facebook’evreni ] facebook sayfası ] twitter’evreni ] RSS abonelik
e-vren günlüğü sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
olanda yada olmayanda hep hayir aramak gerek.Ne zaman kendine bile anlatmayi birakirsan o zaman unutur ve unutturursun Evrencim,sayet bunu can-i gonulden istiyorsan.Sen yipranma yipratma hicbirseyi,su akar yolunu bulurmus.
aşk kesin çizgileri olan bir duygu değil,tükürdüğünü de yalattırıyor insana:)
karşındakini suçlamak kolaydır her zaman ve insan nedense hep bu kolay yolu tercih eder,dönüpte sormaz kendine neresindeydim ben bu diyaloğun diye:)
mükemmell… hayatımda duydugum en güzel 1 söz vardı KoLLarımı açtığım kadar unuttuğumsun Açamadıgım kadar özLediğim Benim unuttugum kadarını sen ÖzLer misin ? biride bu oldu Sen başkalarına anlatmaya devam ederken beni; ben, anlattıklarıma unutturmaya çalışıyorum seni…
:)))
tebrık edıyorum :))