Blogların sorunlarının yanında başka bir sorunumuz daha var: Sosyal ağları bloglarına tercih eden blog yazarları sorunu
2005 yılında birlikte yola çıktığımız blog yazarı arkadaşlarımızın birçoğu Facebook ve Twitter’ın büyüsüne kapılıp bloglarını terk ettiler. Üstelik yazılarını silenler, alan adlarını (domain) yenilemeyenler var. Bu noktada blogları üçe ayırıyorum: Yaşayan bloglar, terk edilen bloglar ve öldürülen bloglar
Bir dönem Facebook’u çok etkin bir şekilde kullandım. Hiçbir zaman iyi bir Twitter kullanıcı olmadım. YouTube’a da yüzümü yeni yeni dönmeye başladım. Son dönemde en fazla kullandığım sosyal ağ ise Instagram. Ama bütün bu cazibe merkezlerine rağmen blogumu hiçbir zaman terk etmedim.
Sosyal ağları, bloglarına tercih eden arkadaşların da mutlaka kendilerince bir gerekçeleri vardır. Bu sebeple olmasa da artık blog yazmayı bırakan iki arkadaşım var: Wolkanca – Volkan Yılmaz ve Kayhan Öztürk – Kayhanovic. Blog Yazarları Çalıştayı’nda da kulaklarını çınlatmış, yıllar önce beraber yürüdüğümüz bu yolda artık onların olmamasından dolayı duyduğum üzüntüyü dile getirmiştim. Oysa ne Volkan ne de Kayhan, blog yazmayı bıraksa da sosyal medyadan el ayak çekmediler. Her ikisi de sosyal hesaplarında yine etkin şekilde paylaşımlarda bulunuyorlar ve isimlerinin unutulmamasını sağlıyorlar.
Peki ya siz ve diğerleri?
Evren’i Sosyal Ağlarda Takip E+
Yorumun ve katkın için ben de teşekkür ederim Umut; site çalışmalarında başarılar diliyorum.
Bu iş sanırım gerçekten yazı yazmayı sevenlerin işi, kişisel bir web sitem var evet, ama sırf seo çalışması yapmak ve kendimi geliştirmek için kullanıyorum. Gerçekten severek içtenlikle yazı yazanlar ve blog platformu adı altında paylaşan, başta siz de olmak üzere herkesin emeğine sağlık. Sosyal medya platformlarına kayanlar, ya gerçekten yazı yazmayı sevmeyenler, ya da gelir elde edebilmek için bir anlık hevesle girişenler olabilir diye düşünüyorum. Teşekkürler.
Estağfurullah Cemali; çok naziksin. Ben de yazını okuyunca baya bir zihnimi zorladım; hatırlayamamak da haklıymışım ;) Son blog denemende sebat etmeni rica ediyorum.
Aslında çok erkenden yazmaya başladık ama bir türlü tutunamadım. Benim bir çok terk edilmiş blog sayfam oldu. Bu son denemem.
Ayrıca yazımda bahsettim tanışıklık, senin Blog sayfası takipte ediyorum anlamına kullanımına bir tabir. Sen Blog dünyasının medar-ı iftiharısın.
Selamlar.
Amaç para kazanmaksa blog en son tercih edilmesi gereken mecra Ruhsuz Atmaca ;) O açıdan bakınca instagram’a gitmekte haklılar ;)
Aslında diğer blogların büyüsüne kapılıp blogları bırakan insanlar çok iş yapıyorlar instagram sayesinden blogun ticari kısmı oraya kaydı ve bana kalırsa güzel oldu. Benim tek derdim, terkedilen bloglarla aslında, terk ediyorsanız silin kardeşim şu blogları.
Rica ederim Evren abi
Blog olayını ciddiye alan senin gibi disiplinli arkadaşlar sayesinde daha da umutlanıyorum, mutlu oluyorum Gökhan. Hayalin, imkansız değil; Allah izin verdikçe blog yazmaya devam edeceğiz. Sosyal ağlarla bloglar arasındaki önemli farklara bu yazıyla kısa bir giriş yaptım. Daha ayrıntılısını hafta içinde yazacağım. Hatta yetiştirebilirsem Blog Yazarları Çalıştayı’nda konuyla ilgili görüşlerimden bir videoyu da paylaşmaya çalışacağım. Teşekkür ediyorum; iyi çalışmalar
Sosyal ağ sitelerini kullanıyorum fakat abartmıyorum bazıları var, neredeyse 24 saat çıkmıyorlar, kim ne yapmış, kim kiminleymiş her şeyi takip ediyorlar. her şeyi paylaşıyorlar. Fakat bilmiyorlar ki sosyal ağlar kendilerine ait değil, sosyal ağ yöneticileri istedikleri zaman silebilir. Fakat bloglar kişinin tamamen kendine ait bir mecra ayrıca karakter sınırlaması falan da yok
Blog yazmak , blog okumak benim en büyük zevklerimden bir tanesidir.
En büyük hayallerimden bir tanesi de senin gibi çok uzun yıllar blog yazmak evren abi ve inşallah yazacağım.
Çok güzel bir konuya değinmişsin abi, ben yeni keşfettiğim bloglarda ilk baktığım şey sitedeki son yazı ne zaman yazılmış, yönetici yorumlara geri dönüş yapmışmı bunlara çok dikkat ederim. Eğer son yazı 3 – 4 ay önce yazılmış ise o siteyi hiç takibe bile almam blog en azından haftada bir veya 10 günde bir yazı girilmelidir.
Kalemine ve yüreğine sağlık Evren abi.
Muhtemelen artık yazmayacaklar Onur.
Bir zamanlar, “Wolkanca bir blog, Wolkanca bir blog” du
Bu arkadaşların blog yazmalarını özledik.
Samimiyet konusunda haklısın Mustafa; teşekkür ederim.
Bir tarafta ’emek’ gerektiren bir çalışma diğer yanda da ‘pratiklik’ söz konusu. Blog mu sosyal ağlar mı; elbette tercih meselesi ;)
Hem yorumun hem davetin için teşekkürler Serdar ;)
insanlar sosyal medyada daha çok insana ulaşabileceğinin bilincinde.
Özellikle uzun soluklu blog yazmak emek, zaman ve Özen istiyor. Dıger sosyal ağlar bünüzden daha cazip geliyor insanlara. Daha cok kişiye daha az emek ve zaman harcayarak ulaşabiliyorlar. Hayırlısı olsun. diger agları kullanmıyorum. Bloglarda Herşeyden önce geçmişte kendinizi görebiliyorsunuz kişisel arşiv gibi kaybolup gitmiyor anlık degıl en cok bunu seviyorum bloglarda
SosyAL ağ denilen şeyleri ucundan takip etmek gerekli. Fakat herseyin olduğu gibi bununda fazlası zararlı. Blog da bulduğumuz o samimiyeti diğer sosyal ağlarda bulamıyoruz. Emeğinize sağlık TEŞEKKÜRLER.
Gerçekten çok haklısınız bu konuda. Sonuna kadar katılıyorum.
ucluklavye.blogspot.com beklerim.