Sosyal Medyada Tahammülümüz Yok!

Blog Yazarı Mümin Erakbaş ] blog.erakbas.com

Sosyal ağları kullanma konusunda eğitimsiz olduğumuz ve bilinçsiz davrandığımız konusunda düşüncem değişmeden devam ediyor. Blog yazarı Mümin Erakbaş da Sosyal medya kullanıcılarının tahammülsüzlüğü üzerine yazdığı yazısında sosyal medyayı kullanma biçimimiz ve ona bakış açımız konusuna daha farklı bir yönden yaklaşmış.

Yazısına ne kadar inkar edersek edelim aslında hepimiz sosyal medyayı ‘bir şekilde’ kullandığımız gerçeğinin altını çizerek başlıyor Mümin Erakbaş. Ona göre Facebook, Twitter gibi sosyal ağlarda hesabımızın olmayışı sosyal medyadan uzak olduğumuz anlamına gelmiyor. Gün içerisinde Yotube’dan video seyrediyorsanız siz de var olmadığınızı zannettiğiniz sosyal medyanın bir parçasısınız.

Erakbaş, sosyal medya konusunda daha çok tahammülsüzlük ve empati üzerinde duruyor. Artık günümüzde -özellikle de hemen herkesin birer akıllı telefona ve mobil internet paketine sahip olmasının da etkisiyle- hepimiz birer sosyal medyacıyız. Bunda yaşımızın, eğitim seviyemizin, sosyal statümüzün hiçbir önemi yok. Facebook duvarlarımızdan, Twitter hesaplarımızdan önce sosyal çevremize sonra tüm dünyaya canlı yayın yapıyoruz. Paylaştığımız fotoğraflar, videolar ve yazılı iletilerle zihnimizin içindekileri, değer yargılarımızı, beğenilerimizi, nefretlerimizi ortaya koyuyor, bir anlamda pazara sunuyoruz. Sanırım insanoğlu dünya tarihinde hiç olmadığı kadar kendisini ve özel hayatını ortaya saçma konusunda bu denli cömert olmamıştı. Bunun yanında en çok eleştirilecek ve Erakbaş’ın da altını çizdiği nokta sosyal medyadaki tahammülsüzlüğümüz.

Biz kendi paylaşımlarımızı gönül rahatlığıyla yaparken aynı duvarda bir başkasının rahatsız edici gölgesine tahammül edemiyoruz. Biz sürekli beyazı insanların gözünün içine sokarken siyahı paylaşanlara, kırmızıyı da gösterenlere, yeşili sevenlere karşı sabır sınavında sınıfta kalabiliyoruz. Sosyal medyadaki yorumlar arası ağız dalaşmalarına, ağzımızı açık bırakan küfürleşmelere, tehditlere, küçümsemelere, hakaretlere hepimiz şahit olmuşuzdur. Sosyal ağlarda bu denli rahat saldırgan bir kişilik sergiliyor olmamız benim hâlâ anlayabildiğim bir durum değil.

Tam da bu noktada Empati yapmıyoruz diyor Mümin Erakbaş sosyal medyadaki tahammülsüz davranışlarımız karşısında. Ona göre sosyal medyayı Kendi özgür alanı olarak gören internet kullanıcıları başkalarının paylaşımlarından rahatsız olabiliyor ama kendisini karşıdakinin yerine koymayı hiç düşünmüyor.

Bu konuda sosyal ağlarda iştah açıcı fotoğraflarla küçük bir deneme de yapan Erakbaş, bunlara tahammül edemeyenlerin hatta kızanların yaralanmış hayvan fotoğraflarını, onlarca kez yayımlanmış karikatürleri gözünün içine sokarcasına duvarlarında paylaşmaya devam ettiklerine dikkat çekiyor.

Ben de burada yine bir itirafta bulunayım. Blogumla ilişkili Facebook ve Twitter listemdeki arkadaşların gün içinde neler paylaştıklarıyla hiç ilgilenmiyorum. Ayarlar kısmından sadece yükledikleri fotoğrafları göstermeleri yönünde bir kişiselleştirme yaptım ve diğer türlü -bunu özellikle Facebook için söylüyorum- haber kaynağında aşağılara doğru dolaşmanın zaman kaybından ve gereksiz zihinsel yorgunluktan başka bir şey olmadığını düşünüyorum. Facebook’ta insanların haber ajansı gibi çalıştıklarını, kan arayışı iletilerini tek bir tıkla onlarca defa paylaştıklarını, bacağı kopmuş hayvanı, kafası ezilmiş adamı göstermelerini çok boş bir uğraş olarak görüyorum ve hiçbiri ne dikkatimi çekiyor ne de beni etkiliyor.

Konu buraya gelmişken takip ettiğiniz Facebook sayfalarında ya da arkadaşlarınızın duvarında gördüğünüz fotoğrafları, resimleri, karikatürleri, videoları kendi duvarınızda paylaşmak -evet sizin hakkınızda bir fikir sahibi olmamızı sağlıyor ama- sizi bizim gözümüzde değerli ya da entelektüel yapmıyor. Niçin başkalarının ürettiklerini paylaşmayı bırakıp da kendiniz bir şeyler üretip onları sergilemiyorsunuz? Bir fotoğraf çekin, beş dakikanızı ayırıp size yol gösterecek bir cümle üzerinde çalışın, bir kitap okuyun ve ondan bahsedin, gidip okuyalım gibi gibi…

Yazısını İnsanlar hoyratça paylaşım yaptığı sosyal ağlarda başka birisinin paylaştığı içeriklere neden tahammül edemez? sorusuyla bitiriyor blog yazarı Erakbaş. Birbirimizin paylaşımlarına tahammül edemiyor bile olsak takip etmeme gibi bir seçeneği teknoloji bize sağlıyor. Ancak tahammülsüzlüğümüzü hakaret ederek gösterip göstermeme konusunda görgümüz, eğitimimiz, kültürümüz ve sosyal medyayı kullanma konusundaki bilinçlilik seviyemiz belirleyici oluyor.

 facebook’evreni ] facebook sayfası ] twitter’evreni ] RSS abonelik

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir