Fikir ortaya çıktığında bunu kasabanın meydanında yapmayı düşündük ilkin. “Acaba aileleri de mi davet etsek“ dedik. Fark yaratıp, dikkati çekmenin ilk adımı atılmış; daha önce üniversiteli abi-ablalarının Türkiye’nin pek çok yerinde gerçekleştirdikleri kitap okuma eylemlerinin küçük bir örneği için sloganlar bulunmuştu. Sıra, bunu gerçekleştirmeye gelmişti.
Lisenin tarihinde “eylemsel” ilk eylemdi. Tepki ne olacak; diğer öğrenciler de katılacak mı; öğretmenler destek verecek mi; katılmayanlar kitap okuyanları rahatsız edecek mi gibi soruların cevabı merak edilirken küçük kasabanın küçük lisesinde küçük bir öğrenci grubu soğuk havanın altında 30 dakika sürecek olan kitap okuma eylemine başladı. Yağmurun başlamasıyla önce okulun salonunda sonra da bilgisayar odasında kitaplarını okumaya devam ettiler.
Kitap okumanın yeri ve zamanının olmadığı mesajını vermeye çalışmıştık. İstersek kitap okumak için vakit yaratabildiğimizi görmüş olduk. Bugün farklı tepkilerin karşısında, yeni tecrübeler edinip “kitap okumaya karşı bu duruşun” üniversite öğrencilerinin, velilerin katılımıyla kasabanın meydanında bir kere daha yapılıp yapılamayacağının üzerinde kafa yormaya başladık.