Site icon e-vren günlüğü

Evren’in En Muhteşem Efesi’nin 1.liği

90’lı yıllar ailemiz için çalkantılı bir dönemdi. Ölümler, sıkıntılar, umutsuzluklar, dar boğazlar vesaire derken ailecek bizi heyecanlandıran tek şey belki de İbrahim‘in halkoyunlarındaki başarısıydı. Başta Safiye Sultan olmak üzere, henüz minik bir ilkokul öğrencisi olan İbrahim’in en büyük avuntusuydu halk oyunları ve katıldığı yarışmalar. Her zaman solo olmanın hayalini kuran ama ilköğretim hayatı boyunca kendisine bu imkan bir türlü verilmeyen Efe’miz; üniversitenin halk oyunları ekibi bünyesinde yeteneğine yetenek kattı. Ve yarışmalar, etkinlikler, gösterilerde kendisini seyredenleri her seferinde mest ederken gün geldi; 24 Ocak Cumartesi günü Halk Oyunları İl Yarışmasında, en başarılı otantik ekibi gözler önüne serdi. Üstelik bu defa yarışma ekibinden bir Efe değil; o Efeleri yetiştiren bir eğitmendi.

Evren’in En Muhteşem Efe’si dilime pelesenk olduğunda O, çoktan Aydın’ın en tanınan ve beğenilen Efesi olmuştu bile. Bu sıfat, 2000 yılında adına yazdığım şiirin başlığı olmadı sadece; Onu gören, seyreden herkesin gönlünden geçirdiği bir söylem oldu. Yıllar öncesinin kapalı spor salonu meydanlarında yarışma için ter döken bu muhteşem yürek, bugün yerini yepyeni yeteneklere bıraktı. Birkaç saat önce farklı kategorilerde kazandığı 1.lik ve 2.lik ile 28 Şubat’ta Kütahya‘daki Halk Oyunları Bölge Yarışması’nda Aydın’ı temsil etme hakkını da kazanırken, gönlünden bütün bu yazılanlar geçti mi bilinmez elbet. Ziya‘nın askerliği vesilesiyle tanıştığımız Kütahya’ya İbrahim’in yolunun üçüncü kez düşeceğini bilemezdik ama emin olduğumuz bir şey var ki disiplini, ciddiyeti ve profesyonelliğiyle yetiştirdiği ekibin orada da yeri göğü inleteceği. Bugün Safiye Sultan’ı bir kere daha gurulandırdığın, Hüss’ü mest ettiğin ve üstlendiğin işi hakkıyla teslim ettiğin için teşekkürler Benim Muhteşem Efe’m!

Exit mobile version