Bir Gün Kendimi de Klonlarım

Basket-bol

Bizim mahallenin delikanlılarından Ferhat‘ın sayesinde fotoğrafla haşır neşir bir hafta sonu geçirdim. Önümüzdeki cumartesi fotoğrafla muhabbetimin dozunu biraz daha arttırmayı planlıyorum.

İlk Ziya‘da denediğim, (zaten böyle bir şeyi denediğim için Ferhat tarafından başımın etinin yenilmesi sebebiyle ikinci kez uğraştığım) fotoğraf  klonalama çalışmasını tekrar denemeyi düşünmüyorum; en azından bir süreliğine.

Kafamda hâlâ çekemediğim iki kare var ki hayalimdeki o iki farklı fotoğrafı ne zaman nerede çekebilirim çok merak ediyorum ;) 

Bu arada Okan, son programında laf arasında fotoğraf işlemeyle (fotoşoplamayla) ilgili güzel bir detaya değindi. Eskiden insanlar bir yerde arkadaşıyla bir şeyler içerken fotoğraf çektirirdi, fotoğrafçı bir koşu dükkanına gider 20 dakika sonra fotoğrafı bastırıp size teslim ederdi. Şimdi fotoğrafı çektikten sonra fotoşoplamak için üç gün eve kapanıyorlar. benzeri bir şeyler söyledi. Hakikaten öyle. Fotoğrafı çekmek, fotoğrafa bilgisayar başında son şeklini vermek kadar vakit almıyor sanki. En azından amatör bir fotoğrafçı olarak şunu söyleyebilirm ki bir fotoğrafı çektiğim gibi flickr‘a ekleyemedim henüz ;)

İçime sinene kadar fotoğraf üzerinde değişiklik yapmak, saatlerimi harcamama sebep olabiliyor. Ama çok zevk alıyorum. Hem de ne zevk ;) İki kez gitar hocasını değiştirmemin sebebi, fotoğrafa dört elle sarılmamın altında yatan sebepte gizliydi. Ben, (fotoşoplamayı saymazsak) sonucunu hemen alabildiğim ve üzerinde istediğim değişikliği yapabildiğim uğraşları seviyor{muş}um ;)

evrengunlugu.net

2010-2011 dönemindeki yayın süresince Acil İhtiyaç Projesi Vakfı‘nı, AİP Vakfı’nın proje ve çalışmalarını gönüllü olarak desteklemektedir.

8 Comments

  1. @Halis, buradan yazmayayım; biraz özel olacak ;) Epostayla yazıyorum :P

    @Pınar, teşekkür ederim. O uzun pozlamayla bizim üst geçitten arabaların ışıklarını çekmeyi ben de istiyorum ama hep üşeniyorum :D

  2. eline sağlık hocam sırf imza bile ben burdayım diyor=) bi de mavi gözlü ufaklığa bayıldım.. çekmek istediğim bi dolu şey var benim de ama önce şöyle uzun pozlamayla bi gece trafiğini, bi şelaleyi çekme ümidindeyim -büyüyünce-..

  3. @Doğanım, senin gibi bir öğretmen mutlaka klonlanmalı zaten ;) Hatta Milli Eğitimin üst kademelerine yollanmalısın yüz iki yüz tane filan :D

    @Sultan, gerçekten unuttuk artık fotoğraf bastırtmayı. 30 pozluk filmleri kullanırken nasıl da itinayla çekerdik fotoğrafları. Yanmış kareler çıkarsa çok üzülürdük, kaybolup gitti bir “an” diye… Şimdi kaybolup giden anlarımız ne az, her şeyi ölümsüzleştiriyoruz ama kurtulamıyoruz faniliğimizden. Sözde üniversite mezuniyetimden başlamak üzere pek çok fotoğrafı çıkarttıracağım ama yıllardır onlar bilgisayarda kalmaya mahkum oldu ;)

  4. Algıda dikkat bu olsa gerek,Okan cümlelerinde haklıydı,teknoloji ilerlerken işlerin daha kolay olması gerekiyorken,bu kadar zaman alması ne yaman çelişkidir değil mi?:D
    O sözler üzerine ben de şipşak fotoğrafları düşündüm,sonra fotoğraf albümlerini eskiden kalan,pcde binlerce fotoğraf var ama o albümdekiler kadar kıymetli değil yanımda,insan dokunabilmeli , somut bir şey olmalı elinde fotoğrafa dair:)
    Fotoğraf albümlerini geçmişten bana kalan bir hazine gibi görüyorken,pcde sakladığım fotoğraflara aynı gözle bakamıyorum,teknolojinin nimetlerinden faydalanmak güzel lakin bir de sanal yapaylığı ve hissettirdiği yapay duygular olmasa:)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir