Site icon e-vren günlüğü

Blog Yazarları Çalıştayı ve Sonrası

Blogların Türkiye’deki serüveninin 10. yılında Blog Yazarları Çalıştayı için İstanbul Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi’nde 6 blog yazarı bir araya geldik.  20.si düzenlenen Türkiye’de İnternet Konferansı kapsamında 3 Aralık Perşembe saat 16.00 – 18.00 oturumunda blogların sorunlarına çözüm üretmeye, bloglarla ilgili sorulara cevap bulmaya çalıştık.

Çalıştay benim için tahminimden de keyifli geçti; masaya oturup konuşmaya başladığımız an hazırlık sürecinde yaşadığım can sıkıcı onca olayı unuttum. Öyle ki süreç dahilinde karşılaştıklarım ve yaşadıklarım ayrı birer yazıda enine boyuna konu edilmeyi hak ediyor. Ancak geçmişi bırakıp çalıştayın da motivasyonuyla önümüze bakmak gerekiyor.

Çalıştay başlamadan önce Blogun internet tarihindeki serüveniyle ilgili çok kısa bir bilgi aktarımında bulunup Türkiye’de kitap okuma oranlarını kabaca vermeye çalıştım. Türkiye nüfusunun yüzde 0.01’i düzenli kitap okuyorsa, üstelik yılda okunan ortalama kitap sayısı 6 ise biz bu çalıştayda ‘blog nedir, blog nasıl yazılır, blog okuma kültürü nasıl artırılır’ı niçin tartışacaktık? Önce kendimize, sonra salondaki dinleyicilere belki küçük bir öz sorgulama yaptırmak amacıyla verdiğim bir oranlar aslında boşuna değildi; çünkü hepimiz “Okumayan bir insanın asla nitelikli bir blog” inşa edemeyeceği konusunda hemfikirdik.

Çalıştayda aktardığım görüşlerimi bu yazıyı daha da uzatmamak adına birkaç bölümde ilerleyen günlerde paylaşmayı daha uygun buldum. Diğer beş arkadaşımın görüşlerinden de öne çıkanları birkaç maddeyle listelemeye karar verdim. Belki onlar kendi bloglarında daha ayrıntılı olarak paylaşacaklardır.

Alp Bolat – istanbulistanbulolali.com

Aycan Doğanlar – pinquitte.com

Funda Güleç Yalçın – fundalina.com

Kemal Kaya – yoldaolmak.com

İnternetten iletişimim olsa da her bir arkadaşla ilk defa yüz yüze tanışma şansım oldu ve 2 saatliğine de olsa kendileriyle aynı platformda yer almaktan büyük onur duydum. Furkan Güven Taştan, son hafta yaşadığı bir kazadan dolayı İstanbul’a gelemese de Skype bağlantısıyla çalıştaya katılmak için bilgisayar başında hazır bulundu. Fakat üniversitenin internet bağlantısının Skype vb programlara müsaade etmemesinden dolayı Furkan’la bağlantımız mümkün olmadı. Sabri Safa Paksu da son gün başlayan kar yağışı sebebiyle Ankara’dan istanbul’a doğru yola çıkamadı ancak hazırladığı metinlerle bizimleydi. Ayrıca Safa, Livestream canlı bağlantının yayılması için bilgisayar başında bekledi ancak yine internet bağlantısının azizliğine uğradık. Hakîkaten internetsiz bir İnternet Konferansı’nda ilki başarmaya çalıştık ;)

2 saatlik çalıştayda süreyi aştık; bir saat daha sahnede kalsak dinleyiciler de oturmaya devam edecek gibi hissettim. Gündeme aldığımız konularda hemfikir olmayıp farklı görüşleri paylaşıyor olmamız çok verimli paylaşımların ortaya çıkmasını sağladı. Funda ve Kemal, Facebook’un bloglar için gerekliliği noktasında aynı fikirde değildi. Özgün içeriğin tek başına yeterli olduğu konusunda da hemen hemen her blog yazarı birbirinden farklı görüşlere sahipti. Kurumsal bir blogda yazan Funda ile ‘herhangi bir kurumsal blogda yazmam’ diyen Kemal ve ‘Blog, bence kişiseldir’ diyen ben aynı masada yan yana oturuyorduk ;)

Çalıştaydan çıkan ortak bildiri metnini ve çalıştaya dair video görüntülerini hem ben hem diğer arkadaşlarım bloglarımızdan en kısa zamanda paylaşacağız.

Evren’i Sosyal Ağlarda Takip E+

Exit mobile version