Resmi görevli olduğum hayatımın ilk 19 Mayıs Gençlik Bayramı‘nı unutamayacağım anılarla geride bıraktım.
Haftalarca süren çalışmalar, provalar, hazırlıklar vesaire derken bugün şaşırtıcı bir şekilde tıkır tıkır işleyen bir törene şahit olduk hepimiz. Bizim gençler aşka gelip, coşmuş; hafızalardan kolay kolay silinmeyecek bir bayram kutlamasına imza atmışlardı.
9. sınıflarla beraber hazırladığımız İstiklal Marşı’nın 10 Kıt’asının okunması ise ayrı bir heyecandı. 27 genç, İstiklal Marşı’nı farklı bir üslupla dile getirip sundular ve resmi törenlere adeta damgasını vurdular. Video görüntülerini ayarladığım an mutlaka burada paylaşacağım. Çünkü bu da benim hayatımda bir ilkti.
Resmi törenlerde sonra okul bahçemizde keşkek ve lokma ikramı vardı. Kardeşlerim Ziya, İbrahim ve Hüss de beni bu önemli günde yalnız bırakmadılar. Akşama kadar hep beraber kah güldük, kah oynadık :)
Okul baçesindeki eğlencede orkestra eşliğinde oynarken -tabiri yerindeyse- resmen dağıttım :) Uzun bir süreden sonra ilk defa bu kadar çok oynadım.
Benim açımdan günün en facia anlarından biri öğrencimle mikrofonun başına geçtiğim andı. Ferda Anıl Yarkı’nın Sonuna Kadar parçasını söylemeye çalışayım derken batırdım :) Müziği kestirip, prova yaparken alışageldiğimiz üzere söyleyince sanırım karzmayı biraz toparladım :)
Çuvalla yürüme, yumurta taşıma, elma yeme ve halat çekme yarışları düzenledik. Yumurta taşıdım, tam son anda yumurtayı düşürdüm :) Elma yeme oyununda da o elmayı nasıl ısırabildim hayret ettim. Ne kadar zormuş ipten sallanan elmayı ısırabilmek :) Halat çekme oyununda okulumuz öğretmenleriyle öğrenciler karşı karşıyaydık. Kim yendi: Tabi biz öğretmenler :)
Bugüne dair öyle çok detay, öyle güzel anılar var ki… 24 Kasım’dan sonra okulda yaşadığım en güzel gündü benim için. 400’den fazla fotoğrafı bilgisayarım kabul etmedi; Canon kitlendi, kafayı yedi :) Şimdi bu sorunu çözeceğim. Ve perşembe okul açsın, kuzularıma kavuşayım istiyorum… Gencim; Gençsen, Gençlik Bayramımız Kutlu Olsun :)