Sosyal ağlarla ilişkimiz hızla artınca “Fomo” kavramıyla da tanıştık. Fear of Missing Out’un kısaltılmışı olan Fomo, “Gelişmeleri kaçırma korkusu” anlamına geliyor. Cep telefonu bağımlılığının artmasıyla da dilimize yeni bir kelime yerleşti: Nomofobi. 2018 yılında, yılın kelimesi seçilen

Nomofobi ne demek?

Tıpkı sosyal ağlardaki paylaşımları kaçırma korkusu olan Fomo gibi Nomofobi de cep telefonundan mahrum kalma korkusunu tanımlıyor. Bu da bir anlamda Fomo’yu kapsayan bir tanım. Cep telefonlarına gelen sosyal ağ bildirimlerini kaçırma, Whatsapp mesajlarını kaçırma, gelen çağrıları kaçırma gibi endişeler bizi nomofobi’ye itiyor.

Çok ekranlı bir hayat yaşıyoruz. Bir yandan televizyonda haberleri seyrederken diğer yandan tablette Twitter gündemini takip ediyoruz. Bütün bunları yaparken cep telefonumuzdan da Whatsapp yazışmaları gerçekleştirebiliyoruz. Sabah uyanabilmek için cep telefonu alarmına ihtiyaç duyarken günlük planımızı, randevularımızı, hatırlatmalarımızı, alışverişimizi, arkadaşlarımızla iletişimimizi, internet gezintimizi kısacası hemen her şeyi yine cep telefonumuz üzerinden gerçekleştiriyoruz. Bu da doğal olarak cep telefonuna olan bağlılığımızı (bağımlılığımızı) artırıyor. Farkında olmadan nomofobi bizi etkisi altına alıyor.

Özellikle devlet dairelerindeki bazı dolapların üzerinde “Yangında ilk kurtarılacak” yazısını görmüşsünüzdür. Bugün hepimiz için kaybolmasından, bozulmasından en çok korktuğumuz eşyamız, tuvalete giderken bile yanımızdan ayırmadığımız tek şey cep telefonumuz. Bu da bizim nomofobi özelliği gösterdiğimizin en kesin kanıtı. Cep telefonsuz birkaç saat geçirdiğimizde kendimizi kör sağır gibi hissediyor, sosyal medyadaki gelişmelerden uzak kaldığımızı, gündemi takip edemediğimizi zannediyorsak nomofobi kavramı üzerinde ciddi olarak düşünmemiz gerekir.