Kadıköy’den Eminönü’ne dönüyorum. Vapurda çay ve simit keyfini bir kez daha yaşamak güzel. Zaten İstanbul güzel, hayat güzel. Oysa daha az önce Çamlıca mezarlığında, onun öncesinde de küçük bir mahalle camisindeydim. Geçen yıl bugün, bu farklı mekanlarda olacağımı bilemezdim. Bazen bir ölüm peşinden kimleri nerelere sürüklüyor. Çamlıca mezarlığında yaşamın faniliğini sorgularken dönüş yolunda acıkan karnımın, yanımdaki bir anne de eğitimine yılda 30 bin lira harcadığı kızının sürekli düşük notlar alıyor olmasından şikayetçiydik.