internet günlüğü podcastinin 11. bölümünde Blog Yazarı ve Fotoğrafçı Yeşim Mutlu ile Sosyal Medya Yararlı mı Zararlı mı? başlıklı yazısı üzerinden internetin ve sosyal ağların hayatımızdaki etkileriyle ilgili sohbet ettik. İstanbul’un yaz-kış, sabah-akşam en gürültülü semtlerinden birinde oturduğum için günün geç saatlerinde podcast yapmayı tercih ediyorum. Geç saate, günün yorgunluğu da eklenince bazen dilim dönmüyorum, konuşamıyorum. Yeşim’le yaptığımız sohbetin girişinde de artık yorgunluktan mı yoksa Yeşim’in dediği gibi onun verdiği heyecandan mı bilmiyorum, anonsu birkaç kez baştan almak zorunda kaldım. Sonradan dinleyince, bu bölümlerin de hoş bir hatıra olacağını düşünerek, podcaste dahil olmasına karar verdim.
Yeşim Mutlu ile İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesinde 2016 yılında düzenlediğimiz 2. Blog Yazarları Çalıştayı‘nda tanışmış, 2017 yılında Kadir Has Üniversitesinde gerçekleştirdiğimiz 3. Blog Yazarları Çalıştayı‘nda da bir araya gelmiştik. Nezaketi ve dijital görgüsü (özellikle de yayında bahsettiğim e-posta kültürü) ile, tanıştığım günden bu yana her zaman takdir ettiğim Yeşim’in, podcast yayınında üç çocuk annesi olarak internet ve sosyal ağ kullanımıyla ilgili aldığı önlemleri anlattığı bölüm son derece önemli. O önlemleri ve Yeşim’in keyifli sohbetinden satır başlarını aşağıda sıralamaya çalıştım. İyi okumalar veya iyi dinlemeler; artık hangisini tercih ederseniz ;)
Blog yazmak bir farklılık
- E-postanın ne kadar önemli olduğunu biliyorum çünkü yazıyla kendimizi ifade edebiliyoruz, konuşamıyoruz. Yazı dili konuşma dilinden çok farklı. Çok düzgün yazmak, imla kurallarına dikkat etmek lazım. Ama günümüzde maalesef artık üç harfle ya da emojiyle konuşuyoruz. Korkuyorum, yakında emoji dili oluşacak.
- Blog yazmak gerçekten bir farklılık. Günümüzde artık çok az kişi blog yazıyor. Aslında yazsalar ve detaylı içeriklerle gerçek bilgiye ulaşsak çok sevineceğim.
- Sosyal medya değişiyor, dolayısıyla kendi kültürü de değişiyor ve daha kaliteli içerikler olması gerekiyor. Blog yazarları bunu iyi yapıyordu, güncel yazılar vardı. Şu an herkes belirli mecralarda var olmaya çalışıyor, aslında üzücü.
- İnternet ve teknolojiye dair deneyimlerimizi paylaşmalıyız, o yüzden blog yazarları yazmak zorunda.
- Sosyal medya büyük bir okyanus, sonsuzluk aslında. Her türlü bilgiye ulaşabildiğimiz bir yer ve çok bilgi kirliliği de var. İyi yönetilmesi, iyi kullanılması gerekiyor.
- Şu anki zorluk, dijital dünya sebebiyle çocukları sokağa çıkaramamak. Çünkü çocuklar teknolojiyle iç içe olup aktif olmayı istemiyorlar. Eskiden parklarda, bahçelerde daha hareketli bir yaşam vardı. Şu anda daha sakin ve daha içe kapanık bir yaşam var.
Sosyal medya her şeyi yutup daha fazlasını istiyor
- Hiçbir (mobil uygulama) bildirimim bana düşmüyor, onların hepsi kapalı ve bildirimlerle yaşamak istemiyorum. Ben Whatsapp, Instagram mesajlarına yetişemem. İnternet beni kontrol etmeyecek ben interneti kontrol edeceğim. Bu, kendine değer vermek, kendi hayatını yönetmek.
- Sosyal medya her şeyi yutuyor, hep daha fazlasını istiyor. daha faslası daha fazlası bir kısır döngüye sebep oluyor. Hayır daha fazlası değil, sen bu sosyal medyaya ne kadar zaman ayırmak istiyorsun? Çünkü hayat akıp gidiyor ve çok güzel bir hayat var. Dijital çağda gelenekselleşmeye dönüş yaşanacak ve tüm dünyada yaşanıyor.
- Gerçek hayatı kaçırmamak lazım. Siber dünya gerçekten sanal dünya. Hayat çok kısa ve hızla akıyor. Aldığımız nefes çok değerli ve çok değerli varlıklarız. Bize bir yaşam bahşedilmiş, bu yaşamı çok iyi kullanmamız gerekiyor.
- Sosyal medyamız da dijital iletişimimiz de olsun ama kontrollü olsun. Yoksa sonu yok. Kendini bıraktığında bağımlılığa dönüştürdüğünde bu çok zor bir dönüş. Paylaşma, nolur? Dünyanın sonu mu? Ama bazı insanlar için maalesef dünyanın sonu gibi geliyor.
Yeşim ve ailesinin internet kullanımına yönelik aldıkları önlemler
- Aile güvenliği paketimiz var.
- (İnterneti, teknolojiyi) Yasaklamıyoruz. (Çocuklarım) Bunun yasak olmadığını biliyor ama onunla fazla geçirdiği zamanın faydasına değil zararına olduğunu, uyku öncesi teknoloji kullanımının onu uyarıp uykusunu kaçırdığını ve sinirli yaptığını biliyor.
- Okul zamanı hafta içi 1 saat, hafta sonu 2 saat teknoloji kullanım izinleri var. Bu 2 saati, toplu ya da 15’er dakika, yarım saat şeklinde istediği gibi değerlendirebilir.
- İzinsiz program kullanmak yok. Instagram dışında sosyal hesapları yok. Bütün takipçilerini kontrol ediyorum. Biri takip etmek istediğinde benimle paylaşıyorlar.
- Güvenlik açısından asla okul bilgisi, adres vs. paylaşmıyorlar.
- Sosyal medyada tanımadıkları kimseyle konuşmamaları gerektiğini biliyorlar.
- İnternette küçük yaşta bir insanın büyük yaşta biri olabileceğini, rol yapabileceklerini de biliyorlar. Orada yazacakları bir mesajın yanlış olduğunu anlayamayacaklarını da anlattım.
- Ailecek, teknoloji kullanımıyla ilgili dijital sözleşme yaptık. Anne, baba ve çocuklar olarak imzaladık. Şu saatler arasında teknolojiyi kullanacağız, asla yemekte yok. Aile zamanımız var, akşam yemeğinde ne televizyon açıktır ne teknoloji kullanılır. Yemeğe gidildiğinde de telefonlara bakılmayacak. Sohbet etme taraftarıyız.
- Çocuklarımın izni olmadan hiçbir fotoğrafını paylaşmıyorum ve onların mahremiyetine özen gösteriyorum. Çünkü çocuk istismarı da çok yüksek durumda.
- Bu kontrol edilmeli çünkü onlar kontrol edilmezse başkaları kontrol eder.
- Sonuçta model sizsiniz, siz nasıl bir model sergilerseniz çocuk sizi örnek alacağı için bunu daha kolay kabul ediyor.
internet günlüğü’nün tüm bölümlerini aşağıdan dinleyebilirsiniz:
#25 Dijital Pazarlama ve Sosyal Medya (Konuk: Okan Yüksel) – internet günlüğü
- #25 Dijital Pazarlama ve Sosyal Medya (Konuk: Okan Yüksel)
- #24 Sosyal Kaygı – Sosyal Medya Bağımlılığı İlişkisi (Konuk: Ekmel Kılıç)
- #23 İsyan Durağı Twitter (Konuk: Sinem Özel)
- #22 Kurtarılmış Bölge: Medium (Konuk: Mustafa Gerdan)
- #21 Dijital Kalabalıklar İçinde Yalnızlık (Konuk: Dr. Öğr. Üyesi Ayşegül Elif Çaycı)
- #20 Telefon Bağımlılığı ve Çok Boyutlu Yalnızlık (Konuk: Doç. Dr. Deniz Mertkan Gezgin)
- #19 Blog yazarlığının mayası: Tutku (Konuk: Ayşe Çınar)
- #18 23 Nisan Özel Yayını – Konuk: 13 yaşındaki İsa Soyfidan
- #17 Dijital mecralarda görünür olmak (Konuk: Tarık Çayır)
- #16 Dijitalde insanlarla bağ kurabilmek (Konuk: Gamze Nurluoğlu)