Dalama’nın 19 Yeni Şairi, Gönülleri Fethetti

Dün akşam sadece ben değil 75 öğrencim, aileleri ve Dalama Lisesi bir ilke şahit olduk… Dalama halkı, kasabasının okuyan gençlerinin nelere imza atabildiğine bire bir tanık oldu ve  eminim onlarla gurur duydu. Göster Şiirini, Konuştur Şairliğini, adına yaraşır şekilde pırıl pırıl 19 öğrencinin kendisini gösterdiği, gençliğini konuşturduğu bir şiir dinletisi oldu.

Yaklaşık 1 saat süren özel şiir dinletisinde her bir öğrenci sevgili Nur‘un radyo kayıtlarıyla sahnedeki yerlerini aldılar ve şiirlerini provadakilerden çok daha ayrı bir heyecanla seslendirdiler. Kimisinin ailesi sadece kendi çocuğu değil, her bir öğrenci de şiirlerini okurlarken gözyaşlarını tutamadı. Bilal Oğlantürküsünün koro halinde söylenmesiyle başlayan program, Veda Busesi şiiri okunduktan hemen sonra  sinevizyona yansıyan Zeki Müren, Muazzez Ersoy ve Zara yorumlu Veda Busesi şarkısınyla coşkusunu iyice arttırdı. Şiir dinletsinin özellikle aileler için en büyük sürprizi hiç şüphesiz evlatlarının hayat hikayelerinin ve fotoğraflarının yer aldığı kısa sunumlardı. Hepimizin iyive yüreğini kabartan ve herkesi aşka getiren, programın sonundaki semazen gösterisiydi. Evren’in en muhteşem Efesi, onca işine gucüne rağmen 19 öğrencim için okuduğum metin eşliğinde sema etti. Bu hepimiz için eşine az rastlanır bir gösteri olmuştu.

Berkant’ın eşliğinde Samanyolu’nu söyledik hep beraber. Dalama Lisesi’nin bütün öğretmenlerini sahneye davet etmiştik. El ele kol kola “Bir Şarkısın Sen” derken unutulmaz bir eğitim öğretim yılını, unutulmaz arkadaşlıkları, paylaşımları ve unutulmaz bir geceyi mazide bırakmak üzere olduğumuzun farkındaydık. Mikrofonu elime aldığımda tek söyleyebildiğim anne ve babaların böyle güzel evlatlar yetişrtirdikleri için haklarını helal etmeleriydi. Çünkü, o yüreklerin sevgisinden ötürü gitmek bize çok zor geliyordu. Salonun sıcaklığına rağmen salonu tıklım tıklım dolduran Dalama halkının, programın sonuna kadar gitmeyip programı seyretmeleri beni en çok mutlu eden ayrıntılardan biriydi. Gösteriden sonra fotoğraf çekilme karmaşasının arasında konuşabildiğim kadar konuşmaya çalıştım velilerle. Liselerine sahip çıkmalarını rica ettim onlardan…

Kardeşlerim Ziya, İbrahim, Fatih ve İlknur o gece beni yalnız bırakmadılar. Programdan sonra okulun yanındaki pastanede dondurma, lisemizin bahçesinde kiraz yedik; öğrencilerle sohbet ettik. Haftalardır hazırlandığımız program bir çırpıda bitmişti sanki ama gecenin Dalama kısmının son bulmasını istemiyordum içten içe..

Şimdi yeni hayaller, yeni heyecanlar peşinde koşma vakti. Ama nerede.. Ama ne zaman… Kimlerle ve ne şekilde. Kim bilir…

7 Comments

  1. yürekten tebrikler evren hocam, eminim çok güzel bir geceydi.. eğer lisedeki edebiyat öğretmenimiz senin gibi şiirde bizleri yüreklendirmese, şiir dinletileri yapmamıza ön ayak olmasaydı belki sadece birer okuyucu olarak kalırdık.. ama üniversiteyi kazanıp giden tüm arkadaşlarım şiirle bağlantılarını hiç kesmedi, yine dinletiler yapmaya şiiri başkalarıyla tanıştırmaya devam ettik.. bir göle taş atmak gibi bu, zamanla halkalar büyüyecek göreceksin.. o kadar mutlu oluyorum ki böyle güzel öğretmenleri görünce, hala da aklım almıyo ücretli çıkmazını.. atandığın yerde bu güzelliklerin devam etmesi temennisiyle..

