15 Mayıs Cuma: Batuhan, “E-muhtıra” başlıklı yazısı ile e-vren günlüğü’nün yeni MisAfiR KaLeMi oldu. “Çok Çeşitliyiz” atölyesi vesilesiyle Bursa’da tanıştığımız -iyi ki de tanıştığımız- sevgili kardeşim Batuhan’ın makale tadındaki özenle yazılmış yazısı, bugüne kadar yazılmış en ağır MisAfiR KaLeM yazısıydı sanırım :)
Akşamüzeri, İncirliova’ya Harun‘un doğum gününü kutlamaya gittim. Ümran‘la gizlice işbirliği yaptık ama küçük bir organizasyon hatası bizim çok daha keyifli bir akşam geçirmemize vesile oldu :)
Hüss‘ün acil servise götürüldüğü haberini alır almaz Harun’la motora atlayıp soluğu acil serviste aldık. Hüss, çoktan eve getirilmişti. Okulda yediği dondurmadan mikrop kapmış.
16 Mayıs Cumartesi: Akşamüzerine kadar evden çıkmadım. Ziya‘nın son çarşı izniydi. İbrahim de ona sürpriz yapıp Kütahya’ya yanına gitmişti. Webcamda görüştük. Ertesi gün bu sefer Aydın’da görüşmek üzere vedalaştık.
Hüss’e balık almaya gittik. Artık küçük kavanozunda iki küçük japon balığı var. Hüss, İsimlerini “dünya güzeli” ile “beyaz melek” koydu. Yalnız göbek adları da varmış: Türkiye ve Beyaz :)
Akşam, Eurovision 2009‘a kitlendim. Hadise‘nin performansına, ülkelerin verdiği oylara, ülkelerden aldığımız oylara, ve yarışmanın neticesine sinir oldum.
17 Mayıs Pazar: Ben, askerden tezkeremi alıp Aydın’a ayak basalı tam 1 yıl oldu. Akşam Ziya da tezkeresini alıp doğduğu topraklara kavuşacak.
Hakan‘la sözleştiğimiz üzere Nazilli‘ye gittik. Sümer Park’ta gezdik, bol bol fotoğraf çektik. Nazilli’nin içini ilk kez bu kadar çok gezmişimdir. Bu ilçeyi daha bir sevdim bugün.
Saat 19.30 gibi evdeydim. Gülkız Halam ve Veli abimler gelmiş. Sonra hemen otogara İbrahim’le Ziya’yı karşılamaya gittim. Nihayet otobüs göründü ve Ziya 156 gün sonra Aydın’a ayak bastı :)