İlk 30 saatlik macera geride kaldı. Cuma’yı bütün sınıflarda ayrı ayrı değerlendirme alarak bitirdim. Tek tek bahçeye çıktık, daire olduk, “çakışmadan sayı sayabilme“ oyununu oynadık ve geriye dönüşlerle 5 gün boyunca neler yapmışız, onları not ettik. “Hayat, edebiyatın kendisiydi” ve “sınıfta konuşulan hiçbir şey boşuna değildi“. Artık hepimiz birbirimize birer mesaj veriyoruz : )
“Hayırlı olsun“ mesajı atan herkese çok teşekkür ediyorum. Şimdilik “ücretli öğretmenlik“ yapıyorum ama seneye Allah “kadrolu“sunu da nasip eder inşallah :) Aslında “öğretmenlik mesleği“ arasında gel-gitler yaşayan ben için ücretli öğretmenlik, bu mesleğe gerçekten uygun olup olmadığımı anlamam konusunda iyi bir deneyim olacak.
Öğrencilerin hepsiyle bu kadar kısa sürede kaynaşacağımı, onları kendime ısındıracağımı tahmin etmiyordum açıkçası. Okuldaki dalgalanmanın sebebi zannediyorum “benim, sahip olmak istediğim öğretmeni onlara yaşatıyor olmam“da yatıyor. Bunu her sınıfta konuştuk ve bu konuda hemfikir olduk.
Cuma’nın sonunda yine İzmir‘deydim. Temel fotoğrafçılık eğitimlerinin ikinci gününde de son derece yararlı bilgi ve programlar edinmiş oldum. İzmir’e akşam karanlığında gidip akşam karanlığında oradan ayrılmak hoşuma gitmiyor gerçi ama İzmir yine de İzmir işte.
Geçtiğimiz haftaiçi internet yine kesik olduğu için bir aksama yaşandı. “Öğretmenliğe başladı, çok meşgul olduğundan eskisi gibi yazamıyor“ diyenleriniz varsa, alakası yok :) Benim öncelikli işim blog yazarlığı. Sorun, TTNET‘te, bende değil :) Yorum bırakan ve mesaj atanlara geri dönüşlerde gecikme oldu, özür diliyorum. Şimdi hepsine tek tek yanıt vereceğim.