Blog Yazarları Çalıştayını Anlama Kılavuzu

3. Blog Yazarları Çalıştayının gerçekleştirileceği 17 Kasım Cuma günü program akışını sekteye uğratmamak, sayısı otuzu bulan konuşmacıların da süresinden çalmamak adına bazı konulara bu yazıda değinerek o günden tasarruf etmeye karar verdim. Bu yazı, çalıştaya dair bazı eleştiri ve tartışmalara yönelik açıklamalarım ile öğleden sonraki 13.00 – 16.00 oturumuna dair ayrıntıları içeriyor.

Çalıştay, blog yazarları üstü bir çalıştaydır. 

Çalıştaya dair bizzat benim hazırladığım tek bülten Haydar Özkömürcü‘nün talebiyle 6 Kasım 2017,  Doç. Dr. Çiğdem Bozdağ Hocamın isteğiyle 10 Kasım 2017 tarihlerinde kendileriyle paylaştığım bültendir. 3 Kasım 2017 tarihinde birçok haber sitesinde yayımlanan 3. Blog Yazarları Çalıştayına dair haber metinleri bilgim dışındaydı. O haberlerde benim için kullanılan “Çalıştay Başkanı” ifadesinden rahatsız olduğumu belirtmek isterim.

Bu yılki çalıştayın üç oturumu ve bu oturumların da -aynı zamanda ev sahibi niteliği taşıyan- üç oturum başkanı bulunuyor. 2015 ve 2016 yılında düzenlenen çalıştayların da birer moderatörü vardı. 3. Blog Yazarları Çalıştayının hazırlıkları biraz daha erken başladığı ve geçen yıllara nazaran daha çok konuşmacı yer alacağı için üniversite – oturum başkanları ayağını “Çalıştay Komitesi” olarak belirttim. Tüm isimleri, sıralamaları, paylaşımları alfabetik sıraya göre yapmaya özen gösterdim. Eğer çalıştay başkanıymışım gibi bir görüntü sergilediysem, farklı algılara yol açtıysam özür dilerim. Blog Yazarları Çalıştayı, tüm blog yazarlarının üstünde bir etkinliktir.

3 çalıştayı 4 isme borçluyuz.

Blog Yazarları Çalıştayı, Türk blog tarihine geçecekse bunu kapıları aralayan dört isme borçluyuz. Eğer, bu çalıştaylar dizisi için illa bir başkan veya öncü belirtmek gerekiyorsa bu dört isim yeterli olacaktır. 

Blog Yazarları Çalıştayının ilkini gerçekleştirdiğimiz 2015 yılında Bilkent Üniversitesinden Doç. Dr. Mustafa Akgül Hocam, üç gün sürecek 20. Türkiye’de İnternet Konferansı kapsamında blog yazarları için de bir oturum düzenleyebilir miyiz dediğimde hemen kabul etmiş, İstanbul Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezinin en büyük salonunu iki saat kullanmamız için bize ayırmıştı. 

2016 yılının sonuna doğru çalıştay fikrini sunduğumuz birkaç üniversiteden ya olumsuz cevap gelmiş ya da hiç yanıt alamamıştık. Çalıştayın ikincisini düzenleme konusunda umudumuz tükenirken yolum Yrd. Doç. Dr. Nil Didem Şimşek Hocamla kesişti ve kendisi çalıştayı, görevli olduğu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesinde yapabilmemiz için bir haftada her şeyi ayarladı.  

Çalıştayın üçüncüsünü Kadir Has Üniversitesinde yapıp yapamayacağımızı da yüz yüze tanışıklığım olmayan İsmail Hakkı Polat Hocama Twitter’dan özel mesaj atarak sordum. Büyük bir ilgiyle karşıladığı çalıştayın taslak fikrini ve mesajımı Yeni Medya Bölümüyle hızla paylaşıp Doç. Dr. Çiğdem Bozdağ Hocamla tanışmamı sağladı. Ondan sonraki bütün süreci de Çiğdem Hocamın yakın alakasıyla yürüttük. 

