Site icon e-vren günlüğü

Hz. Peygamberin Beden Dili/Mustafa Karataş

Ben din konularındaki sorularımın cevaplarını cami hocalarına ya da ona buna sormak yerine genelde İlahiyat fakültesi mezunu dayımın oğlu Harun abime ya da yine bu akademik eğitimi almış arkadaşlarıma sormayı tercih ediyorum. Biliyorumki onların dini bilgileri ve bana verecekleri cevapları gelenek-göreneklerden, saçma batıl inançlardan arınmış oluyor. Doç. Dr. Mustafa Karataş da bir ilahiyat akademisyeni. Her cuma Kanal 7‘deki sabah programında soruları cevaplar, çok da güzel dini bilgiler verir. Safiye Sultan sayesinde Mustafa Karataş’tan haberdar olmamam mümkün değil zaten :) “Oğlum bu hocanın kitapları varmış, internetten alalım” deyince, piyasadaki 3 kitabını sipariş ettim, annemden önce kendim okudum :)

300 sayfalık “Hz. Peygamberin Beden Dili” değişik bir çalışma. İletişimde benden dilini doğru kullanabilmenin faydalarıyla başlayan kitabın büyük çoğunluğu sevgili Peygamberimizin beden dilininin örneklerinden ibaret:

O, biriyle konuştuğu zaman onun yüzüne bakar, elini tutmuşsa o bırakmadıkça bırakmaz, karşısındaki yüzünü başka tarafa çevirmedikçe o çevirmezdi” s.191

Sevgili Peygamberimizin sadece beden dili değil vücut yapısı ve mimikleriyle beraber gözünün, kaşının, saçının şekline kadar pek çok kişisel detayı da tanıklara dayandırılarak tasvir ediliyor. Sadece bununla yetinilimiyor kitapta. Hz. Peygamberin ahlaki yönü, ruhsal durumu da tahlil ediliyor. Bu günün mübarek Miraç kandili olması sebebiyle kitapda yer verilen ve sevgili Peygamberimizin sıkça ettiği bir duayı paylaşmak istiyorum:

Ey Allahım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka İlah yoktur. Beni Sen yarattın. Ben Senin kulunum ve sana verdiğim sözüme, vaadime gücüm yettiği oranda bağlı kalmaya çalışıyorum. Yaptığım kötülüklerin şerrinden sana sığınırım. Bana verdiğin nimetlerini inkar etmiyorum, aynı zamanda günahlarımı da itiraf ediyorum. Rabbim beni bağışla! Şüphesiz günahları ancak sen bağışlayabilirsin.” s.238

Mustafa Karataş’ın diğer önemli bir kitabı da “İbadetlerde Ruh ve Şekil“. 240 sayfalık kitapta artık “alışkanlık” haline gelen ibadetlerimizin “ibadet mi yoksa ayni mi” olduğu analiz ediliyor. Otomatlaşan Müslüman için yazar şu cümlelerle başlıyor eserine:

İslamı ve Allah’ı gerçek manada tanıyamayanların ibadetleri, ayin ve adet olmaktan öteye geçememektedir… yıllarca namaz kıldığı, oruç tuttuğu halde, defalarca hacca gitmesine rağmen hala yerinde sayan ve birtakım yanlışlar içerisinde bocalayan insanlar hiç de az değildir. Bunun sebebi, bu ibadetlerin insanları kemale erdiremediğinden değil, insanların bu ibadetleri kemal-i edeple yerine getiremediğinde aranmalıdır.” s.9,10

“5 vakit namazımı kılıyorum” diyen insan bu fiiline yeme-içme gibi alışır, bu ibadetleri ilk yaptığı zamanlarda aldığı tadı ve lezzeti unutursa burada bir sorun var demektir. İbadet, hayatın bir parçası olur ve şuursuzca yapılan bir ayine dönüşür. Öyleki namazda okuduğu sureleri, namazdan sonra hatırlamakta bile güçlük çeker. Böyle bir gerçeğin ortasında kulluk görevlerini yerine getirmeye devam etmek isteyen kişiye Mustafa Karataş şu cümlelerle rehber oluyor:

İşte burada dikkat edilmesi gereken bir husus vardır ki, o da bu insanın niyetini yeniden gözden geçirmesinin gerekli olduğudur. Çünkü ameller niyetlere göredir. Niyetsiz ne için yapıldığı bilinmeyen ve belirlenmeyen ameller doğru da olsa makbul olmazlar.” s.20

Hz. Peygamberin Beden Dili, Mustafa karataş, Nun Yayınları
İbadetlerde Ruh ve Şekil, Mustafa karataş, Nun Yayınları

Exit mobile version