Dur!up Düşün!düm

Uzun zamandır yapmadığım şeylerden birini yaptım: Durup Düşündüm.

Bir süredir Dr. House‘u seyretmeyi, 46 Dergisinin yeni sayısını almayı, frizby oynamayı ve hatta bir yıl boyunca dört gözle bekleyip de çıkar çıkmaz aldığım YKY Şiir Yıllığını okumayı ertelediğim gibi Durup Düşünmeyi de erteliyordum. Parmağım denklanşöre gitmiyordu. Elim kaleme uzandığında da hep başka şeyler yazıyordu ve bunlar için harcadığım zamandan memnun olmuyordum.

En son, kitaplarla dolu bir yerden nefes almak için çıktığımda denk geldiğim kendini bilmez birinin sözleri üzerine düşündüm. Sandığımdan da kısa sürdü düşünmem. Halbuki  üzerinde bu kadar az durmuş olmama şaşırdım. Bir grup insanı karşısına toplayıp onlara hitaben konuşurken aslında bana mesajlar gönderen adamın o anlamsız tavrı üzerine bile daha çok düşünmüştüm.

İnsanın en zor yaptığı şeylerden biri midir, karşısına geçip kendisini tepeden tırnağa süzmek, süzerken de kendisi hakkında etraflıca düşünmek? Bana kim kendisini dipten tırnağa fotoğraflayabilir veya ben boylu boyunca kendimi acımasızca eleştiren sayfalarca bir yazıyı ne kadar tarafsız yazabilirim?

Durmamak gerek ama elbette düşünmek şart. Hele ki başkalarını bırakıp kendimiz hakkında düşünmek gerek!

facebook’evreni ] facebook sayfası ] twitter’evreni RSS abonelik

evrengunlugu.net;

 2010-2011 dönemindeki yayın süresince Acil İhtiyaç Projesi Vakfı‘nı, AİP Vakfı’nın proje ve çalışmalarını gönüllü olarak desteklemektedir.

5 Comments

  1. Kısa diyosun ama uzun bir düşnme süresi oldu sanırım..Ben fotoğraflardan çok yazılarını dört gözle bekleyenlerdenim.Yazıyı okuyunca bende durup düşündüm ama çok kısa sürdü.düşünmekten korkan biriyim hani kendini fotoğraflamak demişsin ya işte korkum bu.Korkuyorum çünkü korkularımı düşünüyorum ve bunları bir türlü sırayamıyorum kafamda sıralamaya kalktığım ne çok olduğunu farkedip tıpkı bir cam silici gibi hemen zihnimi temizlemeye çalışıyorum.düşünmekten korkuyorum çünkü vicdanım ciğerlerimi patlatacak kadar rahatsız ediyor.düşünmekten korkuyorum çünkü hayat önümde duran kocaman bir duvar göründüğü gibi bir şekerin çayda erimesi kadarda kısa geliyor.anlatmak istediğim kendini fotoğraflamak eleştirmek korkularla yüzleşmek ve yaşamını irdelemek açıkçası durup düşünmek çok zor iş.Her yiğidin harcı değil.Eğer bunu yaptıysan iyi bir EFE sin demektir.:) Bu ara da Yazılar için çok ara verdiğini düşünüyorum bu araları biraz kısa tutman mümkünmü bilmiyorum ama o GÜZEL YAZILARINI ÖZLEDİK…

  2. ‘’Erken kalkarlar çünkü yapacakları çok şey vardır ve erken yatarlar düşünecekleri çok az şey vardır’’ yanılmıyorsam Oscar Wilde söylemişti.Kesinlikle düşünmek gerek. Ama nasıl düşünmeli, neyi ne kadar düşünmeli, niçin düşünmeli diye demeden de edemiyorum .Düşünebilmek için biraz tenhalaşmak ve zorunluluk şart. Düşünmek doğruya ulaşmak için yeterli mi peki?
    Bana göre kimi düşünürler düşünerek düzlüğe çıkmış, kimileri düşünce okyanusunda boğulmuş.Ama her ikisi de muhakkak ki düşünmeyenden kat be kat üstün.
    ‘’İnsan düşündüğü şeyi sonuna kadar düşünmediği için düşünür aslında.’’demiş bir düşünür. Sonuna kadar nasıl düşünülür ki.Düşünce de parmak izi gibi karekteristik midir acaba, yoksa herkesde metadolojik olarak yolu mu izler? Aynı olmasa gerek, aynı olsaydı hepimiz aynı olurduk, bir noktada birleşirdik, hatta düşünmeyi bırakırdık.
    Zeus’un anlından Minerva’nın doğması bana pek manidar geliyor. Sanki düşünmenin zorluğunu örnekliyor gibi.Düşünerek belli noktaya gelmiş insanların eleştirilmek gibi bir kaygılarının olmaması da çok ilginç.Önce kendilerini kendileri eleştirirler.Sonra dostlarının kendilerini doğru,dürüst bir biçimde eleştirmesini arzularlar .Ben hiçbir dostuma ‘’ Hadi söylesene benim için ne düşünüyorsun, sence resimlerim nasıl, kişiliğimi, fikirlerimi nasıl buluyorsun, sence ben bencil miyim?’’ diye sormadım.Siz sordunuz mu?
    Durup düşünmeli, durmaksızın düşünmemiz gerektiğini.
    Düşünmek gerek evet, ama bazen düşünme şartelini kapatıyoruz isteyerek, ya da istemeyerek.İşte o anlar çok tehlikeli hem söylediklerimiz , hem de yaptıklarımız açısından.Çünkü ömür o anlardan oluşup, yörüngesini buluyor.İşte o anlarımız için bir otomatik pilot şart . Ama ne yazıkki yok öyle bir şey .En kısa zamanda düşünmemize engel olan her neyse onu berteraf edip tekrar kokpitte olmamız gerekiyor. İnsan olmak hem pek kolay hem pek zor.Kadınların düşündüğü tek şey duygularıdır diyen düşünüre kızıyorum,yanıltmak istiyorum ama olmuyor, yapamıyorum.Hayatta düşünmeyi engelleyen her şeye Cemal Süreya’nın ‘’Git’’ dediği şiirindeki gibi bir git lazım.
    Düşünmeden durduk.Düşünürken de durduk.Düşünenler mutsuz olur dedikleri için düşünmedik belki.
    Kendimizi başkalarının masallarıyla avuttuk, düşünüp kendi gerçeklerimizi bulamadık.

    Ayrıca şu bloga günde 9999999 kere giriş yapan biri olarak 5.yorumcu olmam ne fena:D

  3. Eğer bu yeni bir fotoğrafınsa -çünkü bu yıl fotoğrafınla bir yazı eklememiştin- biraz kilo almış bir evren ve iyice olgunlaşmış bir kalem var karşımızda :)Ellerine sağlık

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir