İkinci dönem bizim sınıf için bugün başladı derken, kimsecikler yoktu ortalıkta. Dersler de bu hafta askıya alındı :) Biz de Cihan, Sadık ve Ufuk‘la birlikte AYTEPE’ye gittik. Hasret giderdik, çay içtik, sohbet ettik ve koca gövdesine rağmen salıncakta sallanan Cihan’a güldük; komik görüntüsünün fotoğraflarını çektik. Yayımlayacak mıyım: Elbette ki hayır! Blogcu dünyası henüz buna hazır değil :)
Biz buluştuk!
Çok mutlu olduğum ve keyif aldığım günlerden biriydi bugün. 3 Aydınlı Blogger Hikmet, Dungeon ve ben bir araya geldik ve saatlerce sohbet ettik. Birbirimizi yazılarımızdan, fotoğraflarımızdan tanırken sanal alemdeki muhabbeti gerçek dünyaya da taşıdık; iyi ki de taşıdık :) Hikmet son derece içten, sıcak ve sami birisi… Aklı başında bir edebiyatçı. Dungeon da inanılmaz şirin, doğal ve çok hoş sohbet. Hiç yabancılık çekmedim, gerçekten büyük keyif aldım her ikisiyle de sohbet etmekten. Hikmet’le edebiyat öğrencisi olmamızdan kaynaklanan konuşacak pek çok ortak noktamız vardı. Dungeon ise çay tiryakiliği konusunda tam benim kafadandı. Üstelik bir sürü dedikodu da yaptık. Saat 15’te başlayan muhabbet ailelerimizin ısrarlı çağrıları sonucu 20:00’da sona erdi :) Hikmet, benden yakışıklı olduğu; Dungeon hem çok güzel hem de gizli kalmak istediği için fotoğraflarımızı yayımlayamıyorum :) Yakın tarihte bir buluşma daha gerçekleşecek; belki o zaman fotoğrafları yayımlarız…

Akşam eve geldiğimde beni bir sürpriz bekliyordu: Yukarıda fotoğrafını gördüğünüz Kız Kulesi biblosu. Beni google’dan keşfeden ve o gün bu gündür en sadık okurlarımdan ve sıkı takipçilerimden biri olan BADE, Kız Kulesi’ne olan hayranlığımdan dolayı gidip biblosunu buluyor ve bana kargoyla gönderiyor. Bu ne büyük bir mutluluktur böyle… Bu güzel yürekli arkadaşıma ne kadar teşekkür etsem azdır. Bir insan bu kadar ince ruhlu ve içten olabilir. Hem kendisine hem de Kız Kulesi’ne sevgilerimi gönderiyorum.
e-vren günlüğü sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
İlk dizayn eden benim onca sayıca fazla güzel sanatlar mezunu kişi varken …-elektronik mühendisi olarak- bana kısmet oldu gidip ölçüler aldım fotoğralar çekip 3D modelini <AutoCad de çizdim,,,
Amerikada bir fuarda tanıştığım Honkog'lu bir biblo mimarına yaptırdım adam kendisini hiç görmedi sonuç muhteşem değil mi boyasına bakılırsa kopya 2000 yılında 1000 adet yaptım.. çoğu kız kulesinde satıldı tabiki..