Neredeyse iki aydır, her gün üç sayfa yazıyorum. Günlük tutmaktan veya öykü gibi kurgusal bir metin yazmaktan değil aklıma gelen hemen her şeyi çalakalem, gelişigüzel yazmaktan bahsediyorum. Kimileri bu yazma şeklini “sabah sayfaları”, “üç sayfa kuralı” veya “beyin boşaltma (brain dump) tekniği” olarak adlandırıyor. Hatta bu tekniğin farklı versiyonları, yaratıcı yazarlık atölyelerinde de sıklıkla öneriliyor. Süre tuttuğumda üç A4 kâğıdına yazmayı ortalama 30 dakikada tamamladığımı görünce ben de buna “yarım saat aralıksız yazma” tekniği adını verdim. Bu teknik, nasıl adlandırılırsa adlandırılsın, hangi ihtiyaç ve amaçlar için kullanılırsa kullanılsın beynimi boşlatmamda, iç konuşmalarımı azaltmamda ve zihnimin kıvrımlarında fark etmediğim bazı düşünceleri keşfedip yeni kararlar almamda bana çok yardımcı oluyor. Kendimle, zihnimle yüzleştiğim bir deneyim yaşıyorum.
Continue reading →