Bu sebeple blog yazarları çalıştaylarının hayata geçirilmesinin yolunu açan Mustafa Hocama, Nil Didem Hocama, İsmail Hakkı Hocama ve Çiğdem Hocama yürekten teşekkür ederim. 

Blog yazarı olduğunu yılda 1 defa çalıştay sayesinde hatırlayanlar var.

Çalıştayın mutfağında yer almadan, süreci bilmeden kendi bloglarında çalıştayı eleştirenlere, kendince yorum getirenlere tek tek cevap vermek, “zannettikleri şeyler”in aslında öyle olmadığını onlara anlatmak hem mümkün değil hem de buna vaktim de enerjim de yok. Ancak hepimizin bilmesinde fayda gördüğüm iki önemli ayrıntı var:

Üç üniversite de “çalıştayda kimlerin konuşmacı olacağını” sormadan, hiçbirimizin ismini duymadan “blog yazarlarının üniversitelerinde çalıştay yapması”na izin verdi.

Üç üniversiteye de biz ulaşıp blog yazarlarına mekan verebilirlerse orada çalıştay yapmak istediğimizi söyledik. Üniversitelerin bizden bu yönde bir talebi olmadığı gibi kimlerin konuşmacı olacağına dair ne istekleri ne de yönlendirmeleri oldu. 

Ayrıca bize karşılıksız salonlarını açan üniversitelerin, çalıştaya dair her talebimizi yerine getirme, yeni salonlar açma, oturum saatlerini değiştirme gibi bir zorunlulukları da bulunmuyor. Akademik bir çatı altında bizleri misafir etmeleri bile blog yazarları adına onurdur ve bunun bilinciyle hareket edilmelidir.

Torpilim olduğu için üniversitelerde bu çalıştayı yaptığım iddiaları da çok vahim. Çünkü çalıştay için iletişim kurduğum hiç kimse Evren Soyuçok kimdir bilmez, beni tanımaz. Onlar blog yazarlarına güvendikleri, blogları önemsedikleri ve sunulan çalıştay fikrine inandıkları için bu etkinliklere mekanlarını açtı.

3. Blog Yazarları Çalıştayının üç oturumunda -son güncellemeye göre- 28 blog yazarı konuşacak. Her biri kendi kariyerini, tanınırlığını kazanmış; işinde gücünde, üreten – değer katan pozisyonda. Bunca uğraşıları içinde birkaç saatlerini çalıştaya ayıracak oldukları için kendi adıma hepsine minnettarım, o gün fırsatım olmayabilir diye buradan her birine tek tek teşekkür ederim. 

2015 yılından bu yana üç çalıştaya da aktif olarak katılım gösteren herkes Türkçe blogların geleceği adına önemli bir yol katedilmesine katkı sağladı. 

Blog Yazarları Çalıştayının bazı ayrıntılarına takılıp eleştirilerini peş peşe sıralayanlar da niyeyse blog yazarı olduklarını yılda bir defa bu çalıştaylar sayesinde hatırlıyor. Bir yıl boyunca bu yönde herhangi bir adım atmayan, iletişimde bulunmayan arkadaşlar “yer almadığım çalıştay benim için yoktur” düşüncesiyle Blog Yazarları Çalıştayından ya hiç bahsetmiyor ya da etkinliği eleştirmeyi tercih ediyor.

Keşke imkanımız olsa ilk yıl 6, ikinci yıl 5, bu yıl 28 blog yazarının sahne alacağı çalıştayda önümüzdeki yıllarda 280 blog yazarı konuşmacı olabilse. Aslında bunu siz organize edebilirsiniz, eleştirmek yerine değiştirmeyi deneyerek bunu başarabilirsiniz. Çünkü çalıştay benim veya hiçbirimizin tekelinde değil. 

Çalıştay mı panel mi?

Blog Yazarları Çalıştayının sonundaki “çalıştay” kelimesine çokça takılanlar, bunu eleştirenler oldu. Çalıştay adıyla yola çıktık ama iki yıldır panel kıvamında bir etkinlik yapıyoruz. Bu yıl da çok istememe rağmen üç çalıştay oturumu da seyirciye açık panele evrildi. Kelimelere takılmaktan ziyade blog yazarlarının yılda 1 defa da olsa vakitlerini ayırarak bir araya gelmelerini ve ne yaptıklarını dikkate almak gerekiyor. 

Bunca eleştiriyi yapan arkadaşlara “Peki ortak blog kültürüne katkı sağlamak adına kendi bloğunda yazmanın dışında sen ne yaptın?” diye sormalı. Çalıştay fikrinin patenti bana ait olmadığı gibi bloglar adına yapılacak her girişimi destekleyen biri olarak benzer her türlü etkinliğe sonuna kadar destek veririm. Peki ama bilgisayarının başından kalkmıyorsan, kafanı kendi bloğundan kaldırıp diğer bloglara bakmıyorsan ve ortak blog kültürüne herhangi bir katkıda bulunmuyorsan biz ne yapabiliriz?

Hiçbir blog yazarı diğerinden üstün değildir.

Altını ısrarla çiziyorum;

  • Blog yazarları arasında bir ayrımı kabul etmiyorum. Herhangi birinin bloğuna değer biçmek, onun blog yazarlığını sorgulamak kimsenin haddi değil. Hiçbir blog yazarı diğerinden üstün değildir. Mevzu popülerlikse onun da gelip geçici olduğunu biliyoruz. Mühim olan kimin geleceğe kalıp kalmadığı.
  • Her blog yazarının itibarı çok kıymetlidir. Ancak hiçkimsenin itibarı benimkinden, benim itibarım da bir başkasınınkinden daha önemli olamaz. Gönüllü olarak herkesin katkı sunmaya çalıştığı etkinliklerde “benim itibarım söz konusu” demek bunca çabanın felsefesinden ne kadar uzakta olunduğunun göstergesidir.

Fenomen değil blog yazarıyız.

İlk iki yıl, blog yazarları çalıştayına konuşmacı olarak katılanlar açık davet usulüne göre hızlı ve kesin dönüş yapanlardan belirlenmişti. Öyle ki 2015 ve 2016 yılındaki çalıştaylar çok kısa bir zaman diliminde hazırlandı. 

3. Blog Yazarları Çalıştayının katılımcılarının belirlenmesi de tamamen oturum başkanlarının kendi tercihlerine bırakıldı. Yöneteceğim “Gelecek Blogda” oturumu da sadece Gelecek Vadeden Bloglar listesindeki bloglara özel düşünüldü. Listede yer alan 22 blog yazarına çalıştay davetinde bulunuldu. 17 Kasım 2017 tarihinde müsait olanlar, oturuma katılmayı isteyenler geri bildirimde bulunarak katılımcı listesi netleştirildi.

Kimin daha popüler olduğuna takılmıyoruz. Çalıştayın bu yılki “Biz niye olmadık?” sorgulamasının altındaki ince mizahın da farkındayız. Fenomenlik ve popülerlik derdinde olanların, bunları başarının kıstası kabul edenlerin isterlerse farklı etkinliklerde binlerce seyirci karşısında sahne alabileceğini de biliyoruz. 

Blog yazarları çalıştayı üç yıldır “seyirci” odaklı hareket etmedi. Elbette birçok blog yazarının o gün bizimle birlikte olmasını ve kendi özelimizde karşılaştığımız sorunları dile getirerek bunlara beraber çözümler üretmemizi çok istiyorum. Ancak yukarıda vurguladığım sebeplerden dolayı asıl önemsediğimiz şey, yılda bir defa bir araya gelebildiğimiz bu etkinlikte ele alacağımız konuları derinlemesine konuşabilmek. 

Son olarak: Blog yazarları çalıştayı gerçekten de “amatör ruhla” hazırlanan, her türlü ayrıntısı ücretsiz yapılan gönüllü bir çabanın ürünüdür. 

“Gelecek Blogda” Oturumu

Kadir Has Üniversitesi (KHAS) Yeni Medya Bölümü Başkanı Doç. Dr. Çiğdem Bozdağ’ın açılış konuşmasıyla başlayacak sabahki iki oturum eş zamanlı olarak 10.00 – 12.00 saatleri arasında Galata Salonu ile Sinema A Salonunda yapılacak. 1 saatlik aranın ardından saat 13.00’te Sinema A Salonunda “Gelecek Blogda” oturumuna geçilecek. Yönetimini üstlendiğim oturum KHAS Yeni Medya Bölümü Öğretim Üyesi İsmail Hakkı Polat Hocamın “Blogdan faydalanma yolları, bloglar için başarı cetveli, blog yazarlığında başarılı olmak için gerekli kriterler ve bloglarda iş modeli” gibi konular çerçevesinde şekillenen açılış konuşmasıyla başlayacak.

İsmail Hakkı Hocamın açılış konuşmasından sonra temasını “Ve.Da” olarak belirlediğim kısa bir konuşmam olacak. Bütün bu süreçte yaşananlardan dersler çıkardım, yola nasıl devam etmem gerektiğini sorguladım. Bu da konuşmamın içeriğini belirledi. Konuşmamın ardından Gelecek Vadeden Bloglar (GVEB) jürisinden iki, GVEB listesinden dokuz arkadaşımı sahneye davet edeceğim. 

Sema Eren Schoenrock – mutlueller.com

Sezer İltekin – kelimelerbenim.com

Aytül Örcün – aynahikayesi.blogspot.com.tr

Berfin Dağ – berfindag.com

Doğukan Yılmaz – aklimca.com

Eda Demir – daedmier.blogspot.com.tr

Görkem Can – gorkemcan.com

Oğuz Gülay – kitaplaryolda.com Ekibi adına 

Oktay Yenitürk – oktayy.net

Ömer Kılıçaslan – blog.adgager.com Ekibi adına

Zeynep Erdoğan – Plazadandunyaya.com Ekibi adına

“Gelecek Blogda” oturumunda katılımcı arkadaşlarla süremiz yettiği ölçüde sırasıyla aşağıdaki konuları ele almaya çalışacağız:

  • GVEB listesine aday bir blogda hangi kriterler “kesinlikle” aranmalı?
  • Bütün blogları bilgilendirecek ortak bir sistem nasıl kurulur?
  • Yeni blog yazarlarının karşılaştığı sorunlar ve bu sorunları çözüme kavuşturabilmek için izlenecek yollar neler?
  • İlginin sosyal ağlara kayması ve bu durumun bloglar üzerindeki olumsuz etkilerini olumluya çevirme yolları.
  • Özgün içerik üretimi, üretilen özgün içeriğin hak ettiği değeri görmesi nasıl sağlanır?
  • Gelecek Vadeden Bloglar listesinde yer alma motivasyonunu artırmak için neler yapılabilir?
  • Türkiye’de kişisel blogların günlük yerine kullanılmaları yerine diğer insanlara daha faydalı olabilecek bilgi kaynaklarına nasıl dönüştürülür?
  • Gelecek Vadeden Bloglar daha agresif nasıl bir dijital strateji izlemeli?
  • Gelecek Vadeden Bloglar listesine giren blog nasıl rol model olmalı? Nelere dikkat etmeli? GVEB’e girmiş olmasını nasıl değerlendirmeli?
  • Gelecek Vadeden Bloglar listesindekilerin birbirleriyle ve jüriyle olan iletişimsizlik ve temas kurmama sorunu ve GVEB listesinin kendi içinde ve diğer bloglarla etkileşimi ve paylaşımı artırma önerileri
  • Gelecek Vadeden Bloglar ve tecrübeli blogların birlikteliği adına neler yapılabilir?
  • Daha çok okuyucuya ulaşabilmek için nasıl bir tutum içinde olunmalı?
  • Gelecek Vadeden Bloglar listesindeki blogların eksiklikleri neler, öz eleştiriler ve bu eksikliklerin nasıl giderilebileceği yönünde beyin fırtınası
  • Bloglardaki içeriklerin sosyal ağlardaki paylaşımlara göre daha kalıcı olduğu bilinci nasıl yerleştirilir?
  • Gelecek Vadeden Blog seçilen bir blog, nasıl kalıcı olabilir, geleceğe nasıl kalabilir?

Oturum sırasında Gelecek Vadeden Blogların mevcut 6 kişilik jürisine dahil olacak yeni isimleri ve ortak blog kültürünü yerleştirebilmek için gelecekte hangi adımların atılması gerektiğine dair fikirlerimi / planlarımı açıklayacağım. 3. Blog Yazarları Çalıştayının verimli bir şekilde geçmesini, seyircisiyle konuşmacısıyla tüm katılımcılar için çalıştayın faydalı olmasını ve Türkiye’deki ortak blog bilincinin oluşmasına katkı sağlamasını dilerim.

En çok buralardayım: Instagram | Facebook | Twitter | YouTube

6 Comments

  1. Merhaba Yurdagül, görüşlerini paylaştığın için teşekkür ederim. Biz blog yazarlarının sık yaptığı hatalardan biri “değiştirmek yerine eleştirmek”. Gelecek Vadeden Bloglar projesiyle ilgili sorguladığın konularla ilgili buradan ayrıntılı bilgi alabilirsin. Eleştirdiğin konularla ilgili sen de ortaya bir proje koymayı deneyerek fark yaratma yolunu seçebilirsin. Unutma, internet insanlığa eşit imkanlar sunan tek mecra. Sevgiler.

  2. Sizi çabalarınızdan dolayı kutluyorum.Güzel şeyler yapmaya çalışıyorsunuz.Biz de blog yazarları olarak çalıştaya katılmasak bile sosyal medya üzerinden duyuruları yaptık.Fakat benim dikkatimi çeken şey,çok popüler olan ya da çok yıldır blog yazarlığı yapanların egosu.Bu egoları indirmediğimiz sürece ortak noktada buluşmamız mümkün değil.Siz de gelecek vaad eden bloglar diye bir platform çıkardınız.Tabi ki gelecek vaad eden olarak seçtiğiniz bloglara dair bir negatif düşüncemiz yok ama neye göre yaptınız bunu?Yaklaşık 2 yıldır blog yazan biri olarak günlük okunma oranlarım fena değil ve blog dünyasında nacizane tanındığımı düşünüyorum.Siz,kişisel blogları önemserken diğer kozmetik,moda ya da benim gibi psikoloji yazan blogları ötekileştirirseniz nasıl birlik olabiliriz?Gerçekten çabanızı görüyorum ama hepimizin birbirimizi daha kucaklaması ve reklam amaçlı popüleriteye hizmet eden davranışlar sergilememesi gerektiğini düşünüyorum.Eğer hırslarımız devam ederse hiç bir hak hukuk elde edemeyiz.Geçen yorum yazdım bu konuda bir arkadaşa,yazdığı yanıt benim yazdığımla alakasız ve hep karşı tarafı suçlayıcı.Rica ediyorum herkes şapkasını önüne alsın ve düşünsün.Eğer böyle hırslar devam ederse herkes tek tek yoluna gider ve bir hak elde etmek mümkün olmaz.Son olarak da şunu söylemek istiyorum,amacım polemik yaratmak değil sadece biraz farkındalık oluşturmak. :) Sevgi ve saygılarımla :)

  3. Bu seneki çalıştaya katılma fırsatı buldum. Öğleden sonraki oturumda çok merak ettiğim sorumu da dile getirdim. Blog yazarı arkadaşların güzel yorumlarını ve tecrübelerini dinledim. Böyle bir girişimi “haksız” bir şekilde eleştirmenin çok yanlış olduğunu düşünüyorum. Gönüllülük esasına ve sizin de yoğun emek vermenize dayalı amatör ruhlu bir etkinlik sonuçta.
    “Bu seferki son olabilir?” diye endişe ettiğiniz bu çalışmalarınızı senede bir defadan da fazla olarak farklı formatlarda görmekten mutluluk duyarım.

  4. Muhteşem bir etkinlik. Gerçekten biz blog yazarlarının da var olduğunu göstermek için bir kez daha bunu hatırlatmak için muhteşem bir etkinlik.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir