Sustum mu da tam susuyorum :P Hastalandım mı da bütün DNA’larımla hasta oluyorum; bilgisayarım da senelerdir bana çekmiş, virüsü kaptığı gibi kendinden geçiyor ve haftalarca düzelmiyor ;)
Yazmadığım bu zaman zarfında önemli bir sürü şey oldu ama bir blog yazarı olarak beni en çok ilgilendiren Ağustos 2011’de başlayacak olan İnternet Filtre uygulamasıydı. Bu uygulamaya tepki gösteren çoğu kişinin son derece iki yüzlü olduğunu düşünüyorum.
TV’deki zararlı yayınlar durdurulsun, kültürel yozlaşmaya sebep olan diziler yayından kaldırılsın, ekranda öpüşenler, sevişenler kısırlaştırılsın, Kkurtlar Vadisi oyuncuları ülke dışına çıkarılsın, bağırıp çağıran siyasi parti liderlerinin ağzına acı biber sürülsün diye şikayette bulunup RTÜK’ün telefonlarına sarılanlar, sosyal medyada ağzını açıp gözlerini yumanlar bugün internette “hangi özgürlüğü” savunuyorlar, “niye” savunuyorlar?
Hem ayrıca internet ne zaman en özgür mecra oldu ki? Hepimizin eline “her an nerede olduğumuzu ne yaptığımızı takip etmek için icat edilmiş harika oyuncaklar olan” birer cep telefonu tutuşturduklarından beri ne sen ne ben ne de diğerleri internette değil uzayda bile özgür değiliz ki? Kredi kartı harcamalarından tut, eposta trafiğine, cep telefonu mesajlaşmalarından facebook yazışmalarına kadar attığın her adım yıllardır ve bir ömür kayıt altına alınıyorsa internete iki filtre koyulmuş çok mu ;)
Niye abilerimiz CINE 5 vakti zamanında buzlanırken “TV’me dokunma, özgürlüğümüzü kısıtlama!” diye sokaklara dökülmedi? Aklı geniş internet kullanıcıları, sanal aleme getirilecek olan 4 filtrenin birinin standart paket olmasından da mı bir mana çıkaramadı? Amaç internette her haltı yiyen adamların özgürlüğünü kısıtlamaksa eğer, her haltın yenilebildiği bir standart paket neden yine mecvut olacak? İnternet sansürüne bu denli karşı çıkmanın porno düşkünü olmakla bir alakası olmamalı değil mi?
evrengunlugu.net
2010-2011 dönemindeki yayın süresince Acil İhtiyaç Projesi Vakfı‘nı, AİP Vakfı’nın proje ve çalışmalarını gönüllü olarak desteklemektedir.