edebî ve internet günlüğü podcastlerinin üzerinden birkaç yıl geçti. Her iki podcasti, bir süre dinlendikten sonra ikinci sezonlarına başlamak üzere bitirmiştim. Ancak dijital yorgunluğu bahane edip her ikisine de tekrar başlayamadım. Son bir yıldırsa kafamın içinde dönüp duran “asıl bunu konuşalım” cümlesine kulaklarımı daha fazla tıkayamayıp bunu yeni bir podcast formatı olarak hayata geçirmeye karar verdim. Kayıtlarına kasım ayında başladığım podcastin ilk bölümü yayımlandı. Heyecanlı ve gururluyum :)
Asıl neyi konuşalım?
85 milyonluk bir ülkeyiz ama hem konvensiyonel hem sosyal medyada neredeyse sadece bir ya da iki gündemimiz var. Bunlar da kimine göre suni, kimine göre asıl gündemimiz. Suni ya da gerçek… toplumsal olaylar, bireysel sorunlarımızı gölgede bırakıyor, kendi özel gündemimizin sesi, kamuoyunun konuştuğu konuların arasında cılız kalıyor.
Oysa seksen beş milyonun seksen beş milyon ayrı gündemi var, her biri de şüphesiz konuşulmaya değer. Dünyadaki savaşlar, ülkemizin ağır siyasi olayları, kadın cinayetleri, küresel ısınma, ekonomi, sokak hayvanları ve daha birçok konu zaten hepimizin ana gündemi. Bütün bunlar televizyon programları, akademik organizasyonlar, sosyal medya ve arkadaş toplantılarının en öncelikli konuları. Bunları elbette konuşup tartışacak ve her birine çözüm üretmeye çalışacağız. Peki ama diğer yandan benim, sizin asıl gündemimiz ne? Asıl neyi konuşmalıyız? Asıl Bunu Konuşalım podcast fikri de bu sorudan doğdu, her bölümde de bu sorunun peşine düşeceğim.
Neyin konuşulacağını yayın sırasında öğreneceğim
Konuklarımla “asıl bunu konuşalım” dedikleri meseleyi ele alacağız. Ancak siyaset, ekonomi, toplumsal olaylar ve sürekli üzerine konuştukları kendi uzmanlık alanları hariç. Podcasti farklı kılan diğer özelliği de konuğumun seçtiği konuyu, podcast kaydı başladığı an kendisinden öğrenecek olmam. İlk sezonun yirmi bölümden oluşmasını planladığım Asıl Bunu Konuşalım’ın birkaç sezon sürmesini ümit ediyorum.
Podcaste konuk olun
Biraz olsun ülke ve dünya gündeminden sıyrılıp “asıl bunu konuşalım” dediğiniz bir konu varsa bana yorum kısmından, iletişim sayfasından veya sosyal hesaplarım üzerinden mutlaka ulaşın.
Birinci bölüm konuğu Esra Kara
İlk bölümde Temiz Atık Derneği Başkanı Esra Kara’yı konuk ettim. Esra Hanım, “Asıl neyi konuşalım?” soruma “Türkiye’de beslenme türüne göre kutuplaşmayı konuşalım” cevabını verdi. Umarım zevkle dinleyeceğiniz ve fayda sağlayan bir bölüm olmuştur. Kara’nın konuşmalarından dikkatimi çeken bazı ifadeleri şunlar; daha fazlası podcastte:
- Dünyada gazetecilik kötüleşti. Gazeteciler artık hissiyatlarını kaybetti.
- İnternette arama motoru gibiyiz, negatiflik arıyoruz.
- Doğru habere ulaşabilmek bir buçuk saatimi alıyor.
- Pizzanın hamuru neyse odur. Üstüne istediğiniz şeyi koyun ama pizzanın hamuru kötüyse, kötüdür. Çıkacak mal düzgün çıkmayacak, belki fırına bile giremeyecek.
- Batılı gibi hayal edip, Batılı gibi yaşamak isteyip Doğu’nun tansiyonuyla günlük yaşamımızı sürdürüyoruz. Tansiyona baktığınızda Orta Doğuluyuz aslında ama kafaya baksanız Batılıyız, salon insanıyız. Bu sadece kafamızda olan, ideallerimizdeki ama maalesef biz tansiyonu yüksek insanlarız.
- Biz başka ülkelere ya da onların medeniyet seviyelerine özenmeyi bırakalım. Oradaki bağ, yapı ile bizdeki çok farklı.
- İsteyenin istediğini yaptığı yer, kaosa müsait bir ortamdır; o tarafa doğru gidiyoruz zaten.
e-vren günlüğü sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
teşekkürler