  2. Süpersiniz hepiniz ben ne diyeyimki başka?
    Bunlar ilk adımlar biz seni koşarkende göreceğiz inşallah Evren yepyeni bir nesli inşaa ederkende ..

  3. Bu yazının her satırında heyecanını bulabileceğimi bilyordum, yanılmamışım.
    Evren’in Öğrencilerini ben de ayakta alkışlıyorum.
    Ve “fz” ne güzel yazmış; “Öğretmenlik mesleğine devam edersen eğer, sonuna kadar aynı çizgide yorulmadan yürüyebilmen dileğiyle, tebrik ediyorum seni”…

  4. ülkenin senin gibi kıymetli ve parlak çalışmalarıyla hep dipdiri kalacak ürünler ortaya koyabilme azim ve istikrarına, neşesine ve ihtiyacına sahip öğretmenlerin varlığına fazlasıyla ihtiyacı var…Tebrikler…

  5. Böylesine bir coşkuyla karşılacağını tahmin ediyordum.Tebrikler hepinize.Orda sizi izleyen velilere ve halka da tebrikler bu tür organizasyonlar kimi yerlerde gereksiz olarak bilinir önem verilmez ama velilerin davranışı da beni çok duygulandırdı.Evren tüm gönülleri kazanmışsın ve inan ömürlerinin her anında bu gençler seni hatırlayacaktır.
    Umarım yeni heyecanların yeni zamanların yeni yerlerin yeni hayallerin gönlünden geçen ne varsa dilediğin gibi olur.

  6. heyecanla bekliyordum, dinleti sonrası ilk yazınızı.. okurken, herşey canlandı gözümde..

    dilerim gittiğiniz yeni şehirde,yeni okulda,yeni öğrencilerinizle aynı diyalogu yakalayabilirsiniz..
    daha önceki yazınıza bir yorum yapılmıştı ”sizin gibi bir öğretmenin ücretli olmasına akıl erdiremiyorum” diye..
    aynen katılıyorum, bu meslek öğrenci tanımaya,iletişim kurmaya endeksli.. böyle olursa,tadı oluyor.. tam sevmiş, sevilmişken, tamda herkesin ciğerini öğrenmişken, sisteme kurban olmak ne acı.. birilerinin dur demesi gerek :(

  7. Satırları okurken hayatımla ilgili sorgulamalar ve kararlar aldım sayılır… Yani bir basamakta duruyorken çıkıverdi yazın karşıma… Öğretmenliğimin ilk yıllarında senin gibiydim…Zamanla değiştim sanırım, esasında karşılık beklemeden yapılıyor hepsi ama yine de sözel de olsa teşekküre değecek işler yapılanlar… Sonra şevk de kalmıyor azim de. :) Öğretmenlik mesleğine devam edersen eğer, sonuna kadar aynı çizgide yorulmadan yürüyebilmen dileğiyle, tebrik ediyorum seni. Benim de belki ünsiyet peydah eden bu yerden ayrılma vaktim geldi kimbilir, daha kıymet bilecek yerlerde ya da onu da boşver, daha farklı öğretmenlerle, tembelliğe veda edip çalışma vaktim geldi belki de…
    İzlemeyi çok isterdim…Tayin olurken Niğde’yi de yaz:) Hem zorunlu hizmetini tamamlarsın hem seneyeki yıl sonu gösterini izleme şansına erişiriz:)